Program öncesi Bağcılar’daki tüm sivil toplum örgütleri,  Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik saldırılara dikkat çekmek amacıyla hazırladıkları bildiriyi okudular.

Bağcılar Belediyesi Ramazan Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “İslam Coğrafyasında Yaşanan Mezalim” konulu programda dünyanın dört bir yanında zulüm altında yaşayan Müslümanların durumu değerlendirilerek, neler yapılması gerektiği anlatıldı.

İstanbul Times Haber Merkezi 

Programın açılışında dünya üzerindeki Müslümanların yaşadığı coğrafyayı harita üzerinden anlatan Ekrem Kızıltaş Emevi, Abbasi, Endülüs ve Osmanlı devletleri döneminde gerçekleşen fetihleri anlattı. 1900’lü yıllardan itibaren Osmanlı Devleti’nin topraklarının büyük bölümünü kaybettiğini de ifade eden Kızıltaş, ABD’li yetkililerin hazırladığı bir haritaya dikkat çekti.

DÜNYA SİYASETİNİ HARİTA ÜZERİNDEN ANLATTI

Birilerinin cetvellerle haritalar çizmeye çalıştığının altını çizen Kızıltaş, şöyle konuştu: “Haritada renkler karışık. Her biri ülkelerdeki cepheleri, değişik terör örgütlerini temsil ediyor. İŞİD ve PYD’yi bile haritada görebiliyoruz. Suriye’nin kuzeyinde de yeni çizimler yapılmıştır.”

Çin’in, Doğu Türkistan’ı uranyum ve doğal kaynakları yüzünden elinde tuttuğunu vurgulayan Kızıltaş, ayrıca Yahudilerin 1948 yılından itibaren 1963 ve 2009 yılına kadar süren yayılmacılığını da harita üzerinden anlattı. Ortadoğu’da İsrail yayılmasıyla birlikte Filistin’de Müslümanların yaşadığı toprakların küçüldüğünü de kaydeden Kızıltaş, dünyanın çatışma bölgelerinin İslam topraklarında olduğunu da söyledi. İHH’nın 150 ülkede faaliyet gösterdiğini de anlatan Kızıltaş, Çin’in gizli olarak dünyanın her tarafından faaliyetlerde bulunduğunu belirterek, “Yardımlaşma duygusu gelişmeli. Türkiye’de yaşamanın bedeli var. İnandığımıza güçlü olmalıyız.” dedi.

“MÜSLÜMAN KATLİAMININ FİTİLİ BOSNA’DA ATEŞLENDİ”

İHH Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç da 1991’de ilk olarak Bosna’da Müslümanların yok edilmesi operasyonlarının başlatıldığını söyledi. Dönemin İngiltere Başbakanı Teatcher’ın, ‘Artık savaşımız komünizmle değil, İslamladır’ dediğini hatırlatan Oruç, Bosna’da toplu katliamların o dönemden itibaren başladığını anlattı. Bosna sonrası göçlere dikkat çeken Oruç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada 70 milyondan fazla muhacir var. 60 milyondan fazlası da Müslümanlardan oluşuyor. Müslüman coğrafyasında 400 milyondan fazla da yetim ve öksüz çocuk var. Bunun da yaklaşık 250 milyonu müslümandır.”

28 Şubat’ta Türkiye’de oynanan oyunun aynısının daha sonra Bangladeş’te oynandığını da hatırlatan Oruç, aynı oyunların farklı topraklarda da oynandığını kaydetti. Oruç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu oyunlardan insan olarak en çok Doğu Türkistan etkileniyor. Son Doğu Türkistan lideri Yakup Han, payitahta bağlılığını bildiriyor. Orası da Osmanlı coğrafyasına giriyor. İstanbul’dan sınırlı yardım gidiyor. Çünkü Osmanlı her tarafta savaş halinde. Yakup Han dayanamadı ardından Türkistan coğrafyasında Rus ve Çin işgali başladı. 1949’da bugünkü Çin kurulunca, o toprakları ilhak etti.”

“ÇİNLİLER DOĞU TÜRKİSTAN’A YERLEŞTİRİLİYOR”

Çin’in o topraklarda nükleer deneme yaptığını bu yüzden 1 milyon insanın hayatını kaybettiğini de belirten Oruç, son 50 yılda şu anda Doğu Türkisan’da yaşayandan daha fazla insanın öldüğünü belirtti. Doğu Türkistan’da yüz binlerce Çinlinin de her yıl Urumçi ve Kaçkar’a yerleştirildiğini de vurgulayan Oruç, ne yapılması gerektiğini de şu sözlerle anlattı: “Nerede bir zulüm varsa oraya el uzatılmalı. Bu konuları, kendi memleketimizin iç siyaseti haline getirmemeliyiz. Düzenli ve planlı bakış açısına sahip olmalıyız. Bu hale düşüşümüzün nedenini de iyice araştırmalıyız ve konuşmalıyız. Filistin için olduğu gibi tüm Müslümanlar için topluca hareket etmeli, toplu karşı duruş sergilemeliyiz.”

Nevzat Çiçek de Müslümanların yaşadığı coğrafyalara gidilmesinde geç kalındığının altını çizdi. İngilizlerin işgal ettiği topraklarda, halkın cihat etmek istediklerini ve Osmanlıya bağlı kalmak istediklerini vurgulayan Çiçek, “İstanbul’dan yardım gelmezse Patani’de İslam yaşamaz’ sözüne atıf yaptı. Çiçek, “Biz Açe, Moro, Patani, Myanmar’ı bilmezdik. İHH gibi kurumlar ve iletiyim teknolojisi sayesinde bu coğrafyaların farkına vardık. Batı direk müdahaleden vazgeçip, İslam coğrafyasına dört adımlı şiddet politikası uygulamaktadır. Ilımlı İslam’a karşı radikal İslam, mezhebe karşı mezhep, coğrafyaya karşı coğrafya ve ırka karşı ırk kavgası çıkarılmak istenmektedir. Batı, ‘biz 100 yılda Avrupa’da din savaşları yaşadık.

Bu din savaşı sonrası seküler Hıristiyanlıkta mutabakata vardık. Yalnızca Pazar günleri ibadet yapmada anlaştık. ‘ diyor. Batı devşirdiği adamlarla İslam coğrafyasını yönetmek istiyor. “ şeklinde konuştu. Suriye’deki insanların üzerine bomba yağdırıldığını, yaşamak için Şam ulemasından kedi-köpek yeme fetvaları istediklerini kaydeden Çiçek, İslam coğrafyasında İŞİD, Boko Haram gibi onlarca örgütün şiddet üzerinden ortaya çıktığını da belirterek, bu bir sistem üzerinden gerçekleştiğini belirtti.

“SURİYE’DE SELAHATTİN EYYUBİ ÖRNEĞİ UYGULANMALI”

Çiçek, “Kim ki, mezhep ve ırk üzerine politika uygulamışsa ülkesini bölmüştür.” dedi. Batının, Müslümanların seçtiği liderlerin iktidara gelmesini engellediğini de kaydeden Çiçek, Cezayir’de, Mısır’da bu durumun yaşandığını anlatarak, “Batı ortaya çıkan iradenin kendisine yakın durup durmadığına, amaçlarına uygun davranıp davranmadığına bakmaktadır. Ulus devlet mantığının PYD üzerinden kurulması Müslümanlara bir şey kazandırmaz. Suriye’de eşit ortaklık kurulmalı. Selahattin Eyyubi döneminde bu yaşanmıştır. Çünkü o devletini adaletle yönetmiştir.” diye konuştu.  İslam coğrafyasında birlik ve beraberliğin sağlanması halinde dünyaya hakim olunacağını da vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu coğrafyalarda ırksal ve mezhepsel yönetimler mutluluk getirmiyor. ABD bombardımanlarıyla İŞİD’e yol açıldı.  Aynısı PYD için de yapılıyor. Batı çekildiğinde biz yan yana yaşayacak politikaları uygulayabilecek miyiz? Başta İran olmak üzere 4 çatışma alanı İslam coğrafyasında yok edilmelidir.  “

“BAĞCILAR’DAKİ STK’LARDAN DOĞU TÜRKİSTAN BİLDİRİSİ”

Program öncesi Bağcılar’daki tüm sivil toplum örgütleri,  Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik Komünist Çin yönetimi tarafından düzenlenen saldırılara dikkat çekmek amacıyla hazırlanan bildiri Bağcılar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Nihat Adıgüzel tarafından okundu. 

Editör: TE Bilisim