Ne yazık ki şu an ülkemizde ya taraf olacaksın yada bertaraf mantığı hakim.

CHP’nin Gazetecisi veya Ak Parti’nin Gazetecisi mantığı bana çok sakat ve yanlış geliyor.

Doğru olan Halkın gazetecisi olmak. Her gün şanlı şöhertli kanallara bakıyorum gazeteci sıfatı olduğu söylenen birisi çıkmış MHP Basın sözcüsü gibi açık saçık veb MHP’liyim ve MHP’nin görüşleri benim için tartışılmaz diyor.

Öteki yanda Prof titri olan ve adı bende saklı bir Üniversitenin rektörü olan değerli hocam Ak Parti İl veya İlçe başkanında daha fazla Ak Partiyi savunarak sanki Ak Parti’nin her şeyi doğru rakip partilerin öne sürdüğü her şey yanlış mantıpı ile hareket etmek bana çok saçma geliyor.

Bir diğeri çıkmış CHP dışında herkes yanlış ve yalan dır havasında… Ben ise bu görüş ve matığa katılmıyorum. Her Partinin iyisi vede kötüsü olabilir.

Gazeteci olan kişi toptan bir parti’nin görüşlerini kabul diğerini red etnek zorunda kalması da “Ya benimlesin yada düşmanla” diyen George BUSH mantığından farksız. Siyasiler bir yerde gazetecileri buna zorluyor.

Bene kendi doğrularım çerçeveside hiçbir parti’nin körü krüne savunucus olmayayım diyorum ama bu durumda da ne İSA’ya Ne de MUSA’ya yaranamıyorsun.

Eminim ki adil ve doğru olanı yapma gayretinde olmasaydım bir taraf bir şekilde bizi sahiplenir ve daha az ekonomik zorluk ile mücadele ederek işimizi yapardık.

HER ŞEYE RAĞMEN DOĞRU BİLDİĞİMİ YAPARAK HİÇ BİR PARTİNİN HER YAPTIĞINIA% 100 EVET, DİĞERİNİN DE % 100 KARŞISINDA DURMAK YERİNE AKLIMI KULLANARAK A PARTİSİNİN ŞUYU İYİ, B PARTİSİNİNDE BUYU KÖTÜ DEMEYE DEVAM EDECEĞİM.

AK PARTİ ÜYE DEĞİL GÖNÜL YAPSIN…HATIR GÖNÜL İLE OLAN ÜYE PARTNİZE OY VERMEZ…

Kısa bir süre önce Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı 39 ilçede üye kayıt seferberlği başlatarak 106.000 bin küsür üye yaptığı için katılım töreni yaptı.

ZÜBÜKZADE tarzı siyaseti sevseydim ve AK PARTİ’ye hoş görünme derdim olsaydı veya haksız olarak yağcılık yaparak bir maddi beklenti içinde oslaydım derdim ki BRAVO Ak Partiye kısa sürede YÜZZZBİNNN ÜYE yaparak kendisine karşı halkın teveccühü olduğunu kanıtladı.

Hey Maşallah bu ancak Ak Parti’nin yapacağı bir çalışma deseydim doğru ve hakikat yerine hoşuna gidecek sözleri bekleyen AK APRTİLİ bir çok dostumun hoşuna giderdi.

Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan Üye Katılım töreninde dedi ki bizi rencide etmek ve yermek için yapılmayan eleştirilerin tümünün başımızın üstünde yeri var dedi. Bundan cesaret alarak biraz eleştiri yapayım bakalım ne olacak.

O zaman burada sürekli İstanbul’un 39 ilçesini gezerek her gün yüzlerce seçmene dokunup siyasi ve gündem ile alakalı sorular sorarak halkın nabzını tutan bir basın mensubu olarak AK PARTİ ÜST YÖNETİMİNE ŞUNU SÖYLEMEK İSTERİM SİZİN HATIR GÖNÜL UĞRUNA SADECE ÜST MAKAMLARCA İSTENEN ÜYE SAYISINA ULAŞMAK ADINA YAPILAN ÜYELERİN OY OLARAK SİZE YANSIMASI KESİNLİKLE FAZLA OLMAZ.

Oysa daha önce bünyenizde siyaset yapan,oy ve gönül veren seçmenin gönlünü yapmaya zaman harcasaydınız daha yararlı bir iş yapmış olurdunuz.

KONU İYİ ANLAŞILSIN DİYE KENDİM İLE ALAKALI BİR KAÇ ÖRNEK VEREYİM SİZ BURADA BİR SONUCA ULAŞIN…

Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın ve Anadolu Ajansı (AA) avukatı olan zatın adını en masum yazılarımda yazsam bile hemen dava açıyor. Ben de adını tam ayzmak yerine RUMUZ ile bu durumu aşmaya çalışayım bakalım bu seferde Avukat A.Ö demek ben demek diyerek dava açacak mı ?

AVUKAT A.Ö. ‘NÜN BİZE AÇTIĞI VE BİZİ CEZAYA ÇARPTIRDIĞI DAVALARIN TAMAMINI İDDİA EDİYORUM ŞÖHRETİ ELİNDE GİTTİKTEN SONRA HEPSİ ADİL BİR HUKUK SİSTEMİNDE RED OLACAĞINA DAİR BİR ENDİŞEM YOKTUR…

Adalet ve hukuk ile ilişkisi olmayanlar yazdıklarımın sanki bir ütopyaymış gibi görebilirler. Oysa ki yazdıklarım hepsi Mış’lı,Muş’lu,Cek ‘li Caklı kişilerden duyduklarım değil bizzat başına gelenlerden size minik bir sunum yapmak istedim.

Av. A.Ö.Vekili olduğu Anadolu Ajansına bizi abone yapmak adına açtığı onlarca dava için son örneği vereyim siz anlayın nasıl bir adaletsiz durumla karşı karşıya olduğuma siz karar verin.

Bakan Süleyman Soylu İstanbul Milltvekili idi ve hayatı burada geçen ve bizim basın olarak en az 50 tane etkinliğine katıldığımız ve kendi çekimimiz olan 200 den fazla fotosu arşivimizde mevcut.

Hakeza Sayın Soylu’nun bakanlık ve kendi şahsi sosyal hesaplarında onlarca fotosu var.

Buna Rağmen Avukat A.Ö. Soylu İstifa ettiği zaman 2 satırlık haberde kullandığımız Fotonun müvekkili olan Anadolu Ajansı’na ait olduğunu iddia ederek Bakırköy 23.Asliye Ceza Mahkemesi ‘inda 2020/145 sayılı dosya ile dava açarak daha önce İstanbul İl abonesi olduğumuz Anadolu Ajansı’nın bu ilde yapılan bir çok etkinliği ULUSAL sayarak haberleri servis etmemesi sonucu aboneliğimizi iptal etmiştik.

Aynı zamanda İstanbul Gazeteciler Derneğinde Başkan yardımcısıyım. Anadolu Ajansı vekillerinin Mahalli gazeteler dahil basını nasıl bir abluka altına aldıklarını anlatmak çok zor.

Kendi gözlerim ile gördüm onlarca gazeteci arkadaşıma dava açarak sözleşme yaparsanız davayı çekeriz aksi halde davamız devam eder diyerek AA.ya abone yaptılar.

Sayın Avukat A.Ö.Genç yaşta Cumhurbaşkanının avukatı olmasından dolayı bir şok kapının sonuna kadar kendisine açıldığını KARGA YAVRUSUNUN AH AH BU RÜZGAR OLMASAYDI NE KADAR GÜZEL UÇARDIK SÖZÜNDEN Sonra anasının ulan salak biz uçuşumuzu rüzgara borçluyuz dediği dediği gibi bir gün Avukat A.Ö. hızlı yükselişini kendi bilgi birikimine değil de hükümet tarafından kendisine açılan imkanları kullanarak normal bir avukatın 20 yılda yapamayacağı birkimi,şanı,ş öhreti kısa sürede elde etmesini sakın kendi başarısı olarak görmesin.

Asıl başarısını Ak Parti Hükümetten düştükten sonra Anadolu Ajansı başta olmak üzere kendisin iş veren kurum ve kuruşların sözleşmelerini iptal etmesi ile dünyanın o kadar da kolay bir yer olmadığını kendi gözleri ile göreceğinden şüphem yok.

Bizlerin açtığı SUÇ duyuruları aylar veya yıllar içinde bir sonuca kavuşmazken sayın avukat A.Ö. nün açtığı suç duyurları 20 veya 25 gün içinde davaya dönüşüyor.

Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vekaletini gören ve yeni göreve başlayan hakim ve savcıların anne ve babalarının her gün sakın hükümet ve devlet büyükleri ile ters düşme,aksi halde bir bakkalda dahi çalışmayacak duruma gelebilirsin sözlerini işittiklerini yakın çevremde bilen birisi olarak Hakim veya hakimelerin kendi özgür vicdanları ile sağlıklı bir karar verebileceklerini düşünmek saflık olur.

Hükmetin istediği yönde karar vermeyen bazı hakim ve savcıların ne ile karşılaştıklarını hepimiz hafızamızı biraz sorlasak veya HACI GOOGLE’a girip araştırsak karşımıza vay be bu kadar da olmaz dedirtecek örnekleri çok görmek mümkün.

TÜRKİYE’ DE ADALET HAK HUKUK VAR DİYENLER VAR İSE EĞER TANINAN BİLİNEN VE MEŞHUR BİRİSİ İSE LÜTFEN TEBDİLİ KIYAFET YAPIP BİR CEZAEVİNİN VEYA BİR ADALET SARAYININ KAPISINA GİDİP DURSUN ORADAN ÇIKAN DAVALI VE DAVACILAR’A SORSUN ADALET VAR MI DİYE ? EĞER 100 KİŞİDEN 95’İ HAYIR DEMEZSE TAKSİMDE EŞEK GİBİ ANIRMAZSAM NAMERDİM.

Sistemden beslenen ve her şeyi güllük gülistanlık gören güruh bozulmanın ve dejenerasyonun nereye vardığını görmek için içinde oldukları titan türü saadet zincirinin içinde çıkıp etraflarına bir baksınlar bakalım aynı şeyi düşünecekler mi ?

Özetle Ak Parti değil 106 bin kişiyi üye yapmak İstanbul’un toplam nüfusu olan 16 milyon kişiyi üye yapsa bile gönülleri yapmadıktan sonra hatır gönül veya korku ile üye olan kişiden bir ses gelmez. Toplumda bir kanı var işinin rast gitmesini istersen “AKP” Ye üye ol rahat et görüşü hakim.

Sırtını Cumhurbaşkanına dayanan Avukat A.Ö.nün yazdıkları ve dedikleri nerede ise kanun hükmünde kararname imiş gibi olduğundan dolayı ben de korkumdan dolayı ismini tam yazmak yerine sadece rumuz olarak kullandım. Bakalım bu sefer de o A.Ö. nün ben olduğumu bilen biliyor sen beni bu kez de rumuz ile yıprattın der dava açarsa şaşmam.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner