Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İsrail, uluslararası hukuka ve her türlü insani değerlere aykırı bu yasa dışı eylemden dolayı resmen özür dilemedikçe, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına tazminat ödemedikçe, Gazze'ye yönelik ambargoyu kaldırmadıkça iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi düşünülemez. Hiçbir inanç, hiçbir düşünce sistemi masum insanların hunharca, barbarca katledilmesini maruz görmez ve göstermez'' dedi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın da katıldığı Filistinli Büyükelçiler Konferansında konuşan Başbakan Erdoğan, insan hayatına verilen önemi vurgulamak için Kuran'ı Kerim, İncil ve Tevrat'tan ayetler okudu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

İsrail masum insalara kurşun sıkmayı neyle izah ediyor. Filistin davası, ayaklar altına alınan insanlık onurunun yeninden ayağa kaldırılmasıdır. Filistin davası Türkiye'nin davası, Filistinli kardeşlerimizin davası bizim davamızdır.

Filistin davası Türkiye'nin de davasıdır. Adım atmaktan imtina eden İsrail uluslararası barışın önünde engeldir. Bölge halkı yıllardır süren eziyetlerin artık sona ermesini istiyoruz. Sadece bölge halkları değil bütün insanlık çetin bir sınav veriyor. Norveç Oslo'da bir terör oradaki bütün iyi niyetlerine rağmen terör 80 can aldı. Demokrasi ve özgürlük talepleri bölge halklarını birleştirici rol mü oynayacak yoksa ayrıştırıcı rol mü oynayacak. Bölgedeki gelişmelerinin asal ayırıc, bölücü mecralara çekilmemesi gerekir. Etnik, mezhebi ayrılıkların çıkması zamanın ruhuna aykırıdır. Ortadoğu'nun içinden geçmekte olduğu demokratik değişimde dış müdahaleden uzaklaşılmalıdır. Şiddete derhal son verilmelidir. Sivil halka zarar verilmemesi için tedbirler alınmalı, halkların taleplerine kulak verilmelidir. Bölgede sukünetin yeniden tesisi için gayretlerimizi sürdüreceğiz.

İsrail-Filistin meselