ABD Dışişleri Bakanı Clinton, hükümetin demokratik açılımını desteklediklerinin altını çizerek, şu mesajı verdi: Türkler üzerine yönelik herhangi bir şiddet olayını şiddetle kınıyoruz. Kürtler, kendileri için önemli olan Kürt kimliğini muhafaza etmek isteyebilirler. Buradaki çizginin şiddet ve terörizm noktasında çizilmesi lazım.

Türkiye'de bulunan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, dün CNN Türk televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Diyarbakır’da PKK’nın saldırısı sonucu 13 askerin şehit olmasına ilişkin görüşleri sorulan Clinton, “ABD, Türkiye’yi terörizmi ortadan kaldırması için çok güçlü bir şekilde desteklemiştir. Geçen günkü korkunç saldırı tarafımızdan kınandı” dedi.

Demokrasilerde farklı görüşlerin de yer alacağını anlatan Clinton, demokratik sürecin sağlıklı işlemesi için bu fikirlerin sahiplerinin şiddeti reddetmeleri ve şiddetle ilgilerinin kesildiğini duyurmaları gerektiğini belirterek, “Barışçı protestolar ve politikaya katılma bir yanda, bir yandan da şiddet, bu ikisinin arasındaki farkı ayırdetmek çok önemli” dedi.

Clinton, “ABD’nin PKK’yı desteklediği ya da yeterli derecede PKK’yı durdurmak için çaba göstermediği” yönünde eleştirilerin bulunduğunun sorulması üzerine, şöyle dedi: “Bu kesinlikle yanlış bir şey. Herhalde biz yakın işbirliğimizi tarif etmek için çok daha yeterli çabalar göstermeliyiz. Türk askeri kesimleriyle desteklerimiz, istihbarat desteklerimiz, birlikte çalışmamız son derece önemli aşamalar kaydetmiştir. Elimize ne zaman bir istihbarat geçse hemen Türkiye’ye ilettik. Amerika PKK’yı teröristler listesine aldı ve sert şekilde kınadı. Açıkça bir şekilde söylemem lazım PKK’yı hiçbir zaman desteklemedik, PKK’yı her zaman kınadık. Ve Türkler üzerine yönelik herhangi bir şiddet olayını şiddetle kınıyoruz. Hükümetin, Türkiye’de yaşayan Kürt halkına yönelik politikalarını destekliyoruz. Bunun yanı sıra demokratik olarak seçilmiş Irak hükümetini de destekliyoruz. Oradaki Kürt politikalarını da destekliyoruz. Demokratik toplumlarda şiddet ve terörizm kabul edilemez. Türkiye’deki Kürtler, kendilerinin Türkiye’nin tam bir parçası olduklarını hissedebilirler ve diğer taraftan da kendileri için önemli olan Kürt kimliğini de muhafaza etmek isteyebilirler. Çizginin şiddet ve terörizm noktasında çizilmesi lazım.”

ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Türkiye’deki ABD Konsolosluğu’na saldırı hazırlığında bulunan El Kaide örgütünü üyelerini yakalayan güvenlik birimlerine de teşekkür etti.

Bahçeli, Hillary Clinton'ı reddetti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de grubu olan parti liderleriyle İstanbul’da görüşmek isteyen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın talebini geri çevirdi.

Resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan Clinton’ın görüşme talebini kabul eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ABD Dışişleri Bakanı ile Conrad Otel'de bir araya gelecek. Görüşmenin TSİ 17.50'de gerçekleşmesi bekleniyor.

Türkiye güçlü ülke

ClInton, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar hakkındaki soru üzerine yaptığı açıklamada, “Gazetecilerin, blogcuların, internetin üzerine gitmek Türkiye’nin yararına değil. Türkiye yeteri kadar güçlü. Aslında Türkiye’nin katettiği bütün aşamaların tam tersi bu. Yani dışarıdan bakan birisi bunu anlamakta zorluk çekiyor. Ben de zorluk çekiyorum. Eğer ben Türkiye yönetiminde olsaydım ifade özgürlüğünden yana olurdum” dedi. Clinton, “Bu konuda ne yapabiliriz” sorusuna ise “Olumsuz durumlarda sesinizi yükseltin. Demokrasi böyle gelişir” diye yanıt verdi.

‘Ruhban Okulu’nu açmak, Türkiye’nin liderliğini vurgular’

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton dün Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir araya geldi. İki bakan görüşmeden sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Clinton, toplantıdaki konuşmasına Diyarbakır’da şehit olan 13 asker için baş sağlığı dileğinde bulunarak başladı. Ve önceki gün söylediği “Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılması yönünde hükümete çağrıda bulunmaya devam edeceğiz” açıklamasını yineledi. Clinton, özetle şöyle konuştu:

İKİLİ İLİŞKİLER: ABD, bölgesel istikrarı tehdit edenlere karşı müttefikimiz Türkiye ile yan yanadır. Türkiye ve onun güvenliğine olan bağlığımız kaya gibi sağlam ve sarsılmazdır. Güvenle söyleyebiliriz ki bağlarımız sağlam, dostluğumuz emin ve ittifakımız güçlüdür. Bu ortaklığın kökleri uzun bir geçmişe uzanmaktadır. Her şeyden önemlisi ortak demokratik değerlerimize uzanıyor. Bu ortak demokratik gelenek merceğinden baktığımızda ABD, Türkiye’nin ekonomik güç olarak yükselişini, bölgede ve ötesinde liderliğini ve en zor küresel konularda değerli müttefikliğini mutlulukla karşılamıştır. Ekonomik cephede, birlikte karşılaştığımız stratejik konuların ciddiyetinden dolayı ilişkilerimizin ekonomik boyutu sıklıkla gözden kaçırılabiliyor. Cumhurbaşkanı Gül ve Başkan Obama’nın teyit ettikleri gibi Türkiye ile ABD arasındaki artan ekonomik işbirliği, ortaklığımıza enerji kazandırıyor.

ÖZGÜRLÜKLER: Türkiye’nin önündeki anayasa reform süreci ile ilgili genç Türklerden bugün ifade ve din özgürlüğü konusundaki sınırlamalar hakkında endişeleri duydum. Aynı zamanda bu sürece sivil toplumun ve bütün siyasi partilerin dahil edileceğini umuyoruz. Umuyorum ki yakın bir zamanda Heybeliada Ruhban Okulu’nu açmak gibi ek adımlarla Türkiye, demokrasisinin gücünü ve değişen bir bölgede liderliğini vurgulayacaktır. Ortadoğu ve özellikle Kuzey Afrika’daki insanlar, daha köklü demokrasilerden, Türkiye’nin deneyimlerinden ders çıkarmak istiyorlar. Türkiye’nin tarihi, demokratik gelişmenin aynı zamanda sorumlu liderliğe bağlı olduğunu gösteriyor. Bu liderlik, diğer ülkelerdeki sonraki nesil liderlere destek olmalı ve yol göstermelidir.

SURİYE: Suriye’nin geleceği, Suriye halkına bağlıdır. Ancak muhalefetin bir araya gelme çabası ve bir gündem oluşturma çabası, siyasi reformun çok önemli bir parçasıdır. İnanıyoruz ki her ülke bu tür düzenlemelere, bu tür muhalefete izin vermelidir. Suriye halkının kendileri için yaptıklarını görmek burada önemlidir. Muhalefet oluşturmaya çalışıyorlar.

KIBRIS: (2012 yılı başında Kıbrıs’ta bir referandum yapılması konusunda ülkenizin duruşu nedir? sorusu üzerine): Şu anda ki Kıbrıs’taki statükonun hiç kimsenin yararına olduğunu düşünmüyoruz. İki tarafın da bir anlaşmadan yararlanabileceğini düşünüyoruz. Yenilenmiş ve yeniden enerji kazanmış BM’nin çabalarını destekliyoruz ve Kıbrıslılar’ın kendileri bundan sorumlu. Çözüm ile ilgili olan kararları onların vermesi gerekiyor. Biz 2012 yılına kadar iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon görmeyi arzu ediyoruz.

Model ortaklık

Davutoğlu ise konuşmasında Türkiye-ABD ilişkilerinin modern dönemin en iyi yapılandırılmış, en köklü diplomatik ilişkileri arasında olduğuna dikkat çekti. Davutoğlu, Obama’nın ziyaretinde kullandığı, “model ortaklık” tanımının son iki buçuk-üç yıldaki yoğun temaslarla önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. ABD ile ilişkileri sadece güvenlik alanında değil, ekonomik ve diplomatik alanda da en üst düzeye çıkarmaya kararlı olduklarına işaret eden Davutoğlu, bu sebeple de Clinton’ın en yoğun görüştüğü muhatabı olduğunu ifade etti. Özellikle son PKK saldırıları konusunda teröre karşı işbirliği konusunun her zaman olduğu gibi gündemlerinin ana maddelerinden birini oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, “Bu konuda teröre karşı gösterilmesi gereken uluslararası dayanışma ihtiyacını vurguladık. Bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonra da teröre karşı mücadelede en etkin şekilde kullanılmasının önemini bir kez daha ele aldık” dedi. Davutoğlu, “Suriye muhaliflerinin İstanbul’daki toplantılarıyla” ilgili soru üzerine de şöyle konuştu: “Herkes toplantı yapabilir, bunların herhangi şekilde Suriye’nin içi işlerine müdahale anlamına gelecek şekilde yorumlanmasını arzu etmeyiz.”

PATRİK’E ZİYARET

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, dün öğle saatlerinde Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’u ziyaret etti. Fener Rum Patrikhanesi’nde gerçekleşen ikili görüşme basına kapalı yapıldı. İkili görüşmenin ardından basının görüntü almasına izin verildi. Patrik Bartholomeos, daha sonra metropolitleri Clinton’a tanıttı. Buradan Aya Yorgi Kilisesi’ne geçen Hillary Clinton, mum yakıp, dua etti.

AYA YORGİ’YE MUM

Demli çayı sevdi ABD Dışişleri Başkanı Clinton, Beyoğlu Cezayir Restoran’da kendisine ikram edilen çayı keyifle yudumladı.(Vatan)

Editör: TE Bilisim