Önergesinde, Türkiye’de yaşanan deprem acılarını da hatırlatan Karabat, bu acılardan bir ders çıkarılmadığını, afetlere karşı yeterli önlem alınmadığını söyledi.

İSTANBUL’DAZEMİN ÇATLIYOR!

Mart-Nisan aylarında İstanbul’un çeşitli ilçelerinde zemin çatlamaları, toprak kaymaları olduğuna ve vatandaşlarımızın can ve mal kaybı yaşadığına işaret eden Karabat; Beyoğlu, Kağıthane, Esenyurt, Kartal, Sancaktepe ve Avcılar’da da benzer risklerin giderek arttığına vurgu yaptı.

İBB RANT İÇİN ÇALIŞMIŞ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönem faaliyet raporuna da atıfta bulunan Karabat: “Rapor incelendiğinde, 2014-2018 yılları arasında rant gündemli imar raporlarının 8 bin 470 kez görüşüldüğü, büyük deprem riskine rağmen Deprem ve Doğal Afet Komiyonu’nun ise sadece 70 raporu görüştüğü belgelenmiştir. Bu tablo, belediye düzeyinde olası İstanbul depremine dair ciddi bir hazırlık yapılmadığının bir göstergesidir.” dedi.

ACİL ÖNLEM ALINMALI

İstanbul’da daha büyük felaketler yaşanmadan hem belediyeler hem de bakanlık düzeyinde acil bir eylem planı yapılması gerektiğini söyleyen Karabat: “Yıkım, çatlak ve zemin kayması meydana gelen bölgelerde ne gibi çalışmalar yapıldığının belirlenmesi, çalışmaların yeterliliğinin denetlenmesi” amacıyla araştırma komisyonu kurulmasını önerdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Ülkemiz bir deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Bu durum ülkemizi ve özellikle bazı kentlerimizi riskli deprem bölgeleri haline getirmektedir. Deprem riskinin en çok olduğu bölgelerin başında da İstanbul ve çevre iller gelmektedir.

1999 yılında yaşadığımız acı olaylar hala hafızalarda yerini korurken, belediyeler ya da bakanlık düzeyinde deprem, sel gibi afetlere karşı yeterince önlem alınamadığı, bu durumun kaygılara neden olduğu gözlemlenmektedir.

Bilim adamlarının ve ilgili kuruluşların yakın bir İstanbul depremi riskinden bahsetmelerine rağmen son yıllarda İstanbul'da deprem toplanma alanlarının dahi imara açıldığı ibretle izlenmektedir.

Bu rant odaklı anlayış uzmanlarca, siyasi partilerce ve ilgili STK’lerce eleştirilmesine rağmen ne yazık ki başta belediyeler ve bakanlık düzeyinde sorumluluk makamında olanlardan vatandaşlarımızı rahatlatacak adımlar atılmadığı görülmektedir.

Mart-Nisan 2019 tarihlerinde İstanbul’un çeşitli ilçelerinde zemin çatlamaları, toprak kaymaları olmuş ve muhtemelen bunlara bağlı olarak da çeşitli binalar zarar görmüş, hatta bazı binalar yıkılmıştır. Son olarak Kartal ve Kâğıthane ilçelerinde bazı binalar yıkılmış ve ne yazık ki Kartal’da vatandaşlarımız hayatına mal olan bir felaket yaşanmıştır. Bunların ardından 26-27 Nisan 2019 tarihlerinde Esenyurt'ta bir apartmanda ve yolda; 29 Nisan 2019 tarihinde ise Sancaktepe'de bir ilkokulun yanında bulunan parkta derin çatlaklar oluştuğu görülmüştür.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönem faaliyet raporu incelendiğinde, 2014-2018 yılları arasında rant gündemli imar raporlarının 8 bin 470 kez görüşüldüğü, büyük deprem riskine rağmen Deprem ve Doğal Afet Komiyonu’nun ise sadece 70 raporu görüştüğü belgelenmiştir. Bu tablo, belediye düzeyinde olası İstanbul depremine dair ciddi bir hazırlık yapılmadığının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. İstanbul’da daha büyük felaketler yaşanmadan hem belediyeler hem de bakanlıklar düzeyinde acil bir eylem planı yapılmalı. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği sağlanmalıdır.

İstanbul’da yıkımların yaşandığı bölgelerin incelenmesi, toprak kayması ve zeminde çatlama meydana gelen ilçelerin belirlenmesi, yıkım, çatlak ve zemin kayması meydana gelen bölgelerde ne gibi çalışmalar yapıldığının belirlenmesi, çalışmaların yeterliliğinin denetlenmesi, bu noktada kurumsal düzeyde sorumluluğu olanların tespit edilmesi, varsa bir ihmal ya da suiistimalin belirlenip gerekli işlemlerin yapılabilmesi, nihayetinde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması için Anayasanın 98 ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105. Maddelerine göre Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz.

Kaynak : İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim