Dostlar, 

Daha önceki ramazan ve kurban bayramı öncesi yazdığım birçok yazıda gündeme getirdim yine gündeme getirip yazacağım.DİNİ BAYRAMLAR TATİL VESİLESİ DEĞİLDİR.Son dönemlerde Anadolu kültürü ile yetişen ve para ile buluşan bazı kişilerinde artık dini bayramları birer tatil vesilesi görmesi beni üzüyor ve kızdırıyor.Paranız varsa elbette tatile gidin ve kendinize zaman ayırın.Ben buna karşı değilim.Ama yılda sadece iki kez yaşadığımız ramazan ve kurban bayramlarını ne olursunuz tatil aracı yapmayın diyorum.

                   * * *                       * * *                  * * *

İstanbul gibi büyük şehirlerde akrabaların normal zamanlarda görüşmesi zaten zor oluyor. Akrabalardan birisi de bayramı tatil de değerlendirirse dostluk akrabalık ve komşuluk ilişkileri git gide zayıflıyor ve beşeri münasebetler olumsuz olarak etkileniyor. 

İstanbul Times ailesi olarak okurlarımız ve reklam verenlerimiz ile ikinci kurban bayramımızı idrak ediyoruz.Yayın hayatımıza başladığımız günden bu yana her gün okurlarımız ve reklam verenlerimizin artarak devam etmesi GAZETENİN başyazarı ve imtiyaz sahibi olarak çok mutlu oluyorum.Bu destek ve ilgiden dolayı tüm okurlarımız ve reklam verenlerimize teşekkür ediyorum.

                    * * *                       * * *                * * *

Onur Öymen’i Özür dilemeye Davet Ediyorum   

Her devlet kendisine itaat etmeyen ve baş kaldıran kişileri etkisiz hale getirmek için tarih boyunca geleceğini korumak adına sert önlemlere baş vurmuştur.Dersim de 1937-38 de bazı güçler halkı tahrik ederek devletin otoritesini tanımamaya teşvik etmiştir.Devlet idarecileri de ileri giderek kendi otoritelerini tanımak istemeyen idareci kadro ile beraber bir vilayeti toplu olarak cezalandırma yoluna gitmiş,resmi rakamlara göre 13 bin kişiye yakın vatan evladını öldürmüş,bir o kadarını da zorunlu olarak batı vilayetlerine göçe sevk etmiştir.Aklı başında hiçbir yurttaşın olmasını istemeyeceği DERSİM FACİASI için nerede ise OH İYİKİ OLDU diyen ONUR ÖYMEN’i,Deniz Baykal başta olmak üzere kendisine sahip çıkan herkesi şiddetle kınıyorum.Hükümetin  geç de olsa DERSİM halkından özür dileyerek gönlünü alması faydalı olur kanısındayım.Bu vesile ile Dersimlilerin kırık olan kalbi kazanılabilir.Kendisi de Tuncelili olan Kemal Kılıçdaroğlu başlangıçta Öymen'e biraz tepki gösterecek oldu.Ama daha sonra Deniz Baykal'ın Onur Öymen'e destek vereni ile DERSİMLİ KEMAL KILIÇDAROĞLU'da Öymen'i alkışlayan grubun içindeki yerini aldı.CHP İstanbul İl başkanı Gürsel Tekin bu olayda onurlu sözler söyleyerek kaş yapayım derken göz çıkardı diyerek ÖYMEN'E az da olsa bir tepki gösterdi.DENİZ BAYKAL BAŞTA olmak üzere CHP.lilerin Dersimlilere bir özür borcu var.

Öymen yanlış ve hatalı bir konuşma yapmıştır.Yapması gereken tek şey söylediğim sözler tamamen yanlış ve haksızdı DERSİMLİLERDEN özür diliyorum demesi ve istifa etmesi gerekirdi.CHP bu konuyu da geçen sene hacı adaylarına saçma sapan sözler sarf eden ÖNDER SAV’a sahip çıktığı gibi onur kırıcı açıklamalar yapan Onur Öymen’e de sahip çıkıyor.Bakalım bu ve benzeri hatalar CHP’ye neler kaybettirecektir ? Oysaki DERSİM  CHP’nin oy deposuydu.Bu tür bir açıklamayı en son yapacak parti’nin de CHP olması gerekirken Öymen’in hiç hicap duymadan böyle bir açıklama yapması doğrusunu söylemek gerekirse beni utandırdığı için kendi adıma Öymen’i kınıyorum.

                          * * *               * * *                      * * *         

Başbakan Erdoğan Samimi Ve Dürüst  

Başbakan Erdoğan'ın bazı açıklamalarını doğru bumadığım zaman eleştirdiğim oldu.Ancak yaptığı iyi ve güzel işler daha çok olduğundan bir çok yazımda da olumlu icraatlerini yazılarıma taşıdam.

Başbakan Erdoğan’da risk almayıp Demirel gibi,Mesut Yılmaz gibi,Ecevit gibi statükoyu savunsaydı gününü gün edip o düğünden bu düğüne koşsaydı bugün ne MHP nede CHP o sert ve anlaşılmaz yıpratıcı muhalefeti yapmazdı.Başbakan Erdoğan’da yedi yıllık iktidarında on beş yıllık yıpranıp kendisini harap etmeyebilirdi.

Ancak Erdoğan bu ülkenin kaybettiği yıllarını telafi etmek  adına da canını dişine takarak amansız bir mücadeleye girmiş olmasını görmemek içinde nankör olmak gerekir.  

Erdoğan Karadeniz ve Kasımpaşa ikliminin verdiği mertlikle elini  taşın altın koyarak bir çok konuda risk alarak ülkenin makus talihini yenmek adına canını tehlikeye atmaktan bir an bile geri durmamıştır.Bu durumu sert muhalefet edenlerde çok iyi biliyorlar ama kendi rantları için ülkenin geleceğini karartmaktan bir an bile geri durmuyorlar.İdeolojik yaklaşımlardan arındırılmış Türk halkının ekseri çoğunluğu başbakan Erdoğan’ın bu cesur yaklaşımlarından çok memnun olduklarını İstanbul’un her ilçesine ziyaretler yapan birisi olarak görüyorum.

Erdoğan ve kadrosunın  AÇILIM konusunda başarılı olacağına inanıyorum.Bu başarı otuz yıldır akan kardeş kanınıda durduracaktır kısmetse.Terör için harcadığımız kaynaklarda İnşallah yatırımlara gidecek ve ülke kaybettiği yıllarını geri kazancaktır.

Arap ülkelerinin yer altı ve üstü kaynaklarından mahrum kalmamızı isteyen bazı UYANIK güçler yıllarca devlet idarecilerimize Araplar sizi arkadan vurdu denilerek buralardan uzak kalmamızı sağladılar.Oysa Fransızlar bir zamanlar Maraş’ı,İngilizler İstanbul’u,Yunanlılar Ege’yi işgal ederek Türk milletinin elinde kalan son bir avuç toprağa göz dikerek fiili işgale girişmediler mi ? Hiç bir kimse de 1900 lü yılların zengin devletleri olan İngilizler,Yunanlılar ve Fransızlar sizin ülke topraklarına göz diktiler sakın onlarla dost olmayın demediği halde sadece Arap yarım adasında İNGİLİZ Casusu LAWRENCE ve benzeri ajanların bazı Arap liderlerine Osmanlıya karşı savaşın Suriye başkent olmak üzere size büyük ve geniş bir devlet kuracağız yalanına uyarak Osmanlıya silah çekmiş ve kısa süre sonra yaptıklarının yanlış olduğuna inandıklarını itiraf ve kabul etmişken,bazı iç ve dış güçler sakın Araplara yaklaşmayın HA... onlar sizi arkadan vurdu diyerek yıllarca Türkiye'nin komşuları ile düşman olmasını becerdiler.

Araplar 756 Talas harbinden beri Türklerle hep barış içinde olmuşlar ve 1918 yılına kadar Türklerin idaresi altında olan bölgelerde kardeşçe yaşamışlarır.Çanakkale şehitliğine baktığınız zaman Medineli Hasan ile Gelibolu'lu Hüseyin'in yan yana,koyun koyuna yattığını görmek mümkünken Fransız Michel ile Yunanlı Alex'i ancak işgal için geldiğini görmek mümkündür.Hal bu kadar açık ve net iken yıllarca Türk milletinin Arap yarım adasındaki kaynaklara ulaşmasını engelleyen zihniyet artık yok olmalıdır.İngilziler bizleri Arplarla düşman yaparken kendi SHELL petrol firması Arap petrolünü dünyaya pazarlamakla meşgüldü.

Erdoğan Batılı Devletlerin Oyunlarını Bozuyor   

Hükümetin başı olan Başbakan Erdoğan'ın İran ile görüşmesini Türkiye'nin dış siyaseti doğuya mı kayıyor diyerek manşet yapıp eleştiren basını sorgulamak gerek.Ülkemizin menfaatleri için hükümetimiz ister İran'la ister Amerika ile isterse de Hamas ile gmrüşmeler yapabilmelidir.Bunun için kimsden icazet almamıza da gerek yoktur.Kısaca ülke menfaatleri için ister yönümüzü doğuya isterse batıya döneriz bu tercihimiz kimseyi ilgilendirmez.

Ak Parti iktidarı bazı hatalar yapmış olabilir.Ancak genel olarak yedi yıllık iktidarında yaptığı olumlu işller daha fazldır.Bu olumlu işlerin dahada artarak devam etemsi için ülkesini seven ve ilerlemesini isteyen her vatandaş ERDOĞAN’ ın çalışmalarına köstek değil destek olmalıdır. 

Nereden Nereye

Düşünün altı yedi sene önce Suriye ile düşmandık,ve savaşın eşiğine gelmiştikŞu an vize dahil onlarca engel kalktı.Suriye Devlet başkanı Beşar Esad ile Başbakan Erdoğan her şeyi samimi bir şekilde konuşup sonuca bağlıyorlar. İran ve Irak Türkiye’ye saldıracak denilerek Türkiye tüm komşuları ile düşman yapılmıştı.Başbakan Erdoğan asırlar boyunca birlikte yaşadığımız Arap ülkeleri ile sıkı dostluklar kurdu.Bu dostluklar ile sorun olarak görülen bir çok sıkıntı (Suriye ile vize) ayak üstü sohbetlerle çözüldü.Bazı iç ve dış güçler Türkiye’nin sorunlardan arındırılıp ekonomik gelişmeye ağırlık vermesinden rahatsızlık duydukları için Başbakan Erdoğan’ın komşularımız ile sorun haline getirilen bir çok sıkıntıyı çözdüğünden dolayı kendilerine gerek olmayacağına inandıkları için hükümetin çalışmalarına destek olacakları yerde köstek  oluyorlar.Adına ister KÜRT açılımı denilsin isterse DOĞU sorunu isterse de demokratik açılım hiçbir şey değişmez.Burada kast edilen şey son otuz yıldır on binlerce vatandaşımızın bu tür kirli bir senaryo ile  hayatlarının baharında ailelerinden koparılmalarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Burada başarıya ulaşıldığı zaman ülkenin önü açılacak.Ülkenin önü açılırsa bize gerek kalmaz diyenler  itiraz ede dursunlar ama CİN ARTIK KUTUDA Çıkmıştır.

Halk Erdoğan’ın yanında.Kim ne derse desin.AÇILIM Başarılı olacak akan kan duracaktır.  

[email protected]

25 Kasım 2009-11-22