CHP Beşiktaş ve İBB Meclis Üyesi Yüksek Mimar Mehmet Yıldız, 2011 yılı Aralık ayı İBB Meclisi oturumlarında söz alarak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) kaldırım, sokak ve meydanların hazır betonla kaplanmasına karşı çıkarak,“Bir kentin kimliğini ve kişiliğini belirleyen sadece binaları değil, o kentin meydanları, caddeleri, sokaklarıdır. Meydan zeminlerini betonlaştırmak, kaldırımları betonla kaplamak cinayettir.

İstanbul Times Haber Merkezi / Hıdır Ulağ 

Tarihi surların hemen dibine; Anıtsal tarihi yapıların çevrelediği meydanlara; Sivil mimarinin yoğun olduğu, tarihi yerleşimlerdeki cadde ve sokaklara bir bakın.
 

Dökülen betonun malzemenin soğukluğu ve iticiliği yanında; Özensizlikten ve imalattaki ilkellikten rahatsız olmamak mümkün değil. İstanbul’u kalitesizleştirme sırası meydanlara, sokaklara mı geldi? Bu yanlışı durdurma sorumluluğu AKP gurubunun omuzlarındadır.

Lütfen sorumluluğunuzu yerine getirin. Bu rezaleti durdurun” diyerek seslendi.

CHP’li Yıldız: “Bu ucuz uygulama İstanbul’u ucuzlatıyor”

İBB Meclis’inde bir konuşma gerçekleştiren ve Sözen döneminde İBB eski Planlama Daire Başkanlığı görevinde bulunan CHP İBB Meclis Üyesi Mehmet Yıldız, meydanların, sokakların ve kaldırımların beton kaplanarak çirkinleştirildiğini öne sürerek, “İstanbul’u kalitesizleştirme sırası meydanlara, sokaklara mı geldi? Bu ucuz uygulama İstanbul’u ucuzlatıyor” siteminde bulunarak İBB Meclisinde şunları söyledi;

“Bir kentin kimliğini ve kişiliğini belirleyen sadece binaları değil, o kentin meydanları, caddeleri, sokaklarıdır. Meydan zeminlerini betonlaştırmak, kaldırımları betonla kaplamak cinayettir!”

“Bir kentin kimliğini ve kişiliğini belirleyen sadece binaları değil; O kentin meydanları, caddeleri, sokaklarıdır. İstanbul gibi tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan bir kentte, meydan zeminlerini betonlaştırmak, kaldırımları betonla kaplamak cinayettir. Kentin merkezi bölgelerinde ve özellikle Büyükşehir’in yetki alanlarında: Hiçbir estetik kaygı gözetilmeden, kalitesiz ve özensiz imal edilen; Yol boyunca, kalıp izleri ve beton çapakları görünen;  Herhangi bir standarda uymayan; Tek düze ve soğuk beton kaldırım imalatları, İstanbul’a yapılan kötülüklere bir yenisinin daha eklenmesidir”

“Tarihi surların hemen dibine, anıtsal tarihi yapıların çevrelediği meydanlara, sivil mimarinin yoğun olduğu tarihi yerleşimlerdeki cadde ve sokaklara beton döküldü”
“Tarihi surların hemen dibine; Anıtsal tarihi yapıların çevrelediği meydanlara; Sivil mimarinin yoğun olduğu, tarihi yerleşimlerdeki cadde ve sokaklara bir bakın. Dökülen betonun malzemenin soğukluğu ve iticiliği yanında; Özensizlikten ve imalattaki ilkellikten rahatsız olmamak mümkün değil. Geleneksel ya da normal, zemin kaplama malzemelerini, tekniğine uygun biçimde döşemek çok mu zor? Bunu başaramamış olmanın bedeli, “kaldırımlar bozuluyor” gerekçesi ile İstanbul’un kaldırımlarına beton dökmek mi olmalı? Uyguladığınız yöntemin ekonomik olması, İstanbul’un zemin karakterini değiştirmek için gerekçe olamaz. Bu ucuz uygulama, İstanbul’u ucuzlatıyor. Bu kentin değerini kaldırımlarına harcanacak para ile ölçemeyiz. Bu yanlışı durdurma sorumluluğu AKP gurubunun omuzlarındadır. Lütfen sorumluluğunuzu yerine getirin. Bu rezaleti durdurun”

Editör: TE Bilisim