SİZLERİ O ANLAMLI CÜMLELER İLE BAŞ BAŞA BIRKAKIP ARADA ÇEKİLİYORUZ … İŞTE O MESAJ…

Buruk bir bayram, hüzünlü bir cuma vakti. KudÜs Gazze hattında yaşanan katliamlar yüreklerimizi dağlamakta.

Doğu Türkistan’da ise soykırım yaşanmakta,dilimle söyleyemediğim, vicdanların kabul etmediği insanlık dışı cürümler işlenmekte. Sadece ümmet coğrafyası değil, dünya yanmakta.

Müstekbirler, kibirli batı, karar vericiler sessiz bir sevinç içinde. Ümmet paramparça. Dualar tesirsiz.

Ezilenlerin, muztazafların sesleri, zalimlerin çığlıkları arasında boğulmakta.

Çabasız, gayretsiz; Musalar beklenmekte, İbrahimce dua eden ateşte yanmayan gönüller beklenmekte.

Beyhude bir bekleyiş, çaba esas sonra dua. Biz ruhumuzda, imanı kökleştirip, adaleti yükseltemezsek, ahlakı kuşanıp, bilgiye sahip olmazsak, buruk bir halde nesillerimizi kaybedeceğiz. Asıl kıyamet asıl yenilgi o zaman.

İbrahim Süresi: İbrâhim şöyle dua etmişti: “Rabbim ! Bu şehri güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut! (35)

Rabbim! Putlar insanlardan bir çoğunun sapmasına sebep oldu. Bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir; kim de bana karşı gelirse artık sen çok bağışlayan, pek esirgeyensin. (36)

Ey rabbimiz! Ben zürriyetimden bir kısmını, senin kutsal evinin (Kâbe) yanında tarıma elverişli olmayan bir vadiye yerleştirdim. Bunu yaptım ki rabbim, namazı kılsınlar. İnsanların gönüllerini onlara meylettir ve çeşitli ürünlerden onlara rızık ver ki şükretsinler.(37)

Rabbimiz! Şüphesiz ki sen gizlediğimizi de açıkladığımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. (38)

Yaşlılığıma rağmen bana İsmâil’i ve İshak’ı armağan eden Allah’a hamdolsun! Şüphesiz rabbim duaları kabul edendir. (39)

Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et. ( 40 )

Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla.” (41)

Hz İbrahim; Rabbi için malından vazgeçti. Ateşe atılırken Allah'a teslim oldu.

Çocuğunu Mevla'sına kurban ederken, tereddüt etmedi. " Halilullah" oldu. Duası kabul, ebreheler yerle yeksan oldu.

Ben, demek ben eksiğim ki, ümmet eksik. Kalp kıvama gelmemiş, dualar sessiz İki günü eşit olan ziyandadır.

İlahi hüküm. Çalışacağız. Biraz çalıştık, Azerbaycan'da sonucunu aldık. O zaman çalışma, çaba zamanı. Her çaba duadır ! Dualarla, bir olma, diri olma, kıyamda olma zamanı.

Cumanın feyzinden istifade eden, namazı devamlı dosdoğru kılan, kullar olabilmek duasıyla... Ümitvarım, ümitvar olacağım.

Elbet, Allah'ın lütfu ile Medcid-i Aksa kurtulacak, elbet Doğu Türkistan özgür olacak.

Ya ben ya sen...

“Ey Allâh’ ım ! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Sen’in kulunum.

Ve ben îmân ve ubûdiyetimde/kulluğumda gücüm yettiği kadar Sen’in ahd ü misâkın üzereyim.

Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Sen’in bana ihsân ettiğin nimetleri ikrar ve îtirâf ederim.

Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve îtirâf ederim. Yâ Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira Sen’den başkası günahları af ve mağfiret edemez.” (Buhârî, Deavât, 2, 16

Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim