Çok değil bundan sadece 3 sene önce Devlet Bahçeli sadece Recep Tayyip Erdoğan hakkında değil de evlatları ve ailesi hakkında da akla hayale gelmeyen hitap ve ithamlarda bulunarak suçluyordu.

Erdoğan da her türlü Milliyetçilik ayağımın altında diyerek açıklamalar yapıyordu.

Efendim 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu Sayın Devlet Bahçeli söz konusu vatansa gerisi teferruattır dedi sözünü hiç sorgulamadan kabul mu edeceğiz ?
 
Hatırtlanacağı üzere Meral Akşener ve arkadaşları Devlet Bahçeli ye karşı kongrede aday olmak adına ciddi bir  çalışma yaparken Erdoğan bu süreçte Bahçeli'ye her türlü desteği verdi..
 
Neydi o destekler diye soracak olursanız otel sahipleri yaptıkları anlaşmaları iptal etti. Elektrikler gitti. TOMA'larla kongereye gidenlere müdahele edildi. Özetle demokratik bir ortamda olmaması gereken bir şey oldu.
 
Bahçeli kendisine yapılan jestleri karşılıksız bırakmayarak daha seçime 1.5 sene var iken bizim MHP olarak cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır dedi.
 
Daha seçimlere bu kadar zaman varken neden MHP adayını açıklar ? Yok eğer bu bir senaryo idiyse neden halen Ak Parti üst yönetimi biz seçimleri zamanında yapmayı istiyorduk diyor ?
 
Bakınız 3 Kasım 2002 genel seçimerinde
 
Ak Parti % 34.29 ile 363 Milletvekili çıkarmıştı
 
CHP % 19.38 ile 178 Miletvekili çıkarmıştı
 
DEHAP % 6.23 ile 9 Milletvekili çıkarmıştı (bağımsız)
 
Meclise vekil veren 3 parti toplamda % 59.90 oy alarak parlamentodaki 550 milltvekilinin tamamı aldı.
 
Yani seçmenin % 40'ının iradesi meclise yansımamıştı. Bu adaletli bir seçim mi idi hayır değildi.
 
ANAP,DYP dönemlerinde % 10 luk seçim barajlarını indirmedikleri için DYP % 9.56 aldığı halde yani sadece 0.44, yarım puan bile olmayan bir fark ile meclis dışı kaldı.
 
ANAP'da % 5.12 aldığı halde hiçbir vekil çıkarayarak tarih sahnesinden silindi gitti.
 
Devlet Bahçeli ve Erdoğan'ın yaptıkları ittifak ile tek zararlı çıkacak olan Ak Parti olacaktır...
 
Hepimiz biliyoruz ki Bahçeli ve Erdoğan'ın isteği barajı sıfırlamak değildi. Yoksa bir kanun çıkartıp % 10 olan üke barajı sıfırlandı demeleri mümkün iken onlar öyle yapmadı. sadece MHP baraş dışı kalmasın diye ittifak olunca baraj sıfıra düşer dediler.
 
Bu durum demokrasi için iyi bir şey. Temsiliyet açısından da çok daha iyi bir durum söz konusu olacak şüphesi ...
 
Bu sistem 2002 seçimlerinde olsaydı seçmenin % 40.10 meclis dışı kalmayacaktı. Haliyle Ak Parti de tek başına iktidar olamayacaktı...
 
24 Haziran 2018 seçimlerinde seçmenin en azında % 95'inin iradesi TBMM'ne yansıyacak.
 
Aklıma acaba görünmeyen bir güç Erdoğan'ı bu seçim sistemi ile yenme şansımız yok. Devlet Bahçeli sanki Erdoğan'a yardım ediyormuş gibi olsun ama Ak Parti'nin altını kazıyalım demiş olabilir mi ?
 
Erdoğan Duygusal bir lider. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yanında mecliste grubu olan siyasi partileri görmek istedi.
 
HDP ile FETÖ'nun hamileri zaten ABD idi. Bundan dolayı HDP Erdoğan'ın yanında duramazdı.
 
CHP'de kısa bi süre hükümetin yanında yer aldı. Daha sonra 20 Temmuz'da hükümet darbe yaptı diyerek araya mesafe koydu. Erdoğan'da zor gününde yanında duran Devlet Bahçeli'ye karşı bir vefa gereği ilk olarak onu Meral Akşener ve arkaşdalarına karşı koruyup kolladı.
 
Bu ittifak İşi En Çok Ak Parti'ye Zarar Ettirecek
 
Ak Parti 1 Kasım 2015 Genel seçimin % 49.49 ile 317 Milletvekili çıkardı.
 
CHP ise % 25,31 ile 134 Milletvekili çıkarmıştı.
 
MHP ise % 11.90 oy ile 40 vekil almıştı.
 
HDP ise % 10.76 oy ile MHP'den daha az oy aldığı halde 19 vekil daha çıkararak 59 vekil alması seçim sisteminin ADALETSİZLİĞİNİ göstermişti.
 
Davutoğlu,Topbaş ve Gökçek'e oy veren seçmenin iradesi ne oldu ?
 
Bazı okurlarım bu kişileri zaten halk aday yapmadı. Erdoğan bunları halkın önüne çıkardı. Halk da Erdoğan'a oy verdi ama onlar işin başında olduklartı için seçildi bundan dolayı Erdoğan'ın seçimden sonra onları istifa ettirip yerine başaksını atamış olabilir bunda sakınca yok diyebilirler ama ben bu düşünce şekline katılmıyorum.
 
Çünkü ben İBB 'nin başında Dr.Mimar Kadir Topbaş var diye oy verdim ama daha sonra benim hayatımda hiç oy vermeyeceğim Av.Mevlüt Uysal talimat ile İBB 'nin başına getirildi.
 
Hakeza Halk Prof.Dr.Ahmet Davutoğlu'nun başında olduğu hükümete 1 Kasım 2015'de oy verdi. Ama daha sonra İzmir Belediye başkanlığını kaybeden Sayın Bin Ali Yıldırım bir başka talimat ile Başbakan yapıldı. Bunlaru Söylerken'de Erdoğan'ı beğenmiyorum anlamı çıkmasın.
 
Eğer Davutoğlu,Topbaş ve Gökçek bir hata ve yanlış yapmışsa onlar kanuni olarak görevden alınıp yargılanmaları gerekirdi.
 
Açık ve seçik bir şekilde konuşmak gerekirse halen Davutoğlu,Topbaş ve Gökçek'in hangi suçlarından ve başarısızlıklarından dolayı görevden alındığını bir seçmen olarak bilmenin hakkım olduğunu düşünüyorum.
 
24 Haziran 2018 seçininde Ak Parti dışında herkes kârlı çıkacak izlenimi var bende...
 
Ak Parti 24 Haziran 2018 seçiminden önce yapılan 1 Kasım 2015 seçiminde Parlamento için % 49.49 oy aldığı bilinen bir gerçek.
 
Bu kadar yüksek bir oy alan bir partinin neden baraj altı kalma ihtimali olan MHP ile Cumhur ittifakı yapmasının makul gerekçesi ben de yok.
 
Bu çalışma hiç şüphe yok ki daha çok küçük partilere yarayacak. Seçmen iradesinin % 95 den aşağı olmamak üzere TBMM'ne yansıyacağı gibi güzel bir gelime yaşayacağız.
 
Erdoğan ve Behçeli'nin amacı ve düşüncesi seçmenin iradesi meclise yansısın diye bu çalışmayı yapmadıklarına inanmıyorum. Çünkü bu olsaydı bir karar veya kanun ile barajı düşürdük kararı alırlardı.
Burada farklı şeylerin olduğu malum...
 
Özetle 2002'de % 34.29 ile 363 milletvekili çıkaran Ak Parti bu seçimde kesinlikle bu oran ile bu kadar vekil çıkarma şansları yok. % 50 oy alsalar bile sadece 300 vekil çkarabilirler.
 
Oysa baraj varken % 34.29 ile 363 vekil alınıyordu. İşte Ak Parti için bu seçim hiç de kolay değil...
 
Recep Tayyip Erdoğan nasıl böyle bir hata yaptı anlamak kolay değil. Ben burada minik bir hatırlatma ile Ak parti'nin nasıl bir durum ile karşı karşıya olduğunu bir nebze olsun sizlere aktarmaktır.
 
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner - 13 Mayıs 2018



 

Editör: TE Bilisim