Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 26 Nisan 2020’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylar sahada harıl harıl çalışıyor. Hepsi, ülke için “en hayırlı adayın” kendisi olduğunu öne sürüyor. Biz de tabii ki hem KKTC hem de Türkiye için en hayırlısı hangisi ise “o olsun” diyoruz.

Ancak görünen köye kılavuza gerek yok. Diğer adaylar için belki ileride yorum yapabiliriz ama Mustafa Akıncı’nın durumu apaçık ortada.

Seçmenin Akıncı’ya “kırmızı kart” göstermesi için en önemli iki nedeni hemen söyleyelim;

1-Akıncı’nın tutturduğu ve yarım asırdır sonuç alınamayan federasyon sistemi artık resmen çöplük… Rum yönetimi “Nuh” diyor ama “Peygamber” demiyor. Federal sistemi kabul etseler bile nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontacaklar. Bu bencil düşünce geçmişte de yaşanmış ve Kıbrıs Türkleri bu haksızlığa ancak üç yıl dayanabilmişti. Sonrası malum, 1974’e kadar neler çekildi neler…

2- Mustafa Akıncı’nın diğer handikapı; kendini dev aynasında görüp Türkiye’ye kafa tutmasıdır.

Aklınca Türkiye’yi dışlayıp “AB’ye şirin görünmek istiyor” pozisyonunda.

Böylelikle “Rum tarafıyla sorunlar çözülecek ve KKTC, AB’ye girecek” diye mi, düşünüyor acaba?

Akıncı, Türkiye’den bağımsız hareket etmesi durumunda Rum tarafının, KKTC’yi Akdeniz’den çıkacak doğalgaza ortak edeceğini mi hesaplıyor?   

Allah korusun, Akıncı seçilirse gerçekten KKTC’nin vay haline…

1974’e gelinen süreç ne çabuk unutuldu?

Rum tarafının Enonis mücadelesinden vaz geçtiği mi sanılıyor?

Türkiye’nin garantörlüğü olmasa Kıbrıslı Türkler, topraklarında böyle rahat hareket edebilecekler mi?

KÜÇÜK BALIK OLUP YUTULMAK

Ortadoğu’daki gelişmelere bir bakalım.

10 yılda haritayı nasıl değiştirdiler.

Irak, Yemen, Libya ve Suriye’deki bölünmeler hala devam ediyor ve bu ülkeler adeta küçük balıklar gibi bir bir yutuluyor.

Ölen, yaralanan, sakat kalan, yurdundan yuvasından edinen insanların haddi hesabı yok.

Arap baharı kandırmacasıyla bu ülkelere üşüşen birileri “sağcı, solcu, orta yolcu” diye kimseyi ayırt etmedi.

Demem o ki, KKTC’nin yöneticileri ve halkı uyanık olmalı. Türkiye gibi güçlü, sadık bir ülkenin garantörlüğünden mahrum kalındığında özgürce yaşanamayacağı bilinmeli.

ANKETLERE GÖRE AKINCI ŞANSINI KTAYBETTİ

Bu arada, yapılan bazı anketlere göre halk, Türkiye ile gergin bir siyaset sürdüren Mustafa Akıncı’ya prim vermiyor.

Rumlara güvenmeyen KKTC halkı, Türkiye’nin garantörlüğünden yana tavır sergiliyor.

Kıbrıs Türkleri, Cumhurbaşkanlarının sadece Türkiye ile değil içeride de bütün partilerle iyi geçinmesini, huzuru sağlamasını istiyor.

Vatandaş seçeceği Cumhurbaşkanından “ufkunun genişi olmasını, siyasetle sınırlı kalmayıp ekonomiden, sanattan, spordan, sosyal yaşamdan velhasıl her alandan gerçek, ayakları yere basan projeleri kendisine yaşatmasını” istiyor.

Özetleyecek olursak; KKTC’de “milleti kutuplaştırıp aradan sıyrılayım politikası iflas etmiştir” diye düşünüyoruz…