Müslümanların yapmak zorunda olduğu istişareyi gayrimüslimler yapıyor biz bakıyoruz

Birer Müslüman  olarak bizim istişare ve eleştiriye çok önem verip bunlardan yararlanmamız gerekirken tam tersini yaparak bizi eleştiren kişiye düşman oluyoruz.
Bizde Belediye başkanlarının ve üst  düzey yöneticilerin danışmaları var. Ama emim ki  danışmanın işini doğru yapması halinde ne başkanlar ne de diğer yöneticiler o danışma istemezler. 

Bizde Hay hay ne de güzel buyurdunuz tarzı süslü sözler daha çok para ediyor. Hal böyle olunca da gelişmek ve ilerlemek olmuyor. 

Biz de danışmanlık değil ama “Yağcılık” makamı çok uzun süre iş yapar ve yapıyor.

Danışmanlık kurumu özgür olmalı ve danışmanı olduğu kişiden korkusu olmamalı. Maşını  veren kişiye danışmanlık yapmak hiç de sanıldığı kadar kolay değil. İşte ülkemizde yenilik ve güzelliklerin çok olamaması da buna bağlı sanki. 

Asr-ı Saadet’te eleştirinin (Emri bilmaruf nehyi anil Münker ) kralı vardı

İslam Tarihinin en güzel anları hiç şüphesiz ki Asr-ı Saadet denilen  peygamber efendimizin döneminde yaşanmıştır. Peygamberin ashabı son peygamber bir şey söylediği zaman ya Resulullah bu söylediğiniz söz sizin kendi fikriniz mi yoksa AYET mi diye sorarlardı. Eğer benim kendi sözüm der ise Ashab-ı kiramın o konu ile alakalı görüş ve düşüncesi var ise kendi aralarında istişare ederek en doğru sonuca ulaşırlardı. Hendek harbi de buna örnektir.

Ya Resululah söylediğin AYET mi yoksa senin sözün mü ?

Cenabı  hak isteseydi nebisine nasıl bir savunma yapacaklarını  AYET ile bildirir ve ASHAB’da o şekilde  verilen karara uyardı.

HENDEK
 harbi öncesi son peygamber ashabını toplayarak  nasıl bir savunma yapmaları gerektiğini istişare etmiş SALMAN-I FARİS’i İran’da savaşlarda savunma amaçlı Hendekler açıldığını ve şehirlerin bu şekilde düşman işgalinden korunduğunu ifade ederek kendilerinin de hendek kazıyarak  Mekkeli Müşrikleri durdurabileceklerini teklif etmiş ve bu teklif kabul görerek tarihe HENDEK harbi olarak geçilen savaş bu şekilde Müslümanların Lehine sonuçlanmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu Hz.Muhammed  ben peygamberim siz ne bilirsiniz ben ne dersem o olacak dememiş yapılan istişare sonucu alınan karara uymuştur. 

Ben başkanım her şeyin en iyisini ben bilirim mantığının sonu hüsrandır

Yayın grubu olarak zaman zaman bazı belediye başkanlarının icraatlerini eleştiren haberler yaptık. İsmi lazım değil kendileri ile alakalı olmamasına rağmen sevip saydığımız ve kendilerine hep destek olduğumuz  ve ağabey olarak gördüğümüz ve görmek içinde uzun süre direneceğimiz bazı siyasi büyüklerimizin yayın  grubumuza karşı uygulamaya koydukları ayrımcı ambargoları görünce yapılan düşmanca davranışlar karşısında üzülmediğimi söylesem çok doğru olmayacak.  Reklam ilan elbette önemli ama daha önemlisi ise AYRIMCILIĞA tabi tutulmanın verdiği ızdırap.

Kıymetli başkanım rızık Allahtan’dır sizden değil 

Öyle bir dine iman etmişiz ki rızık endişesi taşımanın bile iman zayıflığı olduğunun farkındayız. Bizi yaratan rabbimizin bizden önce rızkımızı yarattığından da endişemiz yok.  Güzel bir atasözümüz var der ki “Duvara yaslanma yıkılır,İnsana dayanma ölür”  ALLAH’A GÜVEN VE YASLAN” çünkü o ne yıkılır nede ölür derler. İşte bizim güvendiğimiz ve dayandığımız yegane dayanak HEPİMİZİN YARATICISI olan ALLAH’tır.
Hangi Kritere göre helallik dileyeceğim ?

Okurlarım bahsettiğim başkanın kim olduğunu merak edebilirler ama beni sürekli takip  eden okurlarım kimden bahsettiğimi çok iyi bilirler. İlk yazımdan isim vererek çok sevdiğim ve çalışmalarına saygı duyduğum değerli başkanımız üzme niyetinde değilim. Ancak adil bir barışa ağabeylik yapmak istiyorsa beni bu aşamaya getiren olayın SERENCAMINI benden dinleyip bir de karşı taraf ile beni bir araya getirterek her ikimizi dinledikten sonrada adil bir karar verse “Gidin … falan başkandan helallik isteyen” denilmesi benim onurumu ve İZZET-İ nefsimi ayaklar altına alması ile eşittir.  
Suçlu olduğuma inansam herkesten Hellalik dilemekten gocunmam 

Özür dilemek,hellallik almak ayıp da değil günah da değil. Ancak haklı olduğunuza inandığınız bir davada sizden helallik alınması gereken yerde sizden gidin şu kişiden helallik alın denilmesi çok adil değil. Bizim helallik almamız isteyen başkana biz defalarca ZEYTİN dalı uzatmışız ama o hiç birisini tutmamışsa bizim gidip ona yalvarmamıza gerek var mı ?

Uzun sözün kısası adil bir kişi sadece 15 dakika beni dinlesin anlatacaklarımdan sonra sen suçlusun derse ÖZÜR de dilerim helallik de isterim. Ama Benim mi yoksa onun mu haklı olduğuna bakılmadan sırf makam mevki ve bütçeden dolayı SEN garipsin ve sen gidip helallik alacaksın denilmesi bana doğru ,insani ve İslami gelmediği için KİMSEDEN HELLALİK DİLENECEK DEĞİLİM.

Freedom House: Türkiye'de basın özgür değil

Merkezi Washington'da bulunan sivil toplum kuruluşu Freedom House, "Dünyada basın özgürlüğü" raporunda Türkiye'yi 'kısmen özgür' statüsünden 'özgür değil' statüsüne düşürdü. Raporda, medya üzerindeki siyasi baskının arttığına vurgu yapılıyor.
Raporda, özellike 2013'teki Gezi Parkı protestolarından sonra basın üzerindeki siyasi baskının arttığı ve medya sektöründe işten atılmaların yaşandığı belirtiliyor.

Türkiye'nin dünya sıralamasında 120'ncilikten 134'üncülüğe gerilediği raporda, "Önce Gezi Parkı protestolarını takip eden gazeteciler güvenlik güçleri tarafından hedef alındı. Hükümete yönelik yolsuzluk iddiaları ile ilgili haber yapan gazetecilerin işlerine son verilmesi için baskı uygulandı" deniyor.

Freedom House, "Dünyada Özgürlükler 2014" raporunda da Türkiye'yi eleştirdi ve “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a karşı eleştirilerin en aza indirilmesi için bir dizi strateji uygulandı” dedi.

Dünyada en çok tutuklu gazetecinin Türkiye’de olduğunu hatırlatan raporda, “Medya yöneticileri, hükümeti eleştiren gazetecilerin susturulmaması halinde çeşitli yaptırımlarla tehdit ediliyorlar” ifadesine yer verildi.
(Daha detaylı Bilgi www.istanbultimes.com.tr de)

Freedom House’nin eleştirisi acı ama gerçek 

Daha önce kökü dışarıda olan bu tür kuruluşların açıklamalarına şüphe ile yaklaşırdım. Ancak bir yerel gazete olarak yaptığımız özgür haberlerden dolayı bazı ilçe belediye başkanlarının nerede ise bizi darağacına çekmek dahil ilginç fikirler ve talepler ürettiklerini duymaktayız ve işitiyoruz. Kendileri ile alakalı onlarca olumlu haber yapıyorsunuz bir şey denilmiyor. 

Rakip bir partinin eleştirilerine yer verdiniz diye akla hayale gelmeyen AMBARGO yöntemleri ile karşılaştıktan sonra ÖZGÜR olmadığımızı çok net bir şekilde anlıyoruz. Belediye başkanlarının MODASI geçmiş baskı ve AMBARGO uygulamalarına başvurmak yerine yapılan haber ve yazıda gündeme gelen konular hakkında açıklayıcı bilgi vermeleri daha doğru ve daha anlamlı olduğu halde adeta sizde kim oluyorsunuz ki size bilgi verelim. Her şeyin en iyisini biz biliriz biz yaparız. Size de  hay hay demek düşüyor dercesine işler yapıldığını görmek beni üzüyor.

Son söz; “İnsanlar plan yapar,Allah plan yapar.Hiç Şüphesiz ki üstün gelecek plan ALLAH’ ındır” düsturuna inanmış birisi olarak Teslimiyet içinde hata yapanların hatasından dönme basireti göstermesi tek beklentimdir.

İstanbul Times Tv süper işler yapıyor

Web TV alanında bir yılımızı geride bıraktık.Çalışma arkadaşlarımız ile değişik alanlarda hayata dokunan programlar yapıyoruz. Benim Canlı olarak hazırlayıp sunduğum GÜNDEM isimli programımın izleyici sayısı müthiş arttı.Her alanda konuk alıyorum. Zeytinburnu Müftüsü Sayın Yusuf İzettin Konuk izleyenlerimizin dini konularda sorduğu  her soruya izahatlı cevaplar verdiği programı yapıyor. Semih Deniz EKO İstanbul programı ile güzel işler yapmaya devam ediyor. Çağla Pekgüleç ise SOKAĞIN NABZI ile ,Elif Günay HAYATIN İÇİNDE programı ile, Adnan Saygılı ve Nurşen Örnek ise HERŞEYE RAĞMEN Programı ile engelli dünyasının kalbini feht eden işler yapıyor. Tüm Çalışma arkadaşlarımı kutlarım. Yüz binlerce işinin gözü üzerimizde bizde orijinal işler çıkararak izleyenlerimizin  güvenini boşa çıkarmıyoruz.


İstanbul Times  / Hüseyin Çetiner