Öncelikle şunu belirtmek istiyoruz ki, Türkiye'de Başkanlık Sistemi'ni gündeme getiren ilk siyasi hareket Milli Görüş olmuştur. Açıkça ifade etmemiz gerekir ki partimiz, yönetimde adaleti, ülkede huzuru tesis edecek bir Başkanlık Sistemi'ne ya da bugünkü adıyla Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne prensip olarak asla karşı değildir.

İstanbul Times Haber Merkezi / Fatma Ozan 

Partimiz, Başkanlık sistemi ile ilgili düşüncelerini daha konu Meclise gelmeden gündeme getirmiş, Komisyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından da endişe duyduğu noktaları Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza ve siyasi partilerin genel başkanlarına yazılı olarak iletmiştir.

Evet Diyemiyoruz!

Partimizin referanduma giden mevcut Anayasa değişikliğine dair çeşitli itiraz noktaları mevcuttur. Ancak burada bir tanesini özetle ifade etmek gerekirse, bu değişiklikle, kuvvetler ayrılığı ilkesi tam olarak gerçekleşmeyecek ve yeni sistemle yasama ve yargı üzerinde baskı oluşacaktır. Buradan hareketle, Başkanlık Sistemi'ne karşı olmayan Partimiz, mevcut endişeleri dolayısıyla, referandumda evet oyu veremeyecektir.

Hiç Bir Cephenin Tarafı Değiliz !

Partimiz, ülkemiz ve milletimiz için en doğru olacak kararı almak için samimiyetle ve iyi niyetle çaba sarfetmiştir. Saadet Partisi asla ve asla şu ya da bu kesim, "hayır" dediği için veya şu ya da bu kesim "evet" dediği için bir karar almış değildir. Partimiz, bu kararını ülkemiz ve milletimiz adına en iyisini istediği için vermiştir. Kesinlikle bu konuda herhangi bir cephenin tarafı da değildir. Bu bağlamda Partimize yönelik yapılan haksız eleştiriler de bizleri ziyadesiyle üzmektedir.

Bütün bu söylediklerimize ek olarak şunu da belirtmek isteriz ki sürekli ifade edildiği üzere, artık söz bir kez daha milletimizdedir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, farklı vesilelerle sıkça milli irade vurgusu yapmaktadır. Ayrıca Sayın Başbakan Binali Yıldırım da Anayasa değişikliği teklifinin referandum aralığında yasalaşmasının ardından "Artık karar milletimizindir. Milletin verdiği karar, başımız gözümüz üzerinedir. Anayasa değişikliğini gerçekleştirecek olan aziz Türk milletidir. Vekiller olarak bize verilen görevi yaptık. İşi asıl sahibine, millete tevdi ediyoruz." demiştir.

Bizler de Saadet Partililer olarak, her şeyden önce bu milletin bir ferdi olarak, bu referandumda milletimizin diğer fertleri gibi oyumuzu kullanacağız. Kararımıza farklı manalar yüklemenin ya da Partimizi bir kamplaşmanın üyesi gibi göstermenin de bir haksızlık olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

Kamplaşma ve Kutuplaşmaya Fırsat Verilmemeli

Şu nokta bizler için çok ama çok önemlidir. Üzülerek görüyoruz ki, ülkemiz bu referandum sürecinde büyük bir kamplaşma/kutuplaşma riskiyle karşı karşıyadır. Bu Anayasa değişikliğinden "evet" ya da "hayır" çıkması, birlik ve beraberliğimizin bozulmasından daha değerli değildir. Bu vesile ile, tüm tarafları referandum kampanyası sürecinde kullanacakları dile dikkat etmeye, ayrıştırıcı bir üslup kullanmamaya davet ediyoruz.

Referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın, vatandaşlarımız hangi yönde oy kullanırlarsa kullansınlar, herkesin bu ülkenin saygıdeğer bir vatandaşı olduğunun ve olmaya da devam edeceğinin altını çizmek istiyoruz.

Referandum süreci kapsamında, yaşanabilecek kutuplaşmaların terör belasının ekmeğine yağ sürebileceği riskinin de asla ve asla gözden kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz.

Biz Saadet Partisi olarak, bu süreçte titizlikle, iyi niyetle ve samimiyetle çalışarak en doğru kararı vermeye gayret ettik. Tüm siyasi partilerin de samimiyet ve iyi niyetlerinden şüphe etmiyoruz. Aziz Milletimizin de, bu süreçte ilgili değişiklikleri hassasiyetle inceleyerek karar vereceğini düşünüyoruz. Kamplaşmalara/kutuplaşmalara prim vermeyeceğine inananıyoruz.

Son olarak sonuç ne olursa olsun, karar milletimizindir. Herkesin çıkan karara saygı göstermesi gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Allah (c.c), referandum sürecini ve sonucunu milletimiz adına hayırlara vesile kılsın.

Şüphesiz ki, mutlak güç ve kudret sahibi yanlızca Cenab-ı Hakk'tır."



Kaynak :İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)
Editör: TE Bilisim