Aydınlar Ocağı`nın düzenlediği 27 ARALIK 2016 günü saat 14:30`de “EGEMENLİK VE HAKİMİYET MİLLETİMİZİNDİR, TEK ADAMA DEVREDİLEMEZ” panelinde konuşmacı olarak katılanlar;

Eski Devlet Bakanlarından Sadi SOMUNCUOĞLU,

PROF. Dr. Ümit ÖZDAĞ,

Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER,

Doçent Dr. Ümit KOCASAKAL konuşmacı olarak katılmışlardır. Konuşmaya kaldığımız yerden devam ederek 3. Konuşmacımız; Doç. Dr. Ümit KOCASAKAL konuşmacı olarak düşüncelerini bizlerle paylaşıyor.

Büyük fotoğrafa baktığımızda daha iyi üç cümle ile açıklayabiliriz.

Yurttaş ve vatandaş kelimelerini çok seviyorum. Alt kimlik siyaseti, etnik, öteki, ayrıştırmanın panzehiri ve birleştirici olduğunu düşünüyorum. Önümüzde tuzaklar var. Böyle bir “SİSTEM” değişikliğine ve böyle bir yeni anayasa ihtiyaç var mı? Varsa kimin ihtiyacı var? Birilerinin ihtiyacı var anlaşılan….

Bize bu istikrar için çok önemli sihirli kelime “AKLIMIZLA DALGA” geçiyorlar. 15 yıldır; Tek parti olarak yönetiyorlar. Yedikleri önünde yemedikleri arkasında hatta olağanüstü hal ve kanun üstünde kararnamelerle ülkeyi istedikleri gibi denetimsiz olarak iktidarlar. Sen daha ne istiyorsun?

İstikrar bütün rejimler arasında en istikrarlı yönetim şekli diktatörlüktür. Hiçbir denetim yoktur. Artı istikrar tek adam yönetimidir. Demokrasi, hukuk, sistem yoktur. Bize laik görülen sistem bu mudur? Zamanlama manidardır. Yeni anayasa değil, çünkü şu an ki anayasaya uymayanlar, kanunlara uymayanların yeni anayasaya ne ihtiyaçları olabilir ki?

Her önüne gelen anayasa yapamaz. Her hükümet kendi anayasasını yapamaz. Teşkilat-ı Esasiye kurucu devletin yönetimini, yetkilerini ve halkına sözlerini temsiz eder. Sadece bir zümrenin elinde olamaz. Bugün ağır şartlardan geçtiğimiz bu zamanda “AT DEĞİŞTİRİLMEZ” . Bunu yaparsan sen toplumun genetiği, kimyası, kimliği ve ruhuyla oynarsın… İnsanları azarlayan, kaç çocuk doğuracağımıza karar veren, ne içeceğimizi belirleyen, tek adam sistemi kabul edilemez. BOP PROJESİ altında TÜRKİYE adım adım savaşa itina ile götürülürken; ŞAM`da Cuma namazı kılacağım diyerek uçuruma sürükleniyoruz. 15 Temmuz ayaklanması adı altında milli birlik derken; yapılan değişiklikler kimlere yarıyor.

Halktın gözünün içine bakarak tahkiye yapılarak kimin taleplerini yerine getiriyorsunuz? Büyük fotoğrafa baktığımızda; TÜRK BÜYÜK MİLLET MECLİSİ 26 Nisan 1920 bir gazi Müslüman halkların arasında tek “HÜR KALAN MİLLETTİR”.

İngilizler son haçlı savaşına gidiyor. Wilson`un 12. Maddesi: Serv anlaşmasının 62 – 63. Maddelerini okumalıyız.

Demokratik toplum kuruluşu 9 Şubat 2016 günü 14 maddelik WİLSON PRENSİPLERİ ile aynı sayıda bir sonuç bildirgesi ilan etti. Bunun karşılığında İSTANBUL BAROSU 14 MADDE ile karşı cevap verilmiştir. Onların bildirisinde; Kürdistan haklı özgürlüğü için mücadelesini destekleyen ve yardımcı olduklarını ve tarafız diyen bir açıklamaydı. Yeni anayasada çalışmaların haklarını almasını destekliyoruz. Onun için yeni anayasa talepleri var. Biz de bu talepleri karşılayanlar var. Milli devlete karşı son saldırı ile karşı karşıyayız. Başkanlık ve yeni anayasa milli devlete karşıdır.

DÜNYA ÜZERİNDE 3 TİP BAŞKANLIK VARDIR.

1. Amerikan tipi : Sadece Amerika`da uygulanıyor. Fakat başkanın yetkileri kanunlar ve senato ile kısıtlandırmıştır. Başkan sağlık ve federal mahkemelere müdahale edemez. Eyaletler sistemi üzerine kurulmuştur. Bir eyaletin kanunu ile diğer eyaletin kanunları farklıdır.

2. Latin Amerika tipi : Meksika ve Venezüella`da uygulanıyor.

3. Afrika tipi başkanlık sistemi Bizim için biçilen elbise ise; Milli ruh yok, millet yok, hükümet yok, meclis işleyişte yok, hiçbir şey yok. Sadece tek kişi var.

Bizler bir kişiye en güzel bir oyuncak yapmaya çalışıyoruz. Akıl ve hukuk dışı tek kişilik yönetimi ve başına “TÜRK” kelimesi koyarak bizleri kandırarak en büyük hakareti yapıyorlar.

“EGEMENLİĞİMİZE VE KAREKTERİMİZE BU BİR HAKARETTİR”. GELECEĞİ VE KADERİMİZİ BİR KİŞİNİN KEYFİYETİNE VE AKLINA BIRAKILMAK İSTENİYOR.

2 madde Türkiye üniter devlet olarak yeni anayasada kalacak fakat altından bölünme, federatif sisteme eyaletler ve başkanlığa geçilerek meclis ortadan kaldıracaktır. Denetim hak getire, tam tabiri ile bu bir “TÜRKİYE CUMHURİYETİ`NE SUİKAST SİSTEMİDİR”.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ 1923 rejiminin değiştirilmesi, meclisin ilgası ve tek kişinin yönetme ilanı kanun teklifidir.”

6 madde; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,

2 madde; Türk Milleti bu haklar hiçbir kuruma devredilemez, anayasa maddesi ile kullanılır.

11. mdde; yasama yürütme ve yargı bir bütünlük ile birbirine bağlıdır. Kuvvetler ayrılığı esastır. Bu arada “YÜRÜTME” derken; götürme anlamında değil…

Bu yeni anayasa geçerse; üç parti süs gibi kalır. Ben federasyon getiririm, yasaya müdahale eder. Kanunlar nezdinde değiştirilemeyen maddeler değişebilir.

176 madde; anayasa temel dayanağı başlangıç kısmı kanunlar ile koruma altındadır. Parlamenter sistem, demokrasi ve cumhuriyet sitemi ortadan kalkar.

309. madde; anayasa cebren değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışmak suç teşkil eder. Açık rejim değişikliğidir, demokratik devlet ortadan kalkar… Milletvekillerine sesleniyorum: Koca koca adamlarsınız geriye bırakacağınız onurlu bir hayattır. Çanakkale`de 14 yaşında şehit düştüler, sizin ise ölümden korkmaya hakkınız yoktur. Türkiye Milleti buradan çıkar ya siz?

Milliyetçilik her şeyden önce ülkesini sevmektir. Emperyalizme karşı çıkanlarla birlik ve beraberlik içinde ve her saldırıya karşı demektir.

Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ konuşmacı olarak şunları söyler;

Ben bu anayasa taslağına karşıyım. Devlet BAHÇELİ beni MHP`den ihraç etti.

Demek ki ben iyi bir “MİLLİYETÇİYİ HAREKET PARTİLİYİM. 9 tane karşı olma gibi bir durumum var.

1. NEDENİM: Eskişehir – Kütahya Muharebesinden sonra en kötü zamanı yaşıyoruz. Bu ülkemizde yaşanan karışıklıklar ülkemize ettiklerini görüyoruz. Fırat Kalkanı ile SURİYE iç savaşlarına girerek inanın çok zor bir savaşın ortasına itildik. Kilis –Gaziantep bölgesindeki hastaneleri ziyaret ettim. Bütün yaralı askerlerimizle konuştum, bazılarıyla ikinci ziyaretler yaptım. Şunu söylüyorlar;

11 leopar tankı, 2 zırhlı araç ve 1 kopra aracımız vuruldu. Bir terör örgütünde görmediğimiz silahlar kullanıyorlarmış demek ki bu savaş EL BAB ile bitmeyecektir. Emperyalizmle savaşıyoruz. Kıbrıs üzerinde bize çullanıyorlar, garantörlükten ve haklarından vazgeç diyorlar.

2. NEDENİM: Bakın baylar ve bayanlar ilk cephe güçlü olmalıdır. ATATÜRK referandum getirmek ve ayrışan milletinle çatışan millete götürür. Bunu engellemeliyiz. Cumhurbaşkanı; SERVLE ile karşı karşıyayız diyerek gücün etrafında toplamayı düşünüyor. 1. Meclis gibi bir meclis olmalıdır. Fakat böyle giderse GÜRCÜSTAN PARLEMENTOSU gibi oluruz. 1924 Anayasası hazırlayan vesayetçi olduğunu söyleyenler. Bu anayasa çok değişti. Kendi tarihine, milletine nasıl düşman olabilir.

3. NEDENİM: Genel gerekçe; kuvvetler ayrılığı yok ise anayasada yoktur. Zaten bu anayasa özünden kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmak R.T.E ANAYASASI İLE ÖZETLENİR. TEK MADDE YETERLİDİR. BU MADDE DE; “CUMHURBAŞKANI ülkeyi kendince yönetir”. Ve ikinci maddeye ihtiyaç yoktur.

4. NEDENİM: Keyfi bir yönetim oluşuyor… 330 sayısı geçerse halk bir SADDAM REJİMİ istemiyoruz diye karşı çıkabilir. Fakat muhalefet konuşturulmaz ve haklıda kandırabilirler. Böyle bir anayasacılar ile Türkiye iç çatışmaya ve karmaşaya götürür. Emperyalizmin kucağına atılırız.

5. NEDENİM: Cumhurbaşkanı kararnameleri keyfi bir yönetim ve değiştiriyorlar anlamına gelir.

6. NEDENİM: Cumhurbaşkanı anayasanın 123 -126 maddeleri Kanun üstünde kararnameler meclis tarafından amacı ve süresi belli olarak verilir. Bu kanun tekrar gündeme getirilemez. Yeni anayasa ile cumhurbaşkanı özel bölge kurma hakkı ve yetkisi veriyor olacaktır.

Cumhurbaşkanı yürütmeyi ilgilendiren her şeyi değiştirebilir ve denetlenmesi, zamanı veya kontrolü hatta iptali yoktur. Tek iptal yine cumhurbaşkanının kendisindedir. Kanunla bunu yapamazsın. Cumhurbaşkanına verirsen bu yetkiyi devlet tarafından atanan kamu gerekçesi ile yerel yönetimlere bırakabilirler…

Üniter devlet içerde özerk bölge olur daha sonra federasyon devlete dönüşmesi sağlanır. 123 -126 maddeleri OSLA GÖRÜŞMELERİ ve karara bağlanıp getirirse AKP 4 MADDEYİ değiştirirse eyaletler kendiliğinden kurulur.

7. NEDENİM: Devlet BAHÇELİ şunu biliyor ve nasıl cevap veriyor. Bu anayasa ile cumhurbaşkanı TBMM üzerinde açık üstünlük sağlanıyor. Meclis kanun çıkarması için cumhurbaşkanı ne zaman onaylayacağı yoktur. İster 1 sene veya 2 sene sonra onaylayabilir. Bu milletin meclisi kimsenin tekelinde değildir. Bu meclis, R.T.E`ye yenilmeyecektir.

8. NEDENİM: Bu anayasa ATATÜRK`e bile bu yetkileri vermemiştir. R.T.E`ye de verilemez. Atatürk 3 ay verdi, uzattı ve savaş bitti meclis başkomutanlığı bir kişiye vermiyoruz. Bu yetkiyi makama veriyoruz dedi. Barış zamanında TBMM tarafından barış içinde iken genelkurmaydadır. Savaş zamanında hükümet düşer ve cumhurbaşkanına başkomutanlık yetkisini meclis namına verir. Başkomutanlık meclisindir. Bu yeni anayasa R.T.E`ye veriyor.

9. NEDENİM: TBMM manevi şahsiyeti hilafeti kaldırırken ortaya konulan bu şahsiyet maneviyatı meclise bırakmıştır. Bu noktadan sonra cumhurbaşkanı bu hilafeti kendine alabilir. Bunu engelleyecek hiçbir kanun yok bu anayasa… Partiden ihraç edildim, fakat tek ben değilim 4 vekil ve birçok MHP Milletvekili olduğunu biliniz.

Bugünden sonra Ümit ÖZDAĞ içinde FETÖCÜDÜR diye yazarlarda şaşırmayın!

Ümit ÖZDAĞ ERGENEKONCUDUR, Ergenekon savcıları ile görüşmüştür bu ahlaksızlığı, korkaklığa

YETER DEMENİN ZAMANI GELDİ…

SON SÖZ OLARAK BİR YAZAR OLARAK;

EY "SİYASET İŞÇİLERİMİZ; GÖREVİNİZİN HAKKINI VERİN YOKSA BİZ DE SİZE GÖSTERİRİZ... KESER DÖNER SAP DÖNER HESAP BİRGÜN SİZİ DE ÖPER." Bugün TBMM``de bize halkın yetkisini tek adama verme oylarını gösterenlere duyrulur.... 

T.C GİDERSE Türkiye gider… Anayasa TÜRKÇE konuşmaktan geçer…

Hür iradenin, aklını işletmenin ve birliğin olmadığı yerde ne başkanlık ne de Anayasa konuşulabilir…

Karmaşanın içinde sadece ZÜLÜM DOĞAR…

SORUNLARI VE FARKLI DÜŞÜNCELERİ KONUŞMAK GÜZELDİR. FAKAT EN ÖNEMLİSİ ÇÖZÜMLERİ DE PEŞİNDEN SÖYLEMEK HATTA EYLEME GEÇMEKTİR…

ATATÜRK GENÇLİĞİ GÖREV SENİ BEKLER… GÖREVİNİZİ “ATATÜRK`ÜN GENÇLİĞE HİTABESİNDE GÖREBİLİRSİNİZ”. BU TOPRAKLARI VATAN BİLMİŞ BÜTÜN GENÇ YURTTAŞLARIMIZA VE GENÇ HİSSEDENLERE SELAM OLSUN… 

Sevgi ve saygılarımla… Düşüncelerin sahaya yansıması dileğiyle “SİYASET NETİCE ALMA SANATIDIR.” Ata mirası ulus… murat akbaş