Şehit Aileleri Derneklerinden bir grup temsilci TBMM’de ilk olarak Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile görüştüler. Şahin ile dernek temsilcilerinin görüşmeleri sırasında bir grup şehit yakını ise MHP Grup Salonu’na alındı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile yapacakları görüşmeyi bekleyen şehit aileleri, Habur Sınır Kapısı’nda yaşanan görüntülere ve TBMM’ye girişlerinde ellerindeki Türk bayrakları ile şehitlerin fotoğraflarının alınmasına tepki gösterdiler. Şehit aileleri tepkilerini “Bu vatana böyle yapılmaz, gelirlerse adam gibi gelsinler, pişmanım desinler”, “Bizim Kürtlerle davamız yok. 4 çapulcuya ülkeyi teslim ettiler”, “Şehitlerimizi bayrak için verdik onu da Meclis’te elimizden aldılar”, “Hükümet PKK’ye teslim oldu, bu bir açılım değil, PKK’ya teslim oluştur. Şehitlerimiz bir hiç uğruna mı şehit oldu” sözleriyle dile getirdiler. Şehit aileleri “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganı da attılar.
-“MADALYAMI APO’YA, AHMET TÜRK’E TAKSINLAR”-
Gazi Mesut Aksan da TBMM’ye girerken ellerindeki Türk bayraklarının ve şehit fotoğraflarının alınmasına tepki göstererek “Bizim elimizden Türk bayraklarını aldılar, onları davul zurnayla karşıladılar. Madalyamı vereceğim, alsınlar Apo’ya Ahmet Türk’e taksınlar” diye konuştu. Şehit aileleri, dernek temsilcilerinin Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’le yaptığı görüşmeye alınmamalarına da tepki gösterdiler.
-KRİZ ÇÖZÜLDÜ, BAYRAKLAR YENİDEN DAĞITILDI-
Şehit ailelerinin TBMM’ye girişlerinde ellerindeki Türk bayraklarının ve şehit fotoğraflarının alınması nedeniyle yaşanan kriz üzerine MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural devreye girerek, bayrakların yeniden ailelere verilmesini sağladı. Türk bayrakları ve fotoğraflar MHP grup salonundaki şehit ailelerine dağıtıldı. Vural, tepkili aileleri “Bütün bayrakları geri getirttik. TBMM’de Türk bayrağı olmayacak da ne olacak” sözleriyle sakinleştirdi. Dernek temsilcilerinin Şahin’le yaptığı görüşmenin bitmesini şehit aileleriyle birlikte bekleyen Vural, basına yaptığı açıklamada, “Bu meselede endişelerini dile getiren sadece şehit yakınları değil, bu çocuklar bizim için şehit oldu. Başbakan bir tarafı yaparken biz tarafı bozmamak lazım diyordu. Başbakan’a soruyorum, sen hangi tarafsın. Başbakan şehitle teröristi taraf olarak görüyor. Grup toplantılarında gözyaşı dökenler Habur’da bir damla gözyaşı döktüler mi, oraya savcıları, hakimleri gönderirken yürekleri cız etmedi mi?” dedi.
-“OĞLUM KANDİL GECESİ ŞEHİT OLDU”-
Dernek temsilcilerinin Şahin’le yaptığı görüşme yaklaşık 1.5 saat sürerken, görüşmenin sona ermesinin ardından temsilciler MHP Grup salonuna geldiler. Buradaki görüşme ise şehitler için saygı duruşuyla başladı. Şehit Aileleri Dernekleri Onursal Başkanı Mehmet Gençer yaptığı konuşmada, hükümeti PKK ile işbirliği yapmakla ve DTP ile gizlice görüşmekle suçladı. Karanlık oyunlar tezgahlandığını ve ülkeyi yönetenlerin buna alet olduğunu savunan Gençer, “30 yıldır PKK, Kürt milliyetçiliğini aşılamaya çalıştı. Başbakan Türk milliyetçiliği yapıyorlar diye MHP’yi suçluyor. Ben Türk’üm deyince suç oluyor, onlar Kürt milliyetçiliği yapıyor. Başbakan onlara ses çıkarmıyor. Türkiye’de Kürtlerin bir sorunu yok. Yerüstü zenginlerin bir çoğu Kürt’tür Ama ben girip Hakkari’ye bakkal dükkanı açamam, belediye ruhsat vermez, ruhsat verse PKK kovar” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ın “Kürt anası da Yasin okuyor, şehit anası da” dediğini belirten Gençer, “Benim oğlumu Kandil gecesinde şehit ettiler. Onlar nasıl Müslüman” dedi. Oğlu şehit olduktan sonra sırtının sıvazlandığını ve "kanı yerde kalmayacak" dendiğini ifade eden Gençer, demokratik açılımın ABD, AB, AKP ve PKK projesi olduğunu kaydetti ve “Bir tiyatro oynanıyor. İlk perde de geri adım attılar. Bu bir ayrışmanın başlangıcıdır. Ülke bölünmeye gitmektedir. Bu olayları kınıyoruz. Biz başbakandan 3 yıldır randevu alamıyoruz ama PKK’lıları kucaklıyor” diye konuştu.
-“HABUR’DA DEVLET, YARGI YOKTU”-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise yaptığı konuşmada Habur’da yaşanan görüntülerin Türkiye’nin nereye götürülmek istendiğini ortaya koyduğunu söyledi. Yaşanan görüntüleri "hazin ve çirkin bir tablo" olarak nitelendiren Vural, “Orada devlet yoktu, yargımız yoktu. Kırmızı halıların serilmesi, mobil mahkemelerin kurulması şehitlerimizin analarını bir kez daha ağlatmıştır” dedi. Hükümeti, “Türkiye Cumhuriyeti’nin yol haritasını Sivas’ta, Erzurum’da atalarımızın çizdiği yol haritası yerine İmralı canisinin yol haritasını” uygulamakla suçlayan Oktay Vural, “Bu mesele Türk-Kürt meselesi değil. Bu milleti bölmek isteyenlerle, bin yıllık kardeşliğimize sahip çıkmak isteyenlerin meselesidir. Bölücü düşünceler açılım paketleri adı altında Türkiye’nin gündemine getiriliyor. Eğer bugün Çanakkale’de 253 bin anamız gözyaşı dökmemiş olsaydı bugün nerede olurduk? Şimdi şehit analarının gözyaşları olmasaydı nerede olurduk?” diye konuştu. Yaşanan sürecin “Sevr’in Lozan’la hesaplaşması” olduğunu da savunan Vural, önümüzdeki günlerde MHP olarak "Bin yıllık Kardeşliği yaşa ve yaşa" mitingleri yapacaklarını söyledi. Vural “İmralı kılavuzluğunda yol haritasını çizenlerin yollarını kesmeye karar verdik. Eğer tarihten ibret almayanlar varsa tarihi tekerrür etmeye hazırız. Hükümeti uyarıyorum; PKK’yı aklayarak, bu ülke insanını bölerek milli birlik olmaz” dedi.
