2002 – 15 TEMMUZ 2016 İmam ordusu FETÖ Terör uygulamaları olan ERGENEKON, BALYOZ KUMPAS DAVLARI, T.C. Resmi kurumlardan indirilmesi, ATATÜRK`ün Gençliğe Hitabenin kitaplardan kaldırılması, Türk diye bir millet yok tartışmaları, andımızın kaldırılması, Atatürk ve annesi hakkında ağza alınmayacak hakaretlerin yapılması ve en sonunda Türkiye cumhuriyetine yapılan darbe girişimi ulusal güçlerimizin ve halkımızın iradesi ile bertaraf edildiğini düşünürken; meğer yanılmışız.

Bugün TÜRK kelimesinin TÜRK TABİBLER BİRLİĞİ ve TÜRK BAROLAR BİRLİĞİNDEN kaldırılması aslında sürecin devam ettiğini veya iki paralel yapının birinin ortadan kaldırılmasına rağmen ikinci ortağın 2018 yılında hız kesmeden yola devam ettiğini görüyoruz.

Bu süreç çok kez geçmişte yapıldığı gibi bugünle de örtüşmeye devam ediyor.

1946`dan sonra TÜRKİYE`de ulus-devletin altı oyularak federal devlete;

Laik devletin altı oyularak din devletine;

Cumhuriyetin altı oyularak Osmanlı Düzeni`ne ;

Atatürk`ün çizgisinden çıkarak II. Abdülhamid`in çizgisine dönüş çalışmaları, açık ve kesin bir biçimde önce AMERİKAN Buyruğu ve sonra da NATO koşuludur. 1946 ile 2018 yılında olanlar aynı değil mi?

Kore`ye gitmeden NATO`ya giremedik. Ne zaman emperyalist yayılmacı gücün uydusu olmuşsak, o güç bizi kendi askeri olarak kullanıyordu. Abdülmecid`in “SENİN İÇİN ÖLDÜK AVRUPA!” madalyası dağıttığı 1854`ten ve Enver Paşa`nın “SENİN İÇİN ÖLDÜK ALMANYA!” 1914 haykırışlarından sonra, MENDERES de KORE`de“SENİN İÇİN ÖLDÜK NATO, SENİN İÇİN ÖLDÜK AMERİKA!” diyerek Batı`yla işbirliğini “kardeşliği”`ne “silah arkadaşlına” dönüştürerek pekiştirmek istiyorlardı. Fakat gel gelelim her şey savaş alanlarında kalacak, AMERİKALILAR savaş sırasında yaşamlarını borçlu oldukları MEHMETÇİĞİ, savaştan sonra diktikleri KORE ANITLARINDA yok sayacaklardı.

27 Mayıs sürecine giderken; Menderes`in Rusya`ya yönelmesinden tedirgin olan ABD tekrardan ABD YÖRÜNGESİNE oturtmak için, Menderes`in devleti laiklikten uzaklaştırmasından dolayı tedirgin olan ATATÜRKÇÜLERİ aldatarak, Menderes`i bir darbeyle devireceklerdi. Atatürkçüler 27 Mayıs ile laik devlet yapısında olduklarını düşünürken ABD İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA LAİKLİK TÖRPÜLENMEYE devam edecekti.

Şayet MENDERES, yönetiminin son bir iki yılında ABD çizgisinden uzaklaşmış olmasaydı; belki de TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ yerine adı ORTADOĞU BİRLEŞİK İSLAM DEVLETLERİ v.s olan ve kıblesi WASHİNGTON DC`ye DÖNÜK KUKLA bir devlet kurulacak; bu devlet II. ABDÜLHAMİD yaslarıyla yönetilecek; eyaletlere bölünecek, KÜRDİSTAN, LAZİSTAN, v.s bir sürü eyalet Amerikan ve NATO kuklası bir halife`ye bağlanacak, bu eyaletlerden devşirilecek 5 – 6 milyon Müslüman asker, AMERİKA ve NATO öyle buyurdu diye RUSYA`ya ve diğer sosyalist ülkelere saldırılacak, oluk oluk kan dökülecek, ve sonuçta ORTADOĞU MÜSLÜMANLARININ TEK ÖDÜLÜ, HIRİSTİYAN EMPERYALİST ÜLKELERİN KÖLESİ olacaktır.

İşte AMERİKA`nın, NATO`nun, HIRİSTİYAN BATI`nın ve TÜRKİYE`ye görev olarak içimizde dolaşan hain FETÖ İMAM ORDUSU ve hala devam eden diğer ortağının yapmış oldukları ile YENİDEN OSMANLILAŞTIRMA (RE –OTTOMANİZASYON) çalışmaları devam ediyor. Bugün OSMANLI OCAKLARI BOŞUNA KURULMUYOR. MİLLİYETÇİLİK AYAKLAR ALTINDA BOŞUNA PASPAS YAPILMIYOR DEĞİL Mİ? TEK MİLLET DERKEN HANGİ MİLLETTEN BAHSEDİYORSUN?

SİYONİZMİN İSTEDİĞİ TÜRK ADI OLMAYAN DEVLET YAPILANMASI MI?

TÜRK KELİMESİ, ATATÜRK DEVRİMLERİ, TÜRK ORDUSU, CUMHURİYET, ULUS – ÜNİTER DEVLET, MİLLİYETÇİLİK VE DAVA ADAMI OLMAK SİYONİZMİN YAPMAK İSTEDİĞİ NEO-CON OSMANCILIĞINA ENGELDİ.

Bugün Osmanlı ocakları, yeni Osmancılık, II. ABDÜLHAMİD HAYRANLIĞI, EYALET SİSTEMİ, TEK ADAM YÖNETİMİ – REFERANDUM, ÖZEL ORDU, YERİNDE YÖNETİM, AÇILIM, BÖLGESEL YÖNETİM, MEZHEP VE IRKSAL ÖĞELERİN ÖNE ÇIKARILMASI VE ÖVÜLMESİ ve BÜTÜN YIKICI UNSURLARIN ÖNÜNÜN AÇILMASI ASLINDA SİYONİZME HİZMETTİR. BU DA SİYONİST ORTADOĞU BİRLEŞİK İSLAM DEVLETLERİ (ANADOLU BİRLEŞİK DEVLETLERİ –ABD) olarak içimizde hainler dün FETÖ İMAM ORDUSU idi.

Bugün kim olduğu önemli değil, fakat yapılan yanlışlıklar kaldığı yerden devam ediyorsa; artık TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET DAVA ADAMLARI VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI BU SİYONİST OYUNA DEVAM MI EDECEĞİZ?

27 Mayıs`tan sonra 1965`te seçimler yapılmış, AMERİKAN YARDIMLARIYLA seçimi kazanan ADALET PARTİSİ hükümeti kurmuş ve Amerikalılar, seçim kazandıran yardımları karşılığında, DEMİREL`den açıkça ULUS-DEVLET yıkarak, yerine bir “TÜRK – KÜRT FEDERASYONU” kurmasını “RİCA” etmişti.

Bu konuda Emekli Amiral VEDİİ BİLGET 24 Şubat 1987 günü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazısında ABD`nin 1965 yılında dönemin başbakanının ağzını araladığını ve İRAN-IRAK-TÜRKİYE KÜRTLERİNİ içeren ve TÜRKİYE`ye bağlanacak bir federal cumhuriyet önerisinin hala askersel belleklerde olduğundan söz ediyordu.

Sadi KOÇAK ise aynı olayı “ANILAR”`ında oldukça basit bir söylemle anlatacaktır:

“Amerika, CIA`nın klasik mücadele yolları ile 1965`te Adalet Partisi`ni ve sayın Demirel`i iktidara getirdiği zaman, karşılık olarak TÜRK hükümetinden bir istekte bulunmuştur. İRAN-IRAK VE TÜRKİYE KÜRTLERİNİ FEDERE BİR CUMHURİYET haline getirelim. Bunu TÜRKİYE`YE bağlayalım. Hem de büyük toprak kazanmış olursunuz, diyorlardı” … “Başbakan Demirel, Genelkurmay tarafından hükümete verilen bir brifingde bu… teklifi ortaya atmış, gösterilen şiddetli reaksiyondan sonra bu teklifi ret edilmişti.” Bunu önerenler önce kazan doğurdu ile toprakları genişletir sonrada Nasrettin Hoca hikâyesinde olduğu gibi bir bakarsın o topraklar elinden gitmiş kazanda öldü diye NASRTETTİN HOCA`yı –TÜRKİYE`yi yok oluşa götürebilirdi. Genelkurmay o zamanlar dik duruşu ile doğru kararlar almıştı veya alabiliyordu.

