Öncekikle bana www.istanbultimes.com.tr de yazı yazma imkanı sunan İstanbul Times Yayın Grubu imtiyaz sahibi gazeteci yazar Hüseyin Çetiner’e teşekkür ederim.

Neden hala gelişmekte olan bir ülkeyiz? Biz ne yapıyoruz? Gelişmekte olan ülkeler: Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, demokratik yönetim, insan hakları güvencesi, bireysel özgürlükler, kamu hizmetleri, sanayileşme ve kişi başına düşen yıllık gelir bakımından istenen düzeye ulaşamamış ülkelerdir. Türkiye’de yol, köprü, AVM vs. yaparak gelişmişliğin göstergesi sunulsa da gelişim böyle sağlanmıyor.

Dünya üzerinde yaptığı saraylarla gelişen bir ülke söyleyin bana!Dünya bilişim çağına girdi. Bu devirde beton döken değil, bilişime önem gösteren kazanıyor. Bilişime önem vermek, bir akıllı telefonun son modeli değişti diye telefon değiştirmek değildir. O kullandığın telefonun “Nasıl yapılıyor? ”unu öğrenmek, yeni programlar yazmak, teknolojiler geliştirmektir.“Parasını verip başka ülkeye yaptırma” eylemi, her şeyden önce içimizdeki gelişim gösteren insanların da önünü kesmektedir. Biz yerli otomobil üretme hayali ile avunurken, başkaları şoförsüz araç denemelerine başladı.

Bireysel Özgürlük: Özgürlüğümüz kısıtlanmış durumda. İfade özgürlüğünden tutun da, düşünce özgürlüğüne kadar. İnsanlar başkalarının düşüncelerine saygı bile duymuyor. Herkes kendini farklılığa kapatmış durumda. Karşıt görüşe maalesef yer yok ülkemizde. Örneğin en son yaşanan olayda; Atatürk’ün kurduğu CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ na bir şehit cenazesinde yapılan saldırı kitlesel protestonun kötü bir yansımasıdır. Ayrıştırıcılığın, bölücülüğün önümüze sunulan renkli fotoğrafıdır. Senelerdir o tabloyu siyah beyaz yapamadık gitti. Geçmişe sürükleyemedik, geçmiş zaman diyemedik…

Neden bu hadiseleri yaşıyoruz, bunları hep sorgulamak lazım!Doğru olan görüşün kararını neye göre veriyoruz? Kimin doğrusu? Neyin doğrusu? Bugün bireysel özgürlükten bahsediyorsak, herkesin görüşüne saygı duyulmalı, böylesine fikir ayrılıklarından da şiddet doğurtulmamalıdır. Biz halkı ayrıştıran politikacılar var oldukça kötü resimler görmeye mahkûm mu kalacağız? Bizim bireysel özgürlüğümüz yok. En canlı örnek mi? “İçerideki gazeteciler “ Der susarım.

Freedom House, Türkiye’yi “Özgür olmayan ülkeler” kategorisine aldı. 195 ülkenin ele alındığı raporda, "özgür olmayan ülkeler" kategorisinde 49 ülke bulunuyor. Bu, dünya nüfusunun yüzde 25'ine tekabül ediyor. Raporda Türkiye son 10 yılda 34 puan kaybederek, özgürlüklerin en çok gerilediği ülke oldu.Peki, biz ne yapıyoruz?Biz gelişimi bir köşeye atmış başka şeylerle meşgul oluyoruz.

Biz;Seçim yapıyoruz, sonlandıramıyoruz, günlerce neticeye erdiremiyoruz.Çözüm odaklı olamıyoruz.İnsanları ayrıştırıyoruz. Fikirlere, düşüncelere saygı göstermiyoruz.Ötekileştiriyoruz. Kendi içimizde insan olmayı başaramamışken, birlik olup kalkınmayı nasıl başarabiliriz? Ufak tefek oyunlarla zaman harcarken, kültüre, sanata, eğitime, bilime, gelişime zaman ayırsak her şey daha iyiye gitmez mi?Zihinleri bulandırmak, dini silahlaştırmak, kutuplaştırmak, koltuğa kim geçecek sorularına yanıt aramak yerine ; Türkiye’yi gelişmiş ülke yapmanın peşine düşsek… Keşke!Biz böyle uğraşlar verirken;Kanada: Yapay zekâyla zihin okuma üzerine çalışıyormuş. Fransa: Yenilenebilir enerjide G20 lideri olmuş.ÇİN: Atom kalınlığına bellek yapmayı başarmış.ABD: Uzaydaki bir karadeliği görüntülemiş. Japonya: HDR- 5P isimli insansı robotu basına tanıtmış.

Türkiye ne mi yapıyor? Türkiye büyüyor ama gelişmiyor.

Hayat dediğin ilkedir, prensiptir. Hedefler ve amaçlar doğrultusunda, inançla, kararlılıkla ve insanca yüründüğü vakit başarılar da gelecektir. Gelişime de gidilecektir. Ama ne yazık ki;

Kimilerinin altını çizdiği cümleler var, insanlığı kurtarabildiğini anlıyoruz.

Kimilerinin de altını çizdiği cümlelerden insanlığın bitirişini izliyoruz.

İstanbul Times /Hande Balcan