Mustafa Kemal Atatürk, mücadele ruhunun adıdır. Cepheden cepheye koşup ömrünü bu millete adayan gerçek bir kahramanlık destanıdır. Mustafa Kemal Atatürk, tarihimizin en gururlu satırlarına altın harflerle yazılmıştır.

Atatürk; sadece dönemine değil dünya tarihine damgasını vuran, büyük bir komutan, diplomat ve devlet adamıdır. Ömrü boyunca cepheden cepheye koşup, yurdun her bir yerine gidip, her bir vatandaşın derdini dinlemiştir.

Atatürk, Türk Milleti’nin Trablusgarp Çölleri’nden Balkan Dağları’na, Çanakkale’den Ankara’ya uzanan yolculuğunun her adımındadır. Mustafa Kemal Paşa, düşman ordusunu Sakarya’da yakasından tutup, Kocatepe’de yere vurmuştur. “Ya İstiklal Ya Ölüm” ruhu; 19 Mayıs’ta Samsun’da, 4 Eylül’de Sivas’ta, 23 Nisan’da Gazi Meclis’te, 9 Eylül’de İzmir’de ve 29 Ekim’de tüm yurtta yankılanmıştır.

Atatürk; köylüye, sanatçıya, kadına, ilime-bilime, sporcuya, üretime, sanayiye, hukuka, adalete, çevreye ve doğaya kısacası bu milletin her ferdine, bu vatanın her karış toprağına, ayrı ayrı önem vermiştir. Gençlere ve çocuklara bayram hediye eden, ilk ve tek liderdir.

Atatürk, ülkemizin ve milletimizin teminatı olan Cumhuriyetimizi bizlere emanet etmiştir. Atatürk adından rahatsız olanlara rağmen; Türk Milliyetçileri, Atatürk’ün evlatlarıdır ve emanetine sahip çıkmaktadır. Türk Milleti’nin bağımsızlığına ömrünü adayan Atamız’dan Allah razı olsun. 10 Kasım 1938’de kaybettiğimiz Atatürk’e, Allah’tan rahmet diliyorum. Kendisini saygı ve minnetle anıyorum.

Editör: TE Bilisim