Bir mekânı değiştirmek istediğimizde ilk nereden başlanmalı? Küçük detaylar ile anlam kazanan mekânlar nasıl üretilir? Merak edilen bu soruların yanıtını genç ve başarılı mimar Esma Bozkurt verdi.

Esma Bozkurt; ‘’Evimizde ya da ofisimizde herhangi bir değişiklik yapmak istediğimizde ilk karşımıza çıkan problem işe nereden başlayacağımızı bilememektir. Mekân tasarımı aslında o kadar da karmaşık bir şey değil. İşin temelinde kullanıcının ihtiyacı olan şeyleri belirlemek ve belirlenen ihtiyaç programına göre öncelik sırasıyla alternatifli mekân tasarımlarını üretmek var. Her mekân kullanıcısının kimliğini yansıtır. Dünyaya bakış açısının nasıl olduğunu ve nasıl anlamlandırdığını gösterir bize. Biz mimarların yaptığı şey ise insanların içinde bulunduğu kaos halinden çıkmasını sağlamak ve her birinin karakterine uygun, estetik ve kullanışlı mekanları tasarlamaktır.’’

Evlerimizde günün büyük bir kısmını geçirdiğimiz mekânlardan biri mutfaktır. Yemeğin pişirildiği, yenildiği, ailenin birlikte vakit geçirip sosyalleştiği yoğun bir kullanıma sahiptir. Mutfak tasarımı yapılırken şu üç öge çok önemlidir: buzdolabı, ocak ve lavabo. Ergonomik bir mutfak tasarımında bu üç ögenin birbiriyle arasında masa, bölücü duvar ya da mobilya gibi işleyişi engelleyecek şeyler bulunmamasına dikkat etmek gerekir. Mutfak dolaplarının tasarımında işlevsel ve fonksiyonel bir planlama yaparak sık kullandığımız eşyaları bu üç ögeye yakın konumlandırabilir ve diğerlerini üst dolaplara yerleştirebiliriz.

Dolaplarınızı Tektipleştirmekten Kaçının!

Yapılan en büyük hatalardan biri de dolapların tektipleştirilmesi… Estetik kaygıların yanında sağlam ve kullanışlı olmasını göz önünde bulundurulmalı ve ona göre dolapların iç bölmeleri tasarlanmalıdır. Yanlış bir tasarım yapıldığında çoğu kez blender, tost makinası, kahve makinası gibi teknolojik aletler için uygun yer bulunamıyor ya da çok büyük bir alanı onlara ayırmak zorunda kalıyoruz. Tasarladığımız dolap sisteminin modüler, işlevsel ve farklı kullanımlar için dönüşebilir olmasına dikkat edelim.

Yeni nesil mutfaklarda ada mutfak stili yoğu olarak kullanılmaya başlandı. Böyle bir mutfak tercihi yapıldığında yemek alanı için genel mekâna uyumlu ve konforlu oturma grubu tercih edilebilir. Hatta bu tip mutfaklarda köşe yapmayıp kıvrımlı hatlar kullanarak ve mobilyalarda organik formlar tercih ederek görsel olarak daha yumuşak ve samimi bir ortam yaratılabilir. Bu sayede mutfak alanlarımız sohbet edip vakit geçirmek için daha elverişli hale gelir. Yeni nesil mutfaklarda tercih edilen yeni trendlerden birisi de ise endüstriyel mutfak görünümlü açık rafların olduğu mutfaklar… Geleneksel mutfaklarda olduğu gibi üst dolaplar açık raf düzeni ile kurgulanır ve tezgah arası kısımda askı elemanı ile mutfak gereçleri asılıp açıkta bırakılır. Bu kullanımda açıkta olan her şey aksesuar görevi görür ve mutfak daha geniş bir alan gibi algılanır.

Doğru Seçilen Renk Tonları Mekânınızı Aydınlatır

Mutfak tasarımında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus seçilen renk tonları ve mekânın aydınlık seviyesidir. Doğal gün ışığından maksimum fayda sağlayacak çözümler kullanmalarını ve eğer imkân varsa evye arkasındaki duvarda boşluk açılmasını öneriyoruz. Eğer mutfak gün ışığı almaya müsait değilse açık tonlarda malzeme seçilmesini, üst dolapların hemen altına ışıklandırma yapılmasını, ışıklı davlumbaz tercih edilmesini ve sarkıt armatürler ile aydınlatmanın arttırılması tercih ediyoruz. Pantone 2019 için mercan rengini trend renk olarak kabul etmişti. 2020 trend renklerini ise deniz ve onun ile ilgili gelecek olan her şey oluşturacak. Parlak mavi ve neon renklerden turkuaz, gri, parlak turuncuya kadar deniz ve onun içerisindeki derinliği hissettiren tüm renkler yer alacak. Açık ve koyu renklerin birlikte kombin edilmesi ile kullanıcısının hayal dünyasına ufuk açan, huzur ve güven veren mekanlar yaratılabilir.

Ne kadar canlı bir renk seçerseniz seçin eğer doğru malzeme ve doğru işçilik olmaz ise ne istenilen görüntü ne de kullanım elde edilemez. Genel olarak mutfak tezgahı için doğal mermer ve granitin en iyi malzeme olduğu görüşü vardır. Günümüz teknolojisiyle üretilen yeni nesil malzemeler inanın mermerin dayanıklılığından ve deformasyon kalitesinden çok daha iyi performans sağlayabiliyor. Çimstone, Belenco, Sadestone ve Corian gibi malzemeler bize hem görüntü hem de kullanım açısından güzel alternatifler sunuyor. Dolap konstrüksiyonunda iskelet malzemesi sunta lam ya da mdf lam olabilir. Daha dayanıklı olmasını istersek mdf lam tercih etmeliyiz. Kapak malzemesi olarak ise membran, akrilik, lake, high gloss gibi alternatifler bulunuyor.

İyi Bir Mutfak Tasarımı Sizin Elinizde

Mutfak tasarım ve uygulamalarında ihmal edilen bir husus da havalandırma sistemidir. Çoğu kez maddi gideri azaltmak ve çok yer kaplamasını önlemek için güç ve boyut olarak küçük olması tercih ediliyor. Yalnız sağlık ve konfor için bu hususta 90cm’lik davlumbaz kullanılmasını öneriyoruz. Yemek pişme anında mekandaki hava sirkülasyonunun kötü etkilenmemesi ve orada bulunanların rahatsız olmaması için devir daim yapan değil dış mekana açılan yüksek performanslı davlumbazlar tercih edilmeli.

Mutfakta kullanıcısını rahatsız eden en kötü şey ise çöptür. Çöp alanı için genellikle lavabo altı kullanılır. Eğer mutfağımız geniş ise çöplerimizi ayrıştırarak atacağımız çevreye duyarlı bir çöp sistemi tercih etmeliyiz. En azından organik olan ve kimyasal olan atıkları ayrıştırmak geri dönüşümü kolaylaştıracaktır. Ki İsviçre bunun için en güzel örnektir. 9,5 milyon nüfusa sahip olan ülkede çıkan atıkların yalnızca %4'ü geri dönüşmez durumda ve bu ülke atıklarını geri dönüştürerek elektrik ve ısınma ihtiyacının bir kısmını karşılıyor. Bu bağlamda biz de kullanıcılara geri dönüşüme destek olmalarını ve hatta imkanları olanlar için güneş enerjisi sistemlerini kullanmalarını öneriyoruz.

Editör: TE Bilisim