İsrail’in mazlum Filistin halkına uyguladığı soykırım ve Filistin’li annelerin haykırışları arzı inletti. Fakat, bir tek; ABD, AB ve satılık İslam ülkeleri, İslam liderleri ve sözde Aydın/yazar/çizer takımının taş kalplerini inletmedi.

Şimdi Erdoğan ile başlayacağım sözlerime ama yine bazı hinoğlu hin kalpler bana yalaka diyecekler. Evet Erdoğan diyeceğim.

Çünkü; Terörist İsrail’in saldırılarına ilk günden beri itiraz eden, kınayan, telin eden O, ilk İslam lideri O… “Yiğidi öldür ama hakkını yeme!” atasözü bile Erdoğan için rafa kaldırılıyor. Çünkü Erdoğan düşmanlığı ciğerlerine işlemiş, her olayı ona karşı kullanmayı, zanaat ve adet edinmişler. Erdoğan’ı siyasi arenada devirmeyi hedefleyen muhalefet partilerini anlayabilirim ama illegal yollardan bu gayeyi güdenleri anlamam, anlayamam! Bu illegal grupların kuyruğuna takılan siyasi partileri hele hiç kale almam! Onlarda benim gözümde legal olmaktan çıkmıştır.

Bu yüzden illegal gruplara karşı her türlü mücadelemi yaparım, yapıyorum. Oradan sende kendini nimetten sayıyorsun, sende kimsin diyenler var. Evet fiziki olarak hiçbir şey yapamıyorum/yapamam! Çünkü benim ellim sadece kalem tutar, silgi tutar. Doğru olanı yazar, yanlış olanı silerim.

Aynı şekilde Filistin halkı için elimden dua ve yazmaktan başka bir şey gelmiyor. Çünkü ben sadece 2 milyar Müslüman’dan biriyim. Ama Kahpe İsrail’i kınamaktan da korkmuyorum. Çünkü İsrail’in soykırımları karşısında, dağlar, taşlar dile geldi. Kayalar ağladı, bir tek sözde Türk aydınları dile gelmedi. Korkuyorlar; “Ya Mossad başımıza bir şey getirirse, ya bizi öldürürlerse!” diye.

Hey bu düşüncede ki alçak, Mossad’dan daha büyük Allah var! Senin ecelin geldi mi ne bir saniye ileri alınır, ne bir saniye geri, ÖLÜRSÜN. Unutma! Bir gün öyle, böyle öleceksin ama böyle devam edersen, rezil olarak öleceksin.

Allah’ın sana nasip ettiği yazarlık meziyetini insanlık onuruna feda etmemen, sana utanç olarak yeterde, artar! Oysa imanlı bir kalp, öldürülmekten korkmaz! Hele ki; onu öldürecek olan, Allah’ın lanetlediği bir ırka mensupsa, hiç korkmaz! Çünkü, aslında, o öldürülmek değil, ölümsüzleşmektir.

Çünkü; Allah buyuruyor ki; “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, zira onlar Rableri katında diridirler!” Mossad beni öldüremez, ancak ebedi şehit olmamı, ebedi diri olmamı sağlar! Sen ise bunu anlamasın ey dünya zevkine dalmış ahmak!

Ey kahpe, ey terör devleti İsrail, Ey bir kurşunla iki can al diye bağıran Siyonist! Unutma! Bütün çocukları öldürsen
de, mutlaka bir Musa doğar ve O Musa seni yok eder. Vallahi, dinimin kitabı Kur’an’da Allah buyuruyor ki; Onlar mutlaka yok olacaklar. Ey Siyonistler sonunuz yakın! Taşlar ve ağaçlar bile sizi ele verecek, o gün gelecek ve hepiniz rezil ve rüsvay bir şekilde yok olacaksınız.

Sizin yüzünüzden; hoşgörü duygumu yitirdim. Sizin yüzünüzden Yahudilere acıma hissimi kaybettim. Evet, daha önce Yahudi bebelere de ağlarım diye köşe yazdım, halen ağlarım ama bir yandan da sevinirim büyümeden ölmelerine, en azından sizin gibi canileri tanımadan İslam fıtratı üzerine ölüyorlar. Çünkü buluğ çağına kadar, tüm çocuklar Müslüman.

Siz ise kahpe ve katilsiniz. Akıttığınız kanda boğulacaksınız. Size lanet olsun, Allah’ın, bütün melekleri, insanların ve canlıların laneti üzerinizde olsun, Necip Fazıl’ın dediği gibi; “Yıkılasın İsrail, enkazını göreyim, sana devlet diyenin yüzüne tüküreyim.” Diyorum.
 
Ey Gazze’nin çocukları, Ey Filistin’in yetimleri!
Sabredin, Allah bizimle…
Ey Gazze’nin anneleri, Ey Filistin’in Esma’ları!
Mahzun olmayın, Allah bizimle…
 
Bir gün geleceğiz, Mescid-i Aksa, bir Sabah erken
Ruhum özleminle yanarken, o sabah Namaz kılacağız sende,
Alacağız seni, ey kutsal Mescid, alacağız ve yine özgürce haykıracağız;
Allahü Ekber

İstanbul Times / Hekimoğlu Süleyman Özcan