Bu plan gündeme bomba gibi düşmüş ve onlarca kişinin tutuklanmasına yol açmıştı. Balyoz adı altında amaçlanan bu planın eyleme dönüşmeden ortaya çıkması büyük bir mezalimin önüne geçti. Halkın kafasına balyoz indirmek, camide ibadet edenleri öldürmek isteyenler amacına ulaşamadı. Türkiye’yi her dönem kaosa sürüklemek isteyen bu zihniyet devam etmekte. Bu durum karşısında yüreklerimiz isyan ediyor. Halkla dalga geçen bir zihniyetin varlığı insanı endişeye sevk ediyor. Varlığım Türk varlığına armağan olsun diyen sahte vatanperverler adeta Türk ulusunu yerle yeksan etmek istiyor. Darbe dönemlerinin sonsuza dek kapanmasını tüm kalbimizle dilememiz maalesef yetmiyor. Sivil bir memur olarak girdiği TSK’lerinde, mesleği dışında işler yaptırılan ve adı internet andıçın da geçen bilgisayar mühendisinin sözleri içimi burktu. Şube müdürü olan Dursun Çiçek’in talimatı ile gazetecilere Ak parti aleyhine Mailler attığını ve bu mailleri atmak için internet kefeler de duman altı olduğunu vurguluyor. Bir bilgisayar mühendisinin girdiği TSK’ya bağlı kurumun bilişim sistemini güçlendirmesi gerekirken, yapmak zorunda olduğu angariya iş ne iç acıtan bir durum. Terör karşısında zaafa düşmemizin bence ana sebeplerinden biri de bu. Peki bunların deşifre edilmiş olması AKP ve Gülen Hareketini Bitirme Planını bittirdi mi? Yoksa AKP ve Gülen Hareketini Bitirme Planı 2 devrede mi? Neden durum böyle, neden halk düşman?

İNTERNETE DİKKAT!...
                Mısır, Libya, Tunus ve Suriye’de gelişen isyanlardan sonra bütün dikkatlerin internete çevrildiğini daha önce ki yazımda dile getirmiştim. Derin plan hazırlığı içinde olanlar, bu durumu fırsata dönüştürme gayreti içinde olduğunu seziyorum. Sosyal paylaşımın etkisi Wekeleaks ile anlaşıldı. İşte bundan dolayı derin komplocular internetin bu gücünü kullanarak, Ak parti ve Gülen hareketini aynı kareye sıkıştırma çabasında olduğu seziliyor. Twitter, facebook ve yüzlerce paylaşım sitelerinde her saniye bu konun işlendiğini, bazılarının adeta memur gibi sabah erken saatlerde başlayıp gece geç saatlere kadar bunları yazdığını görüyoruz. Bu düşünce yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Hakan Şükür’ün insani duygularla STV’de Somali’deki dramı bir nebze dindirmek için katıldığı yardım programını farklı yansıtmak için özelikle binlerce twet yazıldı. Eminim ki; Hakan Şükür STV’ye siyasi kimliği ile değil, insani kimliği ile gitti. İnsanlıktan nasibini alamayanlar masum duygularla yapılan hayır işlerine bile dil uzatmakta ve bunu Ak Parti aleyhine kamuoyu oluşturmak için kullanmakta. Bu zihniyet uluslar arası insani yardım faaliyetlerini bile dilerine doladıklarını görmek insan onurunu zedeliyor. Oysaki yılardır faaliyetlerini insani hizmet üzerine devam ettiren Gülen Cemaatinin siyasi hiçbir faaliyeti olmadığı gündüz gibi ortada. Ama beyin okuyan ve insanlara önyargı ile yaklaşanlar bunu göremiyor ya da görmek istemiyor. Onların elerinde suni irticayı hortlatacak başka bir malzeme kalmadığından, Gülen Harekâtını koz saymakta. Gönül harekâtını son koz olarak değerlendirmek vefalı Anadolu insanına hakarettir. Herkes çok iyi biliyor ki; bu harekâtın tek amacı dünyaya Türk kültürünü eğitim kurumları vasıtası ile tanıtmak. Gülen harekâtı AKP, CHP, MHP, BDP ve diğer bütün partilere eşit mesafede durduğu, hareketle teması olan herkesçe bilinmekte.
HALK NEDEN DÜŞMAN?
                Bu başlığı atmak bile içimi acıtıyor. Halka düşman ya da halk neden düşman sorusunu kendime bile sormaktan imtina ediyorum ama bu gerçeği değiştirmiyor ve her ne olursa olsun korkularımızla yüzleşmek zorundayız. Bu halkın vergileri ile geçinen her kurum bu halka minnet ve saygı duymak zorundadır. Başbakanın dediği gibi; “Biz efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik” Bütün kurumlarda bu sözü destur edinmeli. Bu yıl orduya girmek isteyen bir gencin karşılaştığı durum karşısında dehşet ve hayrete düştüm. Girdiği askeri sınavı başarı ile kazanan genç, mülakata alınması ve sabıkası araştırılması doğal. Ama ailesinin araştırılması ve alınma şartları arasında annesinin başının açık olması şartı ve falanca filanca gazetelerin abonesi olup olmadığı araştırılması çağdışı ve düşmanca. Falanca filanca gazete okuyan başı kapalı annenin ve dindar babanın vergileri ile hayatını idame eden kurumların tutumu midemi bulandırdı. Aynı şekilde yarın başı açık ve falanca filanca gazeteyi okuyor diye başka bir gençte idealleri elinden alınırsa yine midem bulanır. TSK’nın böyle bir uygulaması var ise derhal vazgeçmesini istiyorum. Ülkede o kadar büyük terör olayları yaşanırken, her gün onlarca genç toprağa düşerken, bulundukları makamları güçlendirmek adına ve ülkenin 1 numarası olmak adına yaptıkları içimi acıtıyor. İsyan ediyorum.