Bende sanayi, ekonomi, kültür, sanat, şehir ve medeniyet adına kalem oynatmayı isterdim.

Bugün 6 Şubat 2017 ‘de Yayın Grubumuz 10.yıl dönümünü kutlayacaktı ama yaşanan süreçte verdiğimiz şehitleri görünce doğrusunu söylemek gerekirse içimden kuruluş ve plaket takdim töreni yapmak içimden gelmiyor.

Muhtemelen de çok kalabalık Bakan, Milletvekili Belediye başkanları başta olmak üzere çok ciddi sayıda değer verdiğimiz büyüğümüz bizi yalnız bırakmayacaklarını ifade etmelerine rağmen 20 YAŞINDAKİ CİVANMERT POLİSLERİMİZ ASKERLERİMİZ ŞEHADET ŞERBETİNİ İÇERKEN içimden kuruluş yıldönümü yapma şevki gelmiyor.

Erdoğan’ın Barış Süreci Çabalarını Kim Bozdu ?

Son 3 yılda yaşadığımız sürece baktığımız zaman ve yap bozun parçalarını bir araya getirdiğimiz zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın gövdesini taşın altına koyarak Kardeşlik ve Barış süreci adı ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük  ve en riskli işine el attı. Doğru söylemek gerekirse işin zor tarafı olan halkı da bu sürece inandırma konusu gibi zor ve riskli bir girişimde süreci çok iyi bir yere getirmiş iken  görünmeyen bir el basit sebeplerden dolayı masayı devirdi.

Ülke gerçeklerini takip eden bir basın mensubu olarak kafamı iki elimin arasına koyarak düşündüğüm zaman bu süreci  Amerika, İsrail, İngiltere ve Almanya öncülüğünde bir ekip FETÖ aracılığı ile PKK’ya biz Türkiye’de bir darbe yapacağız siz de Türkiye ile Barış masasını devirin demiş olmasaydı kesinlikle DEVLETİN muhatap aldığı  bir örgüt zaten siyasi olarak elde etmesi gereken başarıyı elde ettiği için MASA’yı devirmezdi.

Zaten Ali Uğur isimli bir yazarın daha 1980 de kaleme aldığı Dünya Gündemindeki İsrail isimli kitabında ABD,İsrail ve diğer birkaç devletin İsrail’in güvenliği ve kendilerine göre Arz-ı mevud düşüncelerine ulaşmak adına İlk önce Irak’ı,daha sonra Suriye’yi, üçüncü olarak İran’ı ve hedeflerine ulaşmak adına son halka olarak da bölgenin 4 önemli devleti olan Türkiye’de Kaos kargaşa ve devletin zayıflatılarak iç savaş türü gücünün zayıflatılması ve halkın birbirlerine şüphe ile bakması adına uzun süreli planlar yaptıklarını izah etmişti.

20 sene önce bu kitabı okuduğum zaman bu kadar olmaz demiştim. Ancak şu an Bu dört devlet ile alakalı oynanmak istenen oyunları görünce yazarın iyi bir öngörü ile olayı analiz ettiğini anlıyorum.

Kanaatime göre Barış sürecinin bozulmasına etki eden devletler ,ABD, İsrail, İngiltere ,Almanya önderliğindeki şer odaklar FETÖ’ye siz PKK ile temasa geçin ve bir darbe yapacağınızı ifade edin onlar Türkiye ile anlaşmasın zaten darbe olduğu zaman biz  onlara istedikleri bölgede istedikleri toprakları vereceğiz denmiş olmalı ki  gayet güzel giden Barış süreci bir anda bozuldu.

Ülke olarak bombayı kim patlattı veya tetiği kim çekti dersek kesinlikle terörü çözemeyiz. Asıl soru bunu yaptıran güç kim onu kanıtları ile ortaya koymak ve bölgede bu bombalamaları yapanlardan halkın maddi ve manevi olarak desteğini çekmesini sağlarsak işte o zaman sorun biter.

Şiddet Şiddeti doğurduğu bilinen bir gerçektir. Terör’ün  yeri ve zamanı yoktur.Ü lke olarak biz Kuklayı değil KUKLACI’yı bulmak durumundayız.  

İntikam alacağız hiçbir şey eskisi gibi olmayacak söylemleri ve kısa süre önce Kayserili olan Çevre ve Şehircilik bakanı sayın Özhaseki ben de siz de şehit olacaksınız dedi. Bir hafta geçmedi kendi şehrinde bombalı araç patlatıldı. PKK ilk eylemini 1984 yılında Eruh’ta karakol basarak 2 jandarma erimizi şehit etmişti bu Hain saldırılar 32 yıldır da devam ediyor.

Halen o zaman ki devlet açıklamaları ile şimdikiler arasında çok fark yok.  Oysa siyasiler, akademisyenler o kadar AKİL adamlar’dan oluşan ekip kurduk ve barış süreci için ciddi çalışmalar yaptık ne oldu da bu süreç bozuldu diye kimsenin bunu irdelediğini görmedim. Oysa bütün sorun bu soruya cevap vermekte olduğu ortadadır.

Yüreğim acıyor…kalbim daralıyor…ruhum daralıyor…ve 32 yıldır bu acıları yaşıyorum.

Siyasilere ,Akademisyenlere ve kafası çalışan herkese şunu sormak isterim. Barış sürecinin bozulmasını kim teşvik etti ? Bu süreç neden rafa kalktı sorusuna cevap bulursak bir adım yol alırız. Aksi halde hep aynı yerde Patanaj eder kalırız.

Kayseri’de yapılan bombalı saldırıda şehadet şerbeti için kahraman askerlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara şifa ve yakınlarına da sabırlar dilerim.

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner