Yüce divan kavgası nedeni ile ANAYOL Hükümeti 3 ay sonra yıkıldı

Tansu Çiller bu sefer seçimde birinci parti olan Refah Partisinin kapısını çaldı. Erbakan ben seçimde birinci parti olarak çıktım ilk olarak ben Başbakan olayım daha sonra dönüşümlü olarak siz olursunuz teklifi üzerinde anlaşmaya varıldı ve Refahyol Hükümeti kuruldu.

Havuz Sistemi ile rantları zedelenenler hükümeti yıkmak için harekete geçti

Havuz sistemi ile menfaatleri zedelenenler Refahyol Hükmetinin halk odaklı uyguladıkları politikalar başarıya ulaşırsa bir daha hükümeti yıkmaya gücümüz yetmez diyerek hep beraber harekete geçtiler.
O zaman Askeri,Siyasi ve bir kısım medya Refahyol Hükümetini yıkmak için iş birliği yaptı. Fetullah Gülen'de bu süreçte darbecilere destek verdi.

Hükümetin Dağılmasının en önemli nedeni Tansu Çiller oldu

O zaman başbakan yardımcısı olan Prof.Dr.Tansu Çiller ortağı Prof.Dr.Necmettin Ebakanın arkasında durmak var iken zaten bir süre sonra ben başbakan olacaktım.

Şu an Askerler, Medya ve menfaatleri zedelenen bir kısım iş adamlarının bastırması sonucu partimde bazı vekiller istifa ettirildi.

Cumhurbaşkanı olan eski genel başkanımız Demirel'de görevi bana verir diyerek Erbakan'ı yalnız bıraktı ve hükümet yıkıldı.

Demirel'de vekil sayısı olarak mecliste üçüncü parti olan ANAP'ın genel başkanı Mesut Yılmaz'ın güç odaklarının isteklerini yapacağına söz vermesinden dolayı Hükümet kurma görevini Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verince Çiller hatasını anladı ama iş işten geçmişti.

REFAH-YOL Koasliyonu Kuruluyor

Refah Partisi 1995 Genel Seçimlerinde birinci parti olmuştu. 1996 yılında, seçimlerin ardından kurulan DYP-ANAP koalisyon hükümeti, Refah Partisi’nin güven oylaması hakkında hukuksal inceleme yapılması için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru haklı görülerek güven oylaması geçersiz sayıldığından dağılmıştı.

Bunun üzerine TBMM’de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında kurulan 54. Hükümet (Refahyol hükümeti), 8 Temmuz 1996’da TBMM’de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarmıştır.

Çevik Bir Paşa 28 Şubat süreci bin yıl sürecek demişti hani nerede?

28 Şubat süreci, 28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı, ordu ve bürokrasi merkezli odakların meşru hükümeti yıkmak için başlattıkları süreç ne yazık ki başarıya ulaştı.

Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve bu kararların uygulanması sırasında Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, post-modern darbe olarak da adlandırılmıştır.

O zaman bu işin başındaki kudretli paşalardan Çevik bir bu süreç bin yıl sürecek demişti.

Refah Yol Hükümetinin Asıl Yıkılma Sebeni Milli Politiklar Uygılaması İdi Ama Zorbalar Başka Sebepler Öne Sürerek Amaçlarına Ulaştı

Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, 11 Ocak 1997 Cumartesi günü, Başbakanlık Konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği vermeleri ve bazı Refahlı idarcilerin konuşmaları bahane edilerek hükümete karşı antidemokratik bir takım çalışmaların içine girildi.

Yüksek rütbeli subaylar 22 Ocak 1997 tarihinde Gölcük’te toplanarak irticanın iktidarda olduğunu tartıştılar.

30 Ocak 1997’de Sincan belediyesi Kudüs gecesi düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisinin misafir olduğu gecede sahneye konulan cihad oyunu basında tepki oluşturdu. Star muhabiri Işın Gürel saldırıya maruz kaldı. Bekir Yıldız tutuklandı, mahkûm edildi.

3 Şubat 1997’de, Ankara’da Star TV muhabiri Işın Gürel’in muhafazakar biri tarafından saldırılarak dövülmesi toplumda büyük bir tepkiye neden oldu.

4 Şubat’ta Sincan’da askerler 20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı.

5 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya ‘İrtica, PKK’dan daha tehlikeli’ dedi.

11 Şubat’ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara’da yapıldı.

28 Şubat Kararları Nelerdir ?

28 Şubat’ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü. MGK laikliğin Türkiye’de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu sert bir şekilde vurguladı. 28 Şubat 1997’deki MGK kararları hükümete bildirildi. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB’e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli, Kuran kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeniyle ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu.

28 Şubat sonrası gelişmeler

4 Mart’ta Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve imzalamadı.

13 Mart’ta Başbakan Necmettin Erbakan, medya tarafından MGK kararlarını ”imzaladı” şeklinde sunuldu.

Ancak 2013’te başlatılan ”28 Şubat Post Modern Askeri Darbesi Davası” soruşturmasında Erbakan’ın kararları imzalamadığı MGK tutanakları incelenerek teyit edildi.

Nitekim dönemin gazetecilerinden olan Mehmet Ali Birand'da CNN Türkte katıldığı Cüneyt Özdemir’in programında bu bilgiyi teyit etmiş, kendilerinin (gazetecilerin) kandırıldığını söylemişti.

21 Mayıs’ta Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini'' söyleyerek, RP’nin kapatılması için dava açtı.

3 Haziran’da Susurluk Davası 7 ay aradan sonra DGM’de başladı.

7 Haziran’da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.

10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkan ve üyeleri Genelkurmay Başkanlığı’na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.

18 Haziran’da Necmettin Erbakan başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı Tansu Çiller’e devretmek olduğunu belirtti.

19 Haziran’da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller’e vermeyip, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a verdi.

30 Haziran’da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve Hüsamettin Cindoruk’la birlikte ANASOL-D Hükümeti’ni kurdu.

2012 yılında ise TBMM, darbeleri araştırma komisyonu kurmuş ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeleri araştırmaya başlamıştır.

Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubatta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile başlamıştır.

2 Ekim 2012 tarihinde Dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ‘mağdur’ sıfatıyla ifade vermiştir.

Dış Güçlerin ve içerdeki işbirlikçilerine yardım edenler nerede ?

28 Şubat Hain darbe girişiminden bu yana tam 21 sene geçti. O zamanın kudretli paşası Çevik 1 bu süreç Bin yıl devam edecek dedi. Ancak Erbakan'ın öğrecileri olan Ak Partililer 3 Kasım 2002 'de iktidara gelerek 4 sene sonra milyonlarca mağdur oluşturan ve bin sene devam edecek denilen süreci akamete uğrattılar.

Mecliste 1.Parti olan Refah Partisine kapatma davası açan ve kapatan zamanın kudretli savcısı Vural Savaş nerede ? esamesi okunuyor mu ?hayır dua eden bir tek vatandaş var mı acaba ?

Çevik Bir paşa nerede ? Devrin iç işleri bakanı Meral Akşener'e iç işleri bakanlığının önüne yağlı kazık koyar seni oraya oturturuz dediği ifade edilen orgeneral Çetin Saner nerede ?

28 Şubat döneminin Deniz Kuvvetleri komutanı Güven Erkaya nerede ? Hayır dua eden kaç kişi var ?

Erbakan'ı istifaya zorlayıp fırsat bu fırsat ben başbakan olayım deyip ortağının süresini tamamlamasına destek olmayan Tansu Çiller nerede ?

Kaç kişi Allah razı olsun bizim için şunu veya bunu yaptı diyerek dua ediyor ?

O zaman DYP'nin kuderli vekilerinden olan Yalım Erez' in yaptığı demokrasi dışı hamleleri ne oldu ?

54. Hükümet döneminde milletvekili olan ve DYP'den istifa eden Cavit Çağlar, Rifat Serdaroğlu, Hasan Denizkurdu, Işılay Saygın, İbrahim Turhan Arınç, Emre Gönensay, Şekibe Gencay Gürün, Cefi Kamhi, Hasan Tekin Enerem, Mehmet Bahattin Yücel, Ali Günaydın, Hikmet Aydın, Edip Safter Gaydalı, Muzaffer Arıkan, Kubilay Uygun, İsmet Sezgin, Köksal Toptan, Hatice Ayseli Göksoy, Mehmet Korkmaz, Şamil Ayrım, İlhan Aküzüm, İsmail Köse, Erkan Kemaloğlu, Ali Uyar ve Nuri Yabuz'ın istifa ederek Refahyol Hükümetini zorda bırakan bu isimleri hatırlayanlar var mı ?

Mesut Yılmaz,Süleyman Demirel ve Tansu Çiller hakkında şu veya bu konuda milli düşündü. ABD ve yerli işbirlikçilerine karşı ülke yararına şunları yaptı diyenler varsa beri gelsin.
Bazıları Demirel baraj yaptı diyecekler zaten bu da olmaz ise halk onu iktidarda tutmazdı.

28 Şubat Post Modern Derbe öncesi sahibi olduğu zaman Zaman Gazetesini buruşturup Çöpe atan FETÖ'nün hükümeti yıkamayan gazeteyi ne yapayım dediği ve baş örtüsü Furuattır yani teferruattır diyecek kadar Allah'a isyan eden devrin Hoca efendisi şu an nerede ? Post Modern darbeen sonra Mesut Yılmaz'ın kurduğu hükümeti Zaman gazetisinde hayırlı lsun idyerek tebrşk eden ABD.nin has adamı FETÖ' nün okullarına talebe veren Amerikaya asker yetiştirir diyen Erbakan'ın gördüğünü diğer siyasiler 30 sene sonra gördü.

Özetle Milli düşünmeyen,halkı adam yerine koymayan güç ve silah bizde biz ne yaparsak bize kâr kalacak diyen tipler hem tarihten hem de gönüllerden silinip gitti. Çoğu izetini bile kaybetti.

Erbakan nerede biz söyleyelim ?

Milyonlarca üyesi olan ve ülkeyi yönet Ak Parti'nin bütün Mensupları her daim Merhum Erbakan hoca'ya dua eder saygıda kusur etmezler.

81 Vilayette ve yüzlerce ilçede teşkilatı olan Saadet Partisi Erbakanın kendi kurucuları olarak görür saygıda kusur etmezler.Hayır dualarını eksik etmezler.

Merhum'un oğlu Muhammed Fatih Erbakan'ın genel başkanı olduğu Erbakan Vakfı İstanbul İl Başkanlığının her sene merhum'un vefat yıl dönümü nedeni ile yaptığı "Erbakanı Anma ve Anlama" programlarına on bilerce kişinin katılması tesadüf ve boşuna olan bir şey değildir.

Demek ki Merhum Erbakan hayatta iken bu kadar insanın kalbine dokunan bir işler yapmış ki bugün Milyonlarca kişi dua ediyor ve rahmetle yad ediyor.İşte Halkın adamı böyle olunur.

Erbakan Hoca'yı köşeye sıkıştırdıklarını onu başbakanlıktan aldık diye sevinenler bugün dönüp arkalarına baktıkları zaman hem kul indinde hem de insanlar indinde kaybedenlerin ta kendileri olduğu aşikar bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Merhum Profesör Doktor Necmettin Erbakan Hoca vefatının 7.senesinde Erbakan Vakfı İstanbul İl Başkanlığı tarafından 3 Mart 2018 Saat 19.30 da Bakırköy İlçesinin Ataköy semtinde bulunan Sinan Erdem spor salonunda on binlerce kişinin katılımı ile rahmet ve minnetle yad edilecektir.

İstanbul Times Yayın Grubu olarak bütün okurlarımızı ve izleyenlerimizi 3 Mart 2018 de kimseye randevu vermemelerini talep ediyoruz.

Halkın adamlarına hep bareber sahip çıkalım...

Programın Adı : Konuştuğunu Yapan Erbakan

Program Yeri : Sinan Erdem Spor Salonu(Ataköy-Şirinevler Metrosuna yakın)

Programın Tarihi : 3 Mart 2018

Programın Saati : 19.30 'da

Kaynak: İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)


Editör: TE Bilisim