İşte Belgeselin metni

Zeytinburnu dendiği zaman kimilerine göre gecekondu semti, kimilerine göre varoş, kimilerine göre de geri kalmış bir ilçe olarak düşünülse de biz bu görüşlerin hiçbirine katılmıyoruz. Bize göre burası İstanbul’un fethine karargahlık yapmış çok değerli bir ilçedir.

Çünkü kültürümüzde “ ŞEREF’ÜL MEKAN BİL MEKİN” yani bir yerin şerefini ve önemini arttıran unsur orada yaşayan ve yaşamış olanların katmış olduğu değer ile ölçüldüğünü büyük zatlar bize ifade etmişlerdir.

Teşbihte hata olmasın bir örnek vermek gerekirse Mekke ve Medeniye şeref ve kutsallık katan en önemli değer hiç şüphe yok ki KÂBE-İ Muazzama ve son peygamber Hazretti Muhammed (Salallahu Aleyhi Vesellemdir).

Zeytinburnu ilçesine değer katan bir çok önemli şahsiyet ve mekanın olduğunu bir çoğumuz biliyoruz. Biz burada hepsini sayacak değiliz. Ancak meramımız anlaşılsın düşüncesi ile birkaç örnek vermek isteriz:

Bu ilçeye önem katan değerlerin başında Hatemül embiya yani son peygamber Hazreti Muhammed Salllalahu Aleyhi Veselem’in 27.Göbekten torunu olan Seyyid Nizam Hazretleri, Yine büyük bir zat olan Merkez Efendi Hazretleri , 8 Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal, Şehit Başbankanlardan Merhum Adnan Menderes, en zor şartlarda bu ülkeye hizmet etmiş Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan başta olmak üzere Devlet adamı, sanatçı, yazar ve bir çok düşünür ebedi yurt olarak tercih ettiği Zeytinburnu ilçemize şeref katan manevi değerlerimiz hepsini anlatsak saatlerce zaman alacağından eminiz.

Geleceğim Zeytinburnu Platformu olarak “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” Hadis-i şerifini kendimize şiar edindiğimiz için bu ilçede bulunan tarihi mekan ve şahsiyetlerin daha çok yerli ve yabancı kişiye tanıtarak 5 Bin kişiye İş 20.000 Bin kişiye aş sağlamanın mümkün olduğunu düşünüyoruz.

İşte bu duygu ve düşünceler ile 2016 yılında 12 arkadaşı ile beraber Geleceğim Zeytinburnu Platformunu kuran Gazeteci Yazar Hüseyin Çetiner yapılan çalışmaların daha çok kişiye ulaşmasını sağlamak ve istişarelerde bulunmak üzere 2018 Yılının Ağustos ayın da da ALLAH’ın en güzel 99 ismi olan Esma Ül Hüsna’ya izafeten 99 kişiden oluşan Yüksek İstişare Kurulunu kurdu ve çalışmalarına başlattı.

Özetle Zeytinburnu için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak… Tarihi mekanlarımız ve şahsiyetlerimizi hem unutmayacağız hem de bunları dünyaya tanıtırken halkımıza müthiş bir ekonomik değer de sunacağız .

Amerika Birleşik Devletlerinin Kuruluş tarihi 1765’dir Bizim Kazlı çeşme Fatih camisinin yapılış tarihi ise 1452 dir yani bu camimiz ABD den tam 313 yıl daha büyük.

Onlar kurucuları George Washinton’un Piposu’nun sergilendiği müzeye dünyanın her yerinden milyonlarca turist çekip yine milyonlarca dolar kazandıkları halde bizim 7 asırlık tarihi mekanlarımızın halkımıza maddi ve manevi katkısı olmaması Hüseyin Çetiner’i bir şeyler yapmaya sevk etti.

İşte Geleceğim Zeytinburnu Platformu tarihi eserlerimize sahip çıkmak ve tanıtmak amacı ile kuruldu. Özetle bundan sonra tarihi mekanlarımız için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Zeytinburnu mezarlıkları

Türk - İslam Geleneğinde mezarlık yerleri ile yaşam alanları iç içe olmasına rağmen bugün ki mimaride ne yazık ki sanki ölüm gerçeği yokmuş gibi bir anlayışın yerleştirilmeye çalıştırılmasını anlamlı bulmuyoruz..

Zeytinburnu ilçesinin tarihi incelendiğinde Mezarlıkları ve burada MEDFUN bulunan değerlerimizi dikkate almadan yapılacak her tarihi çalışmanın tam olduğu söylenemez.

Bir örnek vermek gerekirse eski camilere bakın, hemen bahçesinde veya çok yakınında mutlaka mezarlık ve kabirler vardır.

Bu Camiye ibadet için gelenlerin ÖLÜM hakikatini düşünüp Allah’ın huzurunda ona göre ibadet etmeleri gerektiğini hatırlatmak adına medeniyetimize giren muhteşem bir incelik ve güzelliktir.

Bir mekanı veya beldeyi mezarlıklarından ayrı düşünmek doğru olmaz.

Zeytinburnu ilçesinde bulunan bir çok Müslüman mezarlığında DEFİN işlemi İstanbul’un fethi ile başlamıştır.

Bu mezarlıklardan bazılarının isimleri şu şekildedir:

Merkez Efendi Topkapı Çamlı ,Maltepe, Eski Topkapı ,Yeni Topkapı Kazlıçeşme Yedikule, Silivrikapı ,Ayvalık ,Eski Kozlu, Yeni Kozlu , Dedeler Tahir Efendi, Çürüklük, Hamuşan ve Balıklı Türk Mezarlığı’nın yanında Balıklı RUM Mezarlığı, Süryani Kadim Mezarlığı, Ermeni Mezarlığı da Zeytinburnu ilçe sınırları içinde bulunmaktadır.

Yakın Tarihin önemli devlet adamlarımızdan darbeciler tarafından haksız olarak idam edilen Merhum Başbakan Adnan Menderes ,Bakan arkadaşları Fatin Rüstü Zorlu ,Hasat Polatkan , merhum başbakanlardan ve 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve yine eski başbakanlardan Prof. Dr. Merhum Necmettin Erbakan ve eşi Nermin Erbakan başta olmak üzere Osmanlı ve Türkiye döneminin çok sayıda önemli şahsiyetlerinkabri Zeytinburnu ilçesinde bulunan mezarlıklar bulunuyor. Hakkın rahmetine kavuşan ebedi sakinlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet dileriz.

Zeytinburnu hakkında şunları da ifade edelim

Zeytinburnu 1957 yılında İstanbul’un 14. ilçesi olarak kayıtlara geçmiştir.

İstanbul’un Avrupa yakasında yer alan ilçenin yüzölçümü 12 Km2 dir.

İlçenin, Kazlıçeşme, Telsiz, Beştelsiz , Yeşiltepe, Gökalp, Nuripaşa, Merkezefendi, Veliefendi, Yenidoğan, Maltepe, Sümer, Çırpıcı ve Seyitnizam olmak üzere toplam 13 Mahalleden meydana geliyor.

TÜK’in son resmi sayımlarına göre nüfusu 288.743 olmasına rağmen son dönemlerde yaşanan hızlı iç ve dış GÖÇ ile bu rakkamın 360 bini geçtiği tahmin ediliyor.

Zeytinburnu İstanbul’un fetih tarihi olan 1453 yılından 1947 yılına kadar şifalı su ve güzel bağ ve bahçekliklerin olduğu İstanbul’un en güzel gezinti ve zaman harcanan yerlerinden birisi olarak ün yapmıştı.

Bu ünü Cumhuriyetin ilk yıllarında çevresine yapılan Tekstil fabrikalarında çalışmak üzere Anadolu ve Trakya’dan gelen vatandaşlarımızın başımızı sokacak bir yerimiz olsun mantığı ile işgal ettikleri hazine yerlerine yaptıkları derme çatma mekanları ile ilçenin o güzel imajı GECE KONDU’ nun başkenti olarak ne yazık ki değişti.

İstanbul’un surlarından dışarı açılan önemli bir penceresi konumunda olan Zeytinburnu ilçesinin . Doğusunda Fatih, Kuzeyinde Bayrampaşa, Batısında Güngören, Bakırköy, Güneyinde ise Marmara Deniziyle çevrilidir.

İşte Mahallelere göre belli başlı tarihi eserlerimiz :

Kazlıçeşme Mahallesi :

1-Tarihi Askeri Hastane yeni Kültür Sanaat Merkezi

Zeytinburnu Askeri Hastanesi’nin kuruluşu III. Selim dönemine (1807-1808) kadar uzana bir tarihi geçmişi vardır.

Bu askeri hastane Tophane- i Amire’ ye bağlı silah fabrikasıyla, Bakırköy Baruthanesi’nde görev yapan askerlere verilebilecek sağlık hizmetleri için inşa edilen tesis, geçen zaman içinde yetersiz kaldığından, Sultan II. Abdülhamit tarafından yıktırılıp, 1893 yılında yerine daha büyük, daha kapsamlı bir hastane yaptırılıyor ve İstanbul’un işgali döneminde bir süre kapatıldıktan sonra, Cumhuriyet döneminde tekrar kullanılmaya başlanan bu bina 1984 yılından 2017 yılına kadar Zeytinburnu Belediyesi olarak kullanıldı.

28 Ekim 2018 tarihinde yapılan açılış ile bina’ da Zeytinburnu belediye Meclis toplantıları yapılacak, Teftiş kurulu başkanlığı burada hizmetlerine devam edecek.

Diğer bölümler ise Kadın eserleri müzesi, Kitap Hastanesi ve Kazlıçeşme Kültür Sanat Merkezi olarak hizmet vermeye devam ediyor,

2- Merzifonlu Karamustafa Paşa Camisi (Mescid)

Fetihten önce yapılan Kazlıçeşme camisi Derici esnafının ihtiyaçlarına yetmeyince 17’ nci yüzyılın sonlarında Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan cami, 1780 yılında geniş çaplı bir tadilattan geçmesine rağmen zamanla harap olup, kullanılamaz hale gelmişti.

Kültür Vadisi Projesi kapsamında restore edilen cami, Zeytinburnu Belediyesi’nin 2011 yılında başlattığı 4 senelik restorasyon çalışması sonucunda günümüze kazandırılıp, ibadete açıldı.

2-Ayapreskayeva (Mumhane) Kilisesi

Kazlıçeşme Fatih Camisinin yanı başında yer alan Rum ayazması, bir zamanlar İstanbul’daki bir çok kilisenin Mum ihtiyaçlarını karşıladığı için Mumhane‘de denilen Rum Ayapreskayeva Kilisesinin yapım tarihi ile alakalı elde net bir bilgi yoktur. Ancak erken Bizans dönemi yapılarından olduğu söylemleri ağırlık kazanan Kilise halen faaldir.

3-Kazlıçeşme Fatih Camisi 

Tam olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmezse de eldeki bilgilerde ve kitabesinde 1452’ de yapıldığı ve Fatih Sultan Mehmet tarafından yapıldığı ifade ediliyor. Yapıldığı günden bu yana bir çok kereler tadilatlar geçirdiği biliniyor. Tabakhaneler yıkılmadan önce çok kalabalık bir cemaati olmasına rağmen günümüzde cemaat sayısı azalsa da Minaresi önde olan ender camilerden birisi olarak tarihi değeri önemli bir yere sahiptir.

4-Kaptan- ı Derya Ali Baba Türbesi

Fatih Sultan Mehmet Han’ın Sakabaşısı Derya-i Ali Baba Türbesi Kazlıçeşme Fatih Camisinin hemen karşısında yolun başında yer alıyor. Zeytinburnu tarihine tanıklık eden bir şahsiyetin kabri olarak ilçemize değer katıyor.

5-Yedikardeşler Şehitliği

İstanbul’un Fethine katılmak üzere Buhara’dan geldiği söylenen ve 1452’de Fatih Sultan Mehmet Han tarafından yapılan İstanbul Muhasarasında savaşıp surların yakınında şehit edilmişlerdir.

İşte Yedikardeşler şehitliği denilen yer Kazlıçeşme Marmaray durağına yakın yolun hemen başında yer alıyor.

6-Kazlı Çeşme (Eryek veya Erikli Baba) Bektaşi Tekkesi ve Cem Evi

Kitabeye göre dergâh, Ebubekir Ağa adlı, Bektaşi Tarikatına mensup birisi tarafından yaptırılmıştır. Kitabedeki tarih, Ebubekir Ağa’nın ölüm tarihi olup, dergâhın yapım tarihi değildir. Ancak, dergâhın ilk şeyhi Es-Seyyid Mehmed Baba’nın ölüm tarihi ,Hicri 1214 Miladi olarak da 1799 - 1800 olduğuna göre dergâhın yapılışı bu tarihten önce olduğu kabul edilir. Günümüzde Zeytinburnu’nda yaşayan Alevi vatandaşlarımızın Cem semahlarını gerçekleştirdikleri önemli ve tarihi bir mekan olan ERİKLİ BABA Kültür Merkezi ve Cem evinde hayır yemekleri verdiği güzel bir mekan olarak Zeytinburnu ilçesine değer katmaya devam ediyor.

7-Osmanlı’dan Kalan Çok Önemli Bir değerimiz: Balıklı Rum Hastahanesi Vakfı

Balıklı Rum Hastahanesi 1753 yılında İstanbul’da RUM’lar tarafından kurulan üç hastaneden birisidir.

Diğer iki hastane Galata da ki “Gemicilerin Hastanesi” Ve Beyoğlu’ndaki “Veba Hastanesi” idi. Balıklı Hastanesi veya eski adı ile “Yedikule Hastahanesi” 1753 yılında Bakkallar esnafının loncası tarafından inşa edilmişti. Bina küçük ahşap bir bina olup, şimdi mevcut olan Avrupa Lisesinin bahçesinde bulunuyordu. Hastanenin amacı o zamanlar sıkı sık görülen veba epidemilerinde hastalanan Rum vatandaşlarının tedavisi idi. Bu hastahane muhtemelen 1790 yılında bilinmeyen bir yangın neticesinde tamamen yanmıştır. Patrik 7. Neofitos ‘un maddi imkanları ve Bab-ı Ali Tercümanı olan Yorgi Muruzi’nin himayeleri ile daha da büyük bir şekilde inşa edildi. İlçemizin bu önemli ve tarihi sağlık kuruluşu bugün din, dil, ırk ve milliyet farkı gözetilmeksizin HİPOKRAT yemini gereğince herkese sağlık hizmeti sunmaya devam ediyor.

8-Osmanlıdan Günümze Miras Kalan diğer önemli bir sağlık Kuruluşumuz olan : Surp Pırgiç Ermeni Hastahanesi

Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi, Kazaz Artin ve Amira Bezciyan’ın önderliğinde, dönemin önde gelen cemaat mensuplarının girişimleri ve destekleri ile kurulmuştur.

Osmanlı Sultanı II. Mahmut ‘un fermanı ile 1832 yılında kurulan Hastahane, inşaat ve donanım çalışmalarını 31 Mayıs 1834 tarihinde tamamlayarak hizmet vermeye başlamıştır. Hastahane halen faal olarak herkes sağlık hizmeti sunmaya devam ediyor.

9-Balıklı Meryemana Kilisesi ve ayazması

Asıl adı "Zoodohos Piyi" dir. "Yaşam bağışlayan kaynak" anlamına gelir. Hz.Meryem'e ithaf edilmiştir ve İstanbul'un en tanınmış ayazmasıdır. Silivrikapı dışında, Merkezefendi ve Silivrikapı merzarlıkları arasında, Kozlu-Ayazma yolu üzerindeki Balıklı Meryem Ana Rum Ortodoks Manastırı içinde bulunur. II. Mahmud' un 1833 tarihli fermanı ile ayazma yanına büyük kilisenin yapımına izin verilmesinin ardından Rumlar ve Ermeniler buraya talip olurlar. Buraya kiliseyi hangi grubun inşa ettireceğini belirlemek için horoz dövüşü yapılır. Rumların horozu galip gelir ve kiliseyi onlar yaptırır. Tabelanın üzerindeki horozlar bu olayı hatırlatmaktadır. Suyunun Şaşı hastalığı başta olmak üzere bir çok hastalığa da iyi geldiği söyleniyor. Dünyanın bir çok yerinden burayı ziyaret etmek ve şifalı suyundan içmek üzere çok sayıda Turistin görmek istediği yerlerin başında yer alıyor. Ancak yerli halk tarafından yeteri kadar bilinmiyor.

10-Kazlı Çeşme

Edirne’den hareket eden Osmanlı Ordusu Marmara Denizinden Ayvansaray’a kadar olan geniş bir bölgeyi ordu karargahı olarak kullanıyordu.

Su sıkıntısı çeken orduya Kırbası ile su vermeye gelen Zuhurat Baba adındaki büyük zatın su sorunun kırba ile çözülemeyeceğini, askerlere Kazların konduğu yerde su olur. Orayı kazarsanız su çıkar demesi ile çeşmenin bulundu bölge kazılıp su çıkınca adına da Kazlıçeşme denilmiş.

Abay caddesinde yer alan Kazlıçeşme, klasik üslûpta yapılmış Osmanlı çeşmelerindendir. Çeşme aynasındaki kaz kabartmasından dolayı, "Kazlıçeşme" olarak bölgeye adını veren yapı, tek yüzlü meydan çeşmesi niteliğindedir.

Merkezefendi Mahallesindeki Tarihi mekanlar

1-Merkez Efendi Külliyesi (Yani ,Camisi, Çilehane ve kabirleri)

Zeytinburnu ilçesinin Merkezefendi Mahalllesinde (Osmanlı dönemindeki adı “Mevlevihane Yenikapısı” olan Mevlanakapı’nın dışında) yer alır. Yavuz Sultan Selim’in kızı Şah Sultan Merkez Efendinin ölümünden sonra tarikat külliyesi niteliğindeki bu yapı silsilesine 1552-1572 tarihleri arasında cami ve tevhidhaneyi ilave ettirmiş.

1837’ de 2. Mahmut tarafından yenilenmiştir. Cami büyük bir onarımı 1965 yılında görmüştür. Zeytinburnu belediyesi 2011 yılında çevre düzenlemesi ile ciddi bir yenileme yapmıştır.

Cami’nin çevresinde Merkez Efendi Türbesi, Çilehane bulunuyor. Abdülbaki Paşa Kütüphanesi, Hamam ve mezarlık bulunuyor.

2-Merkez Efendi Hamamı

Külliye, Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Mimar Sinan’ın eserlerinin listelendiği Adsız Risale, Tuhfetül Mimarin’de ve son olarak Tezkiret-ül Enbiye’ de “Yenikapu Haricinde Merkez Efendi Hamamı* şeklinde adı geçen Hamam, Merkez Efendi Vakfındandır.

Kanuni’nin kız kardeşi Şah Sultan tarafından 1552-1572 tarihleri arasında külliye ile birlikte yaptırıldığı düşünülmektedir.

Merkez Efendi Hamamı için, 959/1551 tarihli vakfiyede “… Yeni kapu dimekle ma’ruf kapının haricinde vakii olup… çifte hamam dimekle ma’ruf hamamı… şeklinde geçtiğini Dr. Aydın yüksel “Kanuni Devri Osmanlı Mimarisi” adlı eserinde belirtmektedir.

3-Yenikapı Mevlevihanesi 

1492'de de Galata ‘da yapılan Mevlevihaneden sonra 1598 ‘de Yeniçeri Ocağı Başhalifesi Malkoç Mehmet efendi tarafından Zeytinburnu Merkezefendi Mahallesinde yapılan Mevlevihane Cumhuriyet döneminde değişik amaçlarla kullanılmıştır.

Yenikapı Mevlevihane'si, Mevleviliğin Konya'dan sonraki en önemli merkezi sayılan; Şeyh Galip'in, Itri Efendi'nin, Ali Nutki Dede'nin ve Hammamizade İsmail Dede Efendi'nin yetiştiği, siyaset, düşünce ve sanat hayatında derin etkiler bırakan önemli bir yerdir.

Bugün ise amacı dışında bir üniversite tarafından kullanılması yerine amacı doğrultusunda kullanılarak yine MUSİKİ ve Semazenlerin eskisi gibi amacına uygun kullanması ve her gün saat 14: 53 ve 19:23 de semazenlerin sema yapmasını sağlamak adına platform olarak çalışmalarımız devam ediyor.

4-Panorama 1453 Tarih Müzesi

29 Mayıs 1453’ de İstanbul’un nasıl alındığını güçlü efektlerle anlatan Panorama 1453 Müzesi 31 Ocak 2009 tarihinde o zaman Başbakan Olan şimdiki Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile açılan müze İstanbul Büyük Şehir Belediyesine Bağlı Kültür A.Ş. tarafından işletilmektedir.

Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim