Ülkem de güzel şeyler olmuyor ey okurum...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla bu erken değil tekrar seçim diyor. Eğer bu tekrar seçim ise Cemil Çiçek’in,Bekir Bozdağ’ın,Faruk Çelik’in,Binali Yıldırım’ın,Hayati Yazıcı’nın ,Recep Akdağ’ın,Ali Babacan’ın,Burhan Kuzu’nun,Mehdi Eker’in kısaca 7 Haziran 2015 seçiminde 3 dönem kuralına takılan bir çok adayın 1 Kasım 2015 seçiminde aday olması  bir çelişki olarak  karşımızda duruyor.

Yok Eğer tekrar değil erken seçimse de  cumhurbaşkanı  o zaman tekrar değil erken seçim desin ki biz de ne olduğunu bilelim.

Kendimi bildim bileli Cemil Çiçek var her devrin adamı desem kimse bana kızmasın …

44 yaşındayım  Özal 1983 de Anavatan Partisini kurunca Cemil Çiçek yanındaydı.O gün bugündür hep siyasetin içinde aktif görev yaptı. Yani 33 yıldır sistemin içinde. Ben 12 yaşında iken Cemil Çiçek vekil halende vekil. Bu gidişle daha Allah ömür verirse ben 65 yaşına gelene kadar da olacak gibi görünüyor. 

Bu da Ak Parti’nin tüzüğüne 3 dönem kuralı koymasının çok da anlamlı olmadığını gösterdi. Ak Parti içinde maddi ve manevi bedeller ödeyen birisi olarak bu dönemden çok da memnun değilim. Bu seçim tekrar olduğu için 3 dönem kuralı geçerli olmalıydı.  Çünkü  25 dönem milletvekilleri görev yapmadan yeniden seçime gidiliyor. Akıl da mantık da 3 dönem kuralının 1 Kasım 2015 seçimi için uygulanmasını istiyor.

Ak Parti Van’da  Vanlı sevilip sayılan  bir esnaf,köylü veya başka bir aday koyup Kırrıkaleli olan Prof.Dr.Beşir Atalay’ı  orada aday yapmasaydı daha şık ve adil olmaz mıydı ?

Ak Parti  aday konusunda sağlıklı karar veremiyor.Artvinli Faruk Çelik Şanlıurfa 1.sıradan,Kırıkkale ‘li Beşir Atalay hoca Van 1.sıradan aday yapılıyor. Bu Kürtlere sizin içinizde 1.sıra yapacağım aday yok demekten başka ne anlama gelir. Ben Vanlı  ve Şanlıurfalılar yerinde olsam kendi bağrımdan çıkan adaylara oy  veririm. Faruk Çelik daha önce Urfa’dan aday olana kadar buraya gelmişliğim  yok demişti. Bir de bazı kişiler hükümet bu vilayetlere bakan aday yaparak o vilayetleri onore etti diyor. Ben de onlara şunu demek isterim. O bölgenin bağrından doğup büyüyen birisini aday yapsın ve çıkan milletvekilini de bakan yaparak o ilere gerçek manada jest yapsın da görelim. 

Benim kuruluşunda yer aldığım Parti bu değil arkadaş

İsmi lazım  değil İstanbul 3.Bölgede 2.kez seçilecek yerde aday yapılan bir vekilin eşi bakan özel kalem müdürü diye yeniden vekil adayı yapıldığı iddiası ortalıkta dolaşıyor.  Bu tip ahbap çavuş ilişkileri olması midemi  bulandırıyor.Hakeza Ak Partinin İstanbul vekil adayları içinde seçilebilecek sırada Mehmet Metiner hariç Kürt asıllı vekil adayı olup olmadığını bilmiyorum.Ama listeleri kontrol ederken her üç bölgenin ilk 12 sırasında ilk bakışta Kürt olduğu hissedilen aday gözüme çarpmadı.

Ak Partili yöneticilere ulaşmak çok zor bir örnek vereyim anlayın

7 Haziran 2015 seçimlerinin fırtınası geçer geçmez yani son 45 gündür en az 13 sefer Ak parti Tanıtım medyadan sorumlu il başkan yardımcısını aradım. Yerel gazete,haber portlları ve web tv imtiyaz sahibi olduğumu ifade ederek 1 Kasım 2015 seçimlerinde yapacağınız medya çalışmaları için fikir alışverişinde bulunalım dedim. Sağ olsun her seferinde tamam dedi ama 45 gündür 10 dakikalığına da olsa bir araya gelebilmiş değiliz.

Kendi birimi ile alakalı bir basın mensubu olarak ben 45 gündür bir il başkan yardımcısı ile görüşemiyorsam acaba vatandaş ne yapar görüşmek için bilemiyorum. 2008 den sonra Ak Parti parası ile işlerinin çoğunu ajansa yaptırınca parti içindeki UHUVET zedelendi. Amatör olarak partisi için çalışan teşkilat mensubu oy zamanında çevresini sandığa götürerek partisine oy katkısı yapıyordu. Şu an işler AJANS’lara havale  edildiğine göre seçim günü yeterli olacak olan oyu da AJANS VERSİN DEMEK GELİYOR insanın içinden. 

Ak Parti’nin kuruluş sürecini bilmeyenler 7 Haziran’ın birden bire gökten zembille indiğini sanıyor aslında öyle değil asıl çürüme 2008 de başladı…


Eski Ak Parti İstanbul il başkanı Dr.Mehmet Müezzinoğlu Avcılar ilçesindeki parti emektarları il delegesi yapılmazken kendi eşini ve hastane çalışanını il delegesi yaptığı için o zaman manşetten bu durumu eleştirerek “Eşine ve Otağına Jest” başlığı ile  gayet tarafsız ve eleştirel bir haber yaptık. İsminde Adalet olan bir parti yöneticisi arkadaş halksın biz hata yaptık demesi gerekirken sadece il çalışma komisyon üyesi olduğum beni disipline sevk ettiler. Disiplin kurulu bu durum  bizim değil il yönetimin ilgi alanına giriyor diyerek İHRAÇ kararı vermedi.

Oysa biz samimi ve içten bir  şekilde eğer bu parti’nin 2023,2053 ve 2071 hedeflerinden bahsedecekseniz bu tür bariz hataları yapmayın dedik. Eleştiriden ders alan kişiler bize siz bizim bedava danışmanlığımızı yapıyorsunuz teşekkür ederiz demeleri gerektiği halde halen sayın MÜEZZİNOĞLU’nun ekibi yayın grubumuza karşı adı konulmamış bir AMBARGO KOYDUKLARINI düşüyorum. Müezzinoğlu döneminde Zeytinburnu ilçe başkanıyla Ahmet Dokunmacı 2006 da yapılan kongrede 431 delegeden 182 tanesi BOŞ oy kullandı. 118 Tanesi ilçeye emek veren bir çok kişinin listede olmamasını gördüklerinden dolayı tepki için oy kullanmadan gittiler. Sadece ilçe bakanına 131 kişi oy verdi ve  bu 131 boş oy kullanarak güvesizliklerini belli eden 182 delege APTAL YERİNE KOYULDU.

İlçe başkanı bu şekilde tam 3 sene Zeytinburnu’nda ilçe başkanı oldu. Oysa isminde ADALET olan parti ey ilçe başkanım sen kendi delegenden 182 tanesinden ÇİZİK YEMİŞSİN burada tekrar seçim yapacağız 182 boş oya karşılık 131 oy ile sen burada sağlıklı bir şekilde ilçe başkanı olamazsın deseydi. 2015 de muhtemelen  bu sonucu almazdı. Özetle siyasi partilerde yapılan hatalar hemen sonuç göstermiyor. 

Şimdi bazı okurlarımın 2006 dan 2015 e 9 yıl geçmiş bunları neden gündeme getiriyorsun diyebilirler. Bu dostlarıma Üstat Necip Fazıl’ ın şu sözü ile cevap veririm. “Tefsiri yapılmamış her olay daima tazedir”  2006 da, 182 Boş oya karşın 131 oy ile 3 sene ilçe başkanlığı makamı işgal edilerek tepkilerini 182 boş oy ile ortaya koyan DELEGELERE bu durum açıklanmadı. İşte bu olayın tefsiri yapılmadığı için her zaman da örnek veririm.

Hiç kimse bana şu an bunun zamanı değil demesin. Yanlış ve hata yapıldığı an söylenmeli ki düzeltilebilsin. 

Bakın daha seçime 42 gün var bugünden söylüyorum Ak Parti aday seçiminde bir sürü hata yaptı.
Ben ihale almıyorum.Kimseden bankamatik memur maaşı da almıyorum. O halde Müslümanların son şansı olan Ak Partinin hata yapmaması adına dilimin döndüğü kadar yazmam lazım ki vazifemi yapmış olayım. Bakınız CHP tek parti döneminde yaptığı yanlış ve hatalardan dolayı 1950 den sonra artık tek başına hükümet olamadı.

Ak Parti dışarıdan aldığı ve daha sonra bakan yaptığı 4 zatın  evlatları üzerinden yolsuzluğa bulaşmalarına rağmen yüce divana gidip oradan aklanmalarına imkan vermeden seçmenin iç dünyasını karattılar. Halk olarak bizler üç beş kuruş para kazanmak için canımız çıkarken “AYETLE” Makara bakara deyip dalga geçen Egemen Bağış beyimizin çikolata altı tepsi de 500 bin doları ‘İNDRA GANDİ’ yaptığı iddiaları ayyuka çıkmıştı ama YÜCE DİVAN’ a gönderilmedi.                                   

Aslında yazacak çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter diyelim bu konu için.

Hepimiz çakma Müslümanız ?

Suriye’li,Afganlı,Pakistanlı,Filistin’li, göçmenler neden kendilerine daha yakın olan Mekke’ye,Medine’ye veya diğer bir  Müslüman ülkesine değil de Hristiyan olan Almanya,Norveç,İsveç veya diğer gelişmiş bir  batı ülkesini tercih etmeleri  tek başına İSLAM ÜLKELERİNİN ayıbı olarak yeter. Bu halde bende dahil bütün Müslümanlar işe yaramaz ÇAKMA birer YARATIK OLDUĞUMUZU kabul etmemiz gerekir.

1952 de kurulan İSRAİL TERÖR DEVLETİ ilk kıblemiz olan Mescid’i Aksa’yı yağmalıyor Müslüman olarak kılımız kıpırdamıyorsa  Müslümanlığımızı sorgulama vakti gelmedi mi  ?

İsrail bilse ki 17 milyonluk İstanbul’un % 10 olan 1.700 milyon kişi Konsolosluğunun önünde toplansa tek bir söz söylese ve dese ki “İSRAİL ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA” O pis ellerini kutsal mekanımız olan MESCİD’i AKSA’DAN ÇEK yoksa yürüyerek TELAVİV’ E GELECEĞİZ dese o zındıklar 70 yaşındaki garip FİLİSTİNLİ yi  joplayabilir mi ?

Aslında o Polis orada Filistinli amcayı değil bütün Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa ya sahip çıkmak isteyen o
amcanın nezdinde BÜTÜN MÜSLÜMANLARI jopluyor.

Türkiye hariç hiçbir İslam ülkesinin de İsrail’in hakkından geleceğini düşünmüyorum

Kimsenin bayramını da kutlamıyorum çünkü ilk kıblemiz olan MESCİD-i AKSA işgal altında ve biz de Müslümanız diyoruz ama  hiçbir şey yapmıyoruz. Oysa Müslüman ne  zulme uğramayı nede zulmetmeye seyirci kalamaz. ALLAH BİZE AKIL VE FİKİR VERSİN…


İstanbul Times  / Hüseyin ÇETİNER / 19 Eylül 2015