Hükümet risk alarak barış ve kardeşlik sürecini başlatmıştı  

1984 yılında Eruh ilçesine bağlı bir jandarma karakoluna yapılan saldırıda 2 jandarma erinin şehit edilmesi ile silahlı mücadele başlatan PKK bu eylemlerini 2012 yılına kadar sürdürdü. TSK da bu bölücü faaliyetlere karşı amansız bir mücadeleye girişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde ciddi riskler alarak yeter ki analar ağlamasın diyerek barış ve kardeşlik süreci adı altında bir çalışma başlattı. Güçlü bir lider olan Erdoğan halkı da bu fikre ikna etti. Ancak Suriye’deki gelişmelerden cesaret alan PKK.KCK adeta fırsattan istifade dercesine güzel bir mecraya giren barış sürecini basit sebep ve gerekçeler ile bozdu.

İstanbul Times Haber Merkezi / Merve Saraç

7 Haziran 2015 seçimi süreç için dönüm noktası oldu

Bu seçimden önce Ak Parti hem aday seçiminde,hem de toplumun alt gelir grubuna hitap eden bir seçim beyannamesi açıklamadığı için ancak 258 vekil alabildi. Bu sayı ile hükümet kurulmadığı ve muhalefet partileri ile de anlaşmadıkları için 1 Kasım 2015 de tekrar seçim yapıldı ve Ak Parti 317 vekil ile tek başına hükümeti kurdu.İşte 7 Haziran seçimi ile başlayan ve 1 Kasım seçimi ile de şiddetlenen terör olayları ile ülkemiz geri bırakılmak isteniyor. Halk kavga ve şiddetten çok çekti. Artık huzur ve barış  isteyen bir halk var.

Halk huzur güven ve istikrar istiyor bunun tersine hareket eden kim olursa olsun bedelini öder

Ülkemizin neresinde yaşarsa yaşasın herkes Suriye halkının çektiği sıkıntı ve ızdırapları kendi gözü ile görüyor. Gazete olarak kısa bir süre önce Malatya başta olmak üzere Anadolu’nun değişik yerlerine ziyaretler yaparak  halkın nabzını tuttuk. Büyük  çoğunluk  coğrafyamızda yaşanan şiddet,kaos ve kargaşadan dolayı muzdarip. En okumuşundan en cahiline kadar genel çoğunluk barış ve huzurdan yana tavır takınıyor. Suriye,İran ve Irak Kütleri son yıllara kadar bir çok sorun ve sıkıntı ile karşı karşıya olduğunu iddia eden vatandaşlar Türkiye’de ise Kürtlere karşı 1960 dan sonra sistematik bir baskı  ve sindirme yaşanmadığını  ifade ederek Suriye,İran ve Irak Kürtler’ in  daha rahat hareket etmeleri için bir takım silahlı mücadelenin içinde olmalarını normal karşılanabilir ama Türkiye de ise her şeyin siyasi mücadele ile olabileceğini vurgulana çok sayıda sıradan vatandaş var.

Ülkede sorunların çözüm yeri TBMM dir

Anadolu ve İstanbul seyahatimiz bize gösterdi ki halk artık şiddet,kan ve gözyaşı istemiyor. Halk barış,huzur,güven ve  yatırım istiyor. Siyasiler de programlarını halkın beklentileri doğrultusunda yapmazlarsa sandığa gömülür giderler.  Milletin vekilleri Milletin istek ve beklentilerine cevap vermek zorundalar.  Son günlerde Diyarbakır da halkı ziyaret eden HDP’nin bazı vekillerine halkın yeter artık dediğini sosyal medyaya yansıyan videolarda gördük.

Ak Parti ve HDP sorunu TBMM çatısı altında çözebilseydi belki bu kadar ölüm olmazdı ?

Ak Parti’nin de hatalı ve eksik yanları elbette vardır ve olması da normaldir. Zaten Ak Partili yetkililer de biz kurusuz ve günahsız değiliz demiyorlar. 

7 Haziran 2015 seçim sürecinden sonra ne olduysa oldu.Barış sürecinde her yerde huzur ve sükunet var iken  ondan sonra her yerde bombalar patladı ve ülkenin binlerce insanı hayatını kaybetti.

İnsanın  olduğu yerde sorun ve sıkıntı her zaman var olmuştur.Önemli olan bunu müzakere ile bitirmektir.

Hükümetin istediği gibi PKK tek bir silahlı unsurunu Türkiye sınırlarında kalmayacak şekilde çekmeli. Barış süreci denilen dönem de konuşulan her reform meclisten geçmelidir.

Ölmek öldürmek ve şiddet hiçbir şeye çözüm değildir. Bu ülke hepimizin hadi gelin sahip çıkalım.


Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

 

Editör: TE Bilisim