İçişleri Bakanlığı’nın, hatalı park yapılan araçların çekilmesine yönelik yoğun şikayetler üzerine başlattığı incelemeye rağmen, araç çekicileri bildiklerini okumaya devam ediyorlar.
Türkiye’nin en yüksek tirajlı Zaman Gazetesi’nin günlerden beri yazıp çizmesine, CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt’ün, TBMM gündemine taşımasına karşın araç çekme uygulaması tam hız sürüyor… Yıllar önce de aynı sorun Sabah Gazetesi tarafından ortaya atılmış ama ne yazık ki çözüm bulunamamıştı...
İnsanların psikolojisini bozan bu sorunla ilgili şahit olduğum bir olayı aktarayım. Bir süre önce çocuğumuzu uğurlamak için Sabiha Gökçen Havaalanı’na gitmiştik. Otomobilin içinde beklerken başka bir araç önüme park etti. Yaşlı karı-koca ile genç bir kadın ve bir çocuk araçtan hızlı şekilde indi. Kadın ve çocuğu bilet işlemlerini yapmak üzere içeriye giderken yaşlı karı-koca araçlarındaki eşyaları zorlukla içeriye taşımaya başladılar. Uçağa geç kaldıkları heyecanlı, stresli hallerinden belliydi.
Birkaç dakika sürmedi çekici geldi. Çekicinin sürücüsüne, “Daha yeni park ettiler, şimdi gelirler” dememe rağmen söz konusu araç kaldırıldı. Biraz sonra içeriden kadın ve çocuğu çıktı. Tabi araçlarını yerinde göremediler. Uçağı kaçırmanın üzüntüsüne bir de araçlarının çekilmesi zavallı aileye şok yaşattı…
Böyle örnekleri çoğaltmak mümkün…
Tamam, yasak yere park etmemek lazım. Ama karşılığında böyle ağır bedel ödetilmemeli. Her şeyden önce o aracın park ediliş sebebi öğrenilmeli. Hastaneye gelmiş ve hastasıyla ilgilenmek zorunda kaldığı için birkaç dakikalığına hastanenin içine girmiş bir sürücüye hoşgörülü davranılamaz mı? Böyle durumlarda araç çekmek fırsatçılıktan başka bir şey değildir. Kaldı ki, bazı yerler hiç boş kalmıyor. Park edilen araç çekildiğinde başka biri getirip aracını yine oraya park ediyor…
Sürücülerin kafasındaki soru işareti şu: “Aracımız, Trafik Vakfı’na bir kazanç sağlansın” diye mi çekiliyor? Çünkü, bazen çekilmek istenen aracın sürücüsü aracının yanına geliyor ama aracını kurtaramıyor.Tabii ki, çekme parası, park parası vs. gibi cezaları ödemek istemeyen sürücüler ile çekiciler arasında tartışma yaşanıyor...
Şimdi, “Bakanlık bir genelge yayınlasın, böyle durumlarda biraz hoşgörülü davranılsın” diyeceğiz ama bakanlığı dinleyen yok ki! Günlerdir Zaman Gazetesi bu konuda yayın yapıyor. İçişleri Bakanlığı, bu konu ile ilgili inceleme başlattı. Ama gel gör ki, bakanlığı umursayan yok. Bu incelemenin üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen, bir çekicinin hem de iki aracı, birisinin biraz çapraz ve trafiği tehlikeye atacak şekilde araç çektiğini gördüm. Otobüsteydim,fırsat bulamadığım için fotoğraf çekemedim…
Bu sorun öylesine büyüdü ki ta TBMM’ye kadar ulaştı. Araç çekme konusunu TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, trafiği rahatlatmak için yapılan uygulamanın mevcut trafiği daha da altüst ettiğini öne sürdü ve araçların, çekilmesi sırasında zarar gördüğünü ifade etti.
Milletvekili Öğüt’ü böyle bir girişimde bulunduğu için kutluyoruz. Çünkü; vatandaş aracını yerinde görmeyince önce çalındığını sanıyor. Çekildiğini öğrenince bu defa nereye çekildiğini tespit etmek için uğraşıyor. Yediemin otoparkını bulduğunda bu kez trafik cezasının ödediğine dair makbuz isteniyor…
Siz bir örnek daha; bir arkadaşımın aracı Ramazan Bayramı’ndan bir gün önce çekilmişti. Araştırıp soruşturup çekilen yeri bulduk. Arkadaşım cezasını ödeyip aracını almak istedi. Maalesef bu arzusuna kavuşamadı! Meğerse mesai bitmişmiş. Düşünebiliyor musunuz? Arkadaşım bayram ertesine kadar aracını alamadı…
Dileriz, İçişleri Bakanlığı bu soruna kısa zamanda çözüm bulur. Biraz zor görünüyor ama bekleyip, göreceğiz…
