Uzman ERBAŞLAR sıkıntılarını dile getirmem için ricada bulundu.

Ben şimdi kalkıp bu konu hakkında ahkam kesmek ve laf olsun, torba dolsun mantığı ile yazmaya kalkmak yerine, uzman erbaş kardeşlerimizin genel taleplerini içeren dilek ve temennilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

İşte bu dilek, temenni ve haykırışlarını içeren mailleri şimdi elime ulaştı. Bende, kardeşlerimin gönderdikleri mailler arasından bir tane seçtim ve olduğu gibi sizlerle paylaşmayı uygun buldum. Buradan başta Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan ve ilgili kurumdan bu kardeşlerimize yardımcı olmalarını rica ediyorum.                          

Uzman erbaş kardeşimiz diyor ki; Ben 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu hükümlerine göre görev yapan bir uzman erbaşım. 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu beni ve tüm meslektaşlarımızı çok mağdur etmektedir.

İstediğimiz ayrıcalık, imtiyaz veyahut maaşımıza zam değildir. Her kamu çalışanına hangi haklar tanınıyorsa onu istiyoruz. Yani hakkımız olmayan hiç bir şeyi istemiyoruz.
Değerli Vaktinizi almamak için, sorunlarımızı en kısa şekilde burada size özetlemek istiyorum: 
Her şeyden önce, yerel yönetimlerde dahi, sözleşmeli statü kaldırılmaya çalışılırken, en kritik yerlerde görev yapmamıza rağmen UZMAN ERBAŞLARIN sözleşmeli olması anlaşılabilir gibi değildir. Zira; bu kadar stresli bir işte çalışıp da, bir de sözleşmeli olmak dayanılmaz bir durum. Geleceğimizden emin değiliz. (Uzman Erbaş Kanunu 5. madde)
Subay, Astsubay ve tüm TSK personeli, sağlık sorunları olduğu zaman, şifa için tedavi olabiliyorlar. Bizler hastalıklarımızı saklıyouz. Zira, bir yılda 3 aydan daha fazla parça parça da istirahat alırsak işten atılacağız. Bu denli yorucu ve stresli bir görev yapıp da, hastalanınca atılacağını bilmek insanı zaten hasta ediyor. Bir subay veya astsubay için 36 aya kadar nekahat hali olabilir diyor kanunlar (iç hizmet kanunu 128)
30 GÜN CEZA ALINCA 90 GÜN HAVA DEĞİŞİMİ ALINCA MESLEKTEN ATILIYORUZ BUNLAR HAKMI BİZE. 
Biz, 30 kg ağırlıkla sırt çantası ile operasyonlara çıkıyor, eğitim yapıyoruz. Doktora gitmeye korkuyoruz. Bu Allah'tan reva mıdır? Bu uygulama hangi vicdana sığar. Kanunda açıkça yazıyor. Ama "KANSER OLURSAN 3 YIL TEDAVİ OLABİLİRSİN" diyor. Bu aşağılamaktır, hor görmektir, önemli değilsin canın cehenneme demektir. Sen gidersen başka birisi gelir... demektir. HEPİMİZ İNSAN DEĞİL MİYİZ? HASTALIK RÜTBE Mİ AYIRT EDİYOR Kİ, BÖYLE BİR UYGULAMA VAR? (3269 sayılı kanun madde 10)
Tüm kamuda çalışanların faydalandığı EK-GÖSTERGE uygulaması sadece bize verilmiyor. TSK'daki tüm personel ek-göstergeden faydalanırken sadece UZMAN ERBAŞLARA verilmemesi eşitlik ilkesine aykırıdır. Bizler, paşaya verdiğiniz maaşı bize de verin demiyoruz. Haddimizi biliyoruz. Ama eşit işe eşit ücret deniyor. Yanımdaki astsubayla, teğmenle yürüdüğümüz yol, taşıdığımız silah farklı mı. Ben 20 yıl da çalışsam, bu gün göreve başlayanla aynı maaşı alıyorum. Ama teğmenle binbaşı arasında, astsubay çavuş ile, astsubay başçavuş arasında maaş farkı var. Bu da ek göstergeden kaynaklanıyor. BEN DE İSTİYORUM! ÇÜNKÜ HAKKIM...
Aile ve ev götürülemeyen garnizonlar vardır. Dağın başına gidersiniz. Orada yatar kalkarsınız. Aileniz, çocuklarınız tek başına kalır. Subay ve astsubaylara o bölgeler 2 yıldır. Uzman Erbaşlara en az 4 yıl. Benim eşim ve çocuklarım daha mı az çocuk ve kadındır. BU HANGİ VİCDANA SIĞIYOR? EŞİTLİK VE ADALET, KALKINMA BU MUDUR? Adalet ve eşitlik istiyorum. Ben Uzman Erbaşım ve adalete olan, eşitliğe olan inancım kırıldı. Onarılmasını istiyorum.
Kendi mesleğimde 45 yaşına kadar çalışılmaya müsaade ediliyor. Sonra TSK'da memur olarak çalışıyoruz. Orada ise, yanımızdaki muadilimiz diğer memurun yaş haddi 56, bize ise EMEKLİLİĞİ HAK EDENE KADAR... Yani 45 yaşında memur olunca, bırakın emekliliği hak etmişsem istersem olayım, ama üniversite çağındaki evlatlarımla beni neden emekliliğe mahkum ediyorsunuz.

6000 sayılı kanunla düzeltmeye çalıştığını emeklilik sisteminde "MAAŞLI EMEKLİLİĞİ HAK EDENE KADAR" şeklinde bir ifade yazdınız, şimdi bizi kırklı yaşlarda zorla emekli ediyorsunuz. Sonra maliye bakanı diyor ki: "HİÇ BİR AVRUPA ÜLKESİNDE GENÇ EMEKLİ YOK..." biz varız, zorla emekli ediliyoruz. Devletimize de yazık. EMEKLİ OLUNCA, BİZE ÇALIŞMADAN EMEKLİ MAAŞI VERİYORSUNUZ, BİZDEN KESECEĞİNİZ SGK PRİMLERİMİZİ KESEMİYORSUNUZ... Bırakın isteyen çalışsın, dileyen hak etmişse emekli olsun. Böyle olması devletimizin de yararınadır.Birde şu sıkıntı yaşanmaya başladı 20 yıl uzmanerbaş olarak çalışıyorsun 45 yaşından sonra emekliliği hak ettiğin yaşa kadar çalışıyorsun mesela 3 ay sivil memurluk yapıyorsun emekli edilirken 20 yıl çalıştıgın statü de degilde 3 ay çalıştıgın sivil memur olarak emekli edilmek çok zorumuza gidiyor bu nasıl anlayış hak adalet hukuk anlamak çok zor
Benimle aynı süre görev yapmış ve aynı miktarda prim ödemiş subay ve astsubaylar neden benden fazla emekli maaşı alıyorlar? Taban maaş üzerinden kesilen prim miktarı tüm TSK çalışanları için aynı. Yani başka bir deyişle, 20 yıl aynı miktarda prim yatırıyoruz. NEDEN emekli bir uzman çavuş 1100 TL emekli maaşı alırken, bir emekli astsubay 1500 TL bir subay 2000 TL emekli maaşı alıyor (20 yıl çalışan) Onların maaşlarında asla gözümüz yok. Ama ADALET bunun neresinde? 
Kıbrıs'ta görev yapan TSK personeli ADA TAZMİATI isminde bir ödeme alıyorlar. Subay ve astsubaylar kıdem yıllarına göre alıyor. Bir subay maaşına ilave olarak 1400 TL ADA TAZMİATI alırken, UZMAN ERBAŞ 160 TL alıyor. Üstelik subayın orada lojman sorunu yok iken, uzman erbaşlar euro üzerinden fahiş fiyatlarla kirada oturuyoruz. BU ADALET MİDİR? BUNU İSTEMEK HAK DEĞİL MİDİR? 

Uzman erbaşların zati silahını devlet vermez kendi şahsi silahını parası ile alırlar fakat en iyi silah kullanan bu uzmanerbaşların bu silahlarını bellerine takmaları yasaktır( sokak ortasında bu yuzden arkadaşlarımız ölduruldu kendımızı korumamıza bile izin verilmiyor)Basında haberlere konu olmuştur acı ama gerçek..
Ordu evlerine sosyal tesislere girmemiz bir bardak sıcak çay içmemiz yasaktır hatta bu yuzden yasak olan ordu evının duvarından gırmeye çalışan uzman erbaşın 14 yaşındaki çocugu elektrık akımına kapılarak şehit olmuştur(basında haberlere cıkmıştır)
Uzman Erbaş Kanunu ile çalışılacak durum kalmış değildir. Yarım saatinizi ayırıp da 3269 Sayılı uzman Erbaş Kanununu (ki sadece 24 maddedir) gözden geçirecek olursanız bu adaletsizlikleri göreceksiniz.
Bu durum ve burada anlatamadığım bir sürü durum dayanılır hal değildir. Çözümü çok zor da değildir. Ben ve ailem, arkadaşlarım ve aileleri, yıllardır aldığımız "SORUNLARINIZI BİLİYORUZ, KISA SÜREDE ÇÖZECEĞİZ" şeklindeki, sözlerden usandık, bıktık.  "ŞU YAPILDI, BU YAPILDI, ŞÖYLE İYİLEŞTİRME YAPILDI..." cevaplarından bıktık. Yapılan iyileştirme şu: "3 ay hava değişimi alınca atılıyoruz" dedik, iyileştirme olarak: 3 ay istirahat alınca atılırsın AMA KANSER OLURSAN 3 YILA KADAR ATMAYACAĞIZ" şeklinde kanun maddesini değiştirdiler. (3269/10)
Sadece ADALET istiyoruz. Kendinizi bir kaç dakikalığına bizim yerimize koymanızı arz ediyoruz.
İstanbul Times / Hekimoğlu Süleyman Özcan