Eğer MÜSLÜMAN – TÜRK ÇOCUĞU, kendi atalarının savaş alanlarında üstün çıkmasının gerçek nedeninin EKONOMİK, BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ÜSTÜNLÜK olduğunu bilir, Osmanlı`nın son dönemlerinde savaşlarda yenilmesinin nedeninin EKONOMİK, BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK GERİLEME olduğunu öğrenirse, BEYNİ VE RUHU EKONOMİK, BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK İLERMEYE kilitlenir, böyle olursa Amerikan çıkarları uğruna ölüme atılmaktan geri duran ve kendisi için mücadele eden bir TÜRK ORDUSU VE MİLLETİ İLE KARŞI KARŞIYA KALMAK İSTEMEZLERDİ. SİYONİZM – EMPERYALİZM ve içerdeki hainler bu coğrafyada buna izin veremezlerdi. Toplumu ve bu coğrafyayı kandırmaya ve aldatmaya devam edeceklerdi.

O zaman ki ordumuz TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZ, Amerikan`nın YENİDEN OSMANLILAŞTIRMA çabalarının ve TÜRK – KÜRT FEDERASYONU isteklerinin sonunda TÜRKİYE`yi etnik parçalanmaya sürükleyeceğini, bu öneri 1965`te DEMİREL aracılığıyla kendilerine sunulduğunda görmüş ve reddetmişti. Bugün ERGENEKON VE BALYOZ ile TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ÇÖKERTİLMEYE VE FETÖ İMAM TERÖR ÖRGÜTÜ İLE DEVLETİ ELE GEÇİRMEYE kalkışmalarını anlaşılıyorken; devamında ve bugün SANKİ SUÇLU “ASKERİ OKULLAR” gibi gösterilerek kapatılması sanki “İMAMIN ORDUSU” YAPMAMIŞ gibi İMAM HATİP OKULLARI MANTAR GİBİ HER YERE AÇILMAYA DEVAM EDİYOR. FETÖ okullarında öğretmen olan dershanelerdeki öğretmenler MİLLİ EĞİTİM BÜNYESİNE ALINARAK ÖDÜL MÜ VERİLDİ YOKSA CEZA MI VERİLDİ? BUNU TÜRK MİLLETİNİN VİCDANINA BIRAKIYORUM…

DEMİREL, KENAN EVREN, ÖZAL VE EYALETÇİLİK öncelikle KENAN EVREN, 12 Eylül`den 20 yıl sonra 28 Mayıs 2000 tarihli YENİ BİNYIL Gazetesinde “TÜRKİYE`DE VALİLERİ SEÇİLMİŞ DÖRT EYALET İSTEDİM, OLMADI” derken, belli ki bu “ÖZEL JEOPOLİTİK İNCELEME”

`de önerilenleri uygulamak istediğini, ancak başaramadığını anlatmak istiyordu. O tarihlerde ATATÜRK DEVRİMLERİNE VE ONUN ÜNİTER DEVLET öğretisine bağlı subaylara böyle bir tasarıyı “ATATÜRKÇÜLÜK” diye yutturup “ATAÜRKÇÜLÜK” diye uygulatmak olanaksız olduğu içindir ki, başaramamışlardır.

Süleyman DEMİREL`de 14 Ekim 1979 ara seçimleri öncesi yaptığı propaganda konuşmalarında, “TÜRKİYE`NİN ANKARA`DAN YÖNETİLEMEYECEĞİNİ, 15 BÖLGEYE AYRILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORDU.” Aslında bu Siyonist AMERİKA`NIN “TÜRK-İSLAM SENTEZİ, YENİ OSMANLILAŞTIRMA VEYA YEŞİL KUŞAK PROJESİ olarak hayata geçirmek isterken bizlere “ELMA ŞEKERİ” olarak yutturuyorlardı. Hem de içimizdeki “TRUVA ATLARI” ile yapıyorlardı.

1980`lerde İSRAİL İÇİN STRATEJİ = “OSMANLICI SİYONİZM” adı aslında “KIZIL ELMA” diye bize gösterirken, 1982`de DÜNYA SİYONİST ÖRGÜTÜ`nünün “ORTADOĞU`YU OSMANLILAŞTIRMA” projesidir. İsrail Osmanlı İmparatorluğu`ndaki “EYALET VE MİLLET SİSTEMİ”`ni uyarlayarak, bölgede kendi içinde özerk devletçikler oluşturmayı amaçlıyordu. Ralph SCHOENMAN, Oded YİNON`UN RAPOR`unun, İSRAİL` de gerek ordu, gerekse haber alma örgütünün üst kademelerine egemen olan düşünce “İSRAİL`İN YENİDEN OSMANLILAŞTIRMA PLANIYLA ORTADOĞU ÜLKELERİNİN ETNİK VE DİNİ YÖNDEN PARÇALANMASINI AMAÇLADIĞINI BUGÜN HEP BERABER GÖRÜYORUZ. FAKAT BİZİ YÖNETENLERİ BU NOKTADA NEREYE KOYALIM?

SİYONİZM PLANI: 1982 projesini okumaya başalyalım.

1982`de SİYONİST ÖRGÜT tarafından yayımlanan proje`de, IRAK`ın da BASRA çevresinde güneyde bir Şİİ DEVLETİ, KUZEYDE MUSUL çevresinde bir KÜRT bölgesi, ortada BAĞDAT çevresinde bir SÜNNİ DEVLETİ olarak üçe bölünmesi amaçlanıyor. Irak bir yandan petrol bakımından zengin, öte yandan da içte bölünmüş bir ülke olarak, İSRAİL`in hedefi olmaya adaydır. IRAK`ın bölünmesi İSRAİL için SURİYE`nin bölünmesinden çok daha önemlidir. Nüfus % 65`nin iktidara hiçbir siyasi katılımı yok. İktidar, % 20`lik bir seçkin tabakanın elinde. Ayrıca, kuzeyde büyük bir KÜRT azınlık var. İktidardaki rejimin elinden, ordu ve petrol gelirleri alındığında IRAK`ın gelecekteki durumu, LÜBNAN`ın geçmişteki durumundan farklı olmayacaktı. Irak etnik ve mezhepsel olarak bölünecek; kuzeyde bir KÜRT DEVLETİ; ORTADA BİR SÜNNİ VE GÜNEYDE Şİİ DEVLETİ.

LÜBNAN beş bölgeye bölünecek:

1 MARUNİ – HIRİSTİYAN BÖLGESİ,

2 MÜSLÜMAN BÖLGESİ

3 DÜRZİ BÖLGESİ,

4 Şİİ BÖLGESİ,

5 HADDAD`ın milisleri aracılığıyla İSRAİL`in denetimi altında bir bölge…

Sıra, SURİYE`nin etnik ve mezhepsel olarak bölünmesine gelecek; kıyıda

1 ALEVİ DEVLETİ

2 HALEP`TE BİR SÜNNİ DEVLETİ

3 ŞAM`DA AYRI BİR SÜNNİ DEVLETİ

4GOLAN, HAURAN VE KUZEY ÜRDÜN`DE BİR DÜRZİ DEVLETİ

İSRAİL`İN GÜVENLİĞİ İÇİN SURİYE`NİN PARÇALANMASI ZORUNLULUĞUDUR. 1982 raporu ile bugün 2018 Şubat ayındaki oyunları veya yaşananları üst üste konursa;

EY TÜRK MİLLETİ BİZ KİME HİZMET EDİYORUZ? BİZİ YÖNETENLER KİM?

TÜRKİYE, MÜSLÜMANLIĞIN MUHAFIZLIĞINI MI YOKSA İSRAİL`İN MUHAFIZLIĞINI MI YAPIYOR?

Sevgi ve saygılarımla… SİYONİZMİN HAİNLİĞİ İÇİMİZDE DEVAM MI EDİYOR?

Ata mirası ulus… murat akbaş

Kaynakça: TÜRKİYE`NİN SİYASİ İNTİHARI YENİ – OSMANLI TUZAĞI – CENGİZ ÖZAKINCI – OTOPSİ YAYINLARI