Erdoğan Baykal Kapışması’na Az Kaldı
Başbakan Erdoğan’ın erken seçimlere karşı olduğunu biliniyor.29 Ekim resepsiyonu münasebeti ile Deniz Baykal ile yan yana gelen Başbakan Erdoğan konuşmasının erken seçim ile bağtaştırılarak basında haber konusu olması Erdoğan’ı çok öfkelendirdi.
Sabiha Gökçen havaalanı yeni terminalin açılış töreninde Baykal ile karşı karşıya gelmelerinde demokratik açılımın yakında parlamentoya geleceğini söylediğini,bu konuşmanın nasıl olup da erken seçim konusuna düğümlendiğini bir türlü anlayamadığını ifade eden Erdoğan bizim lugatimizde erken seçim yok.Seçimin süresi ne ise o zaman olur diyerek Baykal’a çok öfkeli olduğunu açıkça belli ediyordu.
CHP İstanbul il başkanı Gürsel Tekin ile aylar önce yaptığımız söyleşide“Ufukta Erken Seçim var” demiş ve biz de bu haberi SÜRMAŞETTE vermiştik.
Nasıl ki yeni askere gidenler yıllardır askerlik üç ay düşecek muhabbeti yapıyorlarsa ana muhalefet partilerinin de teşkilatlarını diri tutmak için erken seçim olabilir demeleri gayet normaldir.Nasıl ki ordular her an harp olabilir diyerek askerlerini eğitiyorlarsa partilerde erken seçim olabilir diyebilirler.Erdoğan yaptığı açıklamada borsa etkileniyor diye nerede ise Ana muhalefet partisi hiç konuşmasın diyecek.Ana muhalefet’in görevi iktidar partisini denetlemektir.Borsanın düşüp yükselmesi mesuliyeti ise İKTİDAR partisine aittir.
Siyasi parti liderlerinin veya yazarların erken seçim olabilir tartışmaları için Başbakan Erdoğan’ın “…erken seçim ifadesini ortaya koyanların bu ülkeyi düşünmediklerini,zarar verdiklerini belirtmesi”ne katılmıyorum.Erken seçim kararı alınır veya alınmaz orası hükümetin bileceği bir iş.Ancak demokratik bir ülkede yurttaşların seçim olabilir veya olmaz diye görüş beyan etmeleri kadar masum bir düşünce olamaz.İsmi üstünde “düşünce” Düşünce gerçekleşir veya gerçekleşmez hiçbir kimse sen neden böyle düşündün denilerek suçlanamaz.Bir yazar olarak erken seçim olabilir dedim diye eğer borsa da bu yüzden düşüyorsa demek ki yetkili kurumlar vazifelerini tam anlamı ile yapamamışlar.
Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı Kartepe de 500 Kişi İle Seçimi Masaya Yatırdı
İl başkanı Aziz Babuşçu işi sıkı tutuyor.Aylar önce makamında yaptığım görüşmede Ekim Ayının ikinci haftasında ciddi bir kalabalık ile genel seçim stratejisini belirlemek üzere İstanbul teşkilatı ile üç günlük bir çalışma kampı yapacaklarını söylemişti.Ve geçen haftalarda bu çalışma yapıldı.Ak Parti sesli olarak ifade etmezse de şu an her an bir erken seçim olacakmış gibi çalışmalarını yürütüyor.
Ak Parti il başkanı Babuşçu her nedense bugüne kadar İstanbul geneline yayın yapan gazetelerin imtiyaz sahipleri ile bir kez bile bir araya gelmemesi manidar bulunuyor.Oysa Ak parti ve benzeri partilerin amacı daha çok seçmene ulaşmak için her türlü kitle ulaşım araçlarını kullanırken AK PARTİ İl Başkanlığının yayın yapan herhangi bir gazeteden istifade etmemeleri ve kendileri de bir gazete çıkarmamaları çok manidar bulunuyor.CHP Halk adında tabloid çok şık bir gazete çıkararak örgütüne ulaşmaya çalışıyor.BABUŞÇU ve ekibi bu eksikliği not almalı bence.
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’de Ak Parti’nin Kampa Gittiği Günün Ertesi Tüm İstanbul İl Örgütünü Toplayarak seçim Startı Verdi
29 Mart seçiminde Tekin Babuşçu kapışması çok feci olmuştu.Daha sandık sonuçları sayılırken Gürsel Tekin kameraların karşısına geçerek seçimi biz kazandık dedi.Hemen peşinde bu kez de Babuşçu kameraların karşısına geçerek Tekin yalan konuşuyor Ak Parti sandıklarda birinci parti olarak çıkıyor dedi.Bu kez de her iki il başkanı kozlarını paylaşmak istiyorlar. Tekin İstanbul’da alacağı başarılarla CHP de ağırlığını hissettirmek istiyor. Babuşçu ise Metin Külünk ve taraftarlarının bu teşkilat seçim günü boynu bükük kalmak istemiyor söylemlerine muhatap olmamak ve başbakanın İstanbul İl kongresinde Babuşçu ve ekibine güveniyorum sözü gereği Başbakan’ı mahçup etmemek adına her türlü çalışmayı yapıyor.
STK,Vakıf,,Dernek,Platform ve Spor Kulüpleri’ne Bakış
Geçen sene bu başlıklar altında detaylı bir yazı yazarak olayı enine boyun irdelemiştim.Yazım on binlerce kişi tarafından okunmuştu.İki hafta önce on yıl Zeytinburnu Belediye başkan yardımcılığı yapan mali Müşavir Aydın Çığrıkçı telefonla beni arayarak görüşmek istediğini söyledi. Ben de Malatya da olduğumu söyledim eğer konu acil ise telefonda da söyleyebileceğini rica ettim.Başkan Orhan Şengül’ün başkanlık yaptığı Tepebağ Spor Kulübü olarak kurumsallaşmanın alt yapılarını sağlayacak bir yönetim kurmak istediklerini basın yayın konusunda da benim de kendileri ile birlikte Tepebağ Spor’un yönetim kurulunda yer almamı istediği zaman aynen şunu söyledim Aydın başkan’a siz bilmediğiniz tanımadığınız bir yerde yönetim kurulu üyesi olmazsınız.Eğer benim bilgi olarak yararlı olabileceğime inanıyorsanız içinizde bulunmaktan dolayı mutlu olurum dedim.Akabinde yönetim adına yapabileceğim bir şey var ise seve seve yapabilirim dedim.Kulübün ilk iki toplantısına katıldım.Zeytinburnu ilçesinin bir çok seçkin işadamının bulunduğunu görünce çok mutlu oldum.Mesela,Yıllardır bilip tanıdığımız Sembol pastanesinin sahibi Vahdet Çakaloğlu,Yılmaz İnşaat ve düğün salonunun sahibi Şahin Yılmaz,Zeytinburnu Sanayi sitesinin başkanı Cengiz Gündoğdu,Kapalı Çarşı esnafı Kulübün her işine koşturan Gürsel Kaya,tecrübeli siyasetçi Mennan Çayır,Kulübün asbaşkanı Aydın Çığrıkçı,Elektronik Mühendisi Hasan Hüseyin Uygun başta olmak üzere kendi alanlarında başarıyı yakalamış bir çok insan ile tanışmış olmak bana mutluluk verdi.Başkan Orhan Şengül gerçekten herkesin kabiliyetine göre görev dağılımı yapmış.Mesela bana Basın sözcüsü görevini layık görmüş ki benim yaptığım iş ile alakalı,Aydın Çığrıkçı’ya Asbaşkanlık görevi verilmiş o da çok güzel.Öteki tüm yöneticilere kendi kabiliyetlerine göre görev dağılımı yapması çok doğru ve güzel bir çalışmaydı.
İkinci Toplantımızda yaptığı kısa konuşmada spor ve basın camiasına yabancı olmadığını bana hissettiren eski Kastamonu Spor’un başkanı ve şu an ki Tepebağ Spor Kulübün yöneticisi olan Vahdet Çakaloğlu’nun birleştirici ve bütünleştirici konuşması hepimizi çok mutlu etti.Spor camiasında idareci olmak hiç de kolay değil.Allah Orhan başkana sabır ve bol para versin.Çünkü kulüp başkanı iseniz bu her ikisi de sizde bolca olmak durumunda.Öyle zamanlar olmuş ki başkan kendi şirketi üzerinde kulübün borçlarını ödemek üzere kredi bile almış.Çok şükür bizimde içinde yer aldığımız bu yönetime enkaz değil borçsuz bir kulüp teslim etti. Birkaç yıldır Amatör spor kulüplerini takip ediyorum.Bazıları bir üst guruba bilerek çıkmak istemiyorlar.Sebebini sordum bana dediler ki ne kadar bir üst gruba çıkarsan masraf o kadar fazla oluyor.Bizde altında çıkamayacağımız bir masrafla muhatap olmamak için en iyisi üst gruba çıkmayalım dedikleri zaman hayret etmiştim ama maalesef durum böyle.İşte Amatörlerin durumu budur.
Sonuç olarak Her ne kadar bizim takımda da bazı arkadaşlar üst gruba çıkmayalım diyorlarsa da ben yinede diyorum ki, Orhan Şengül Başkan Tepebağ Spor Kulübü şampiyon diyorum.
Hüseyin ÇETİNER
4 Kasım 2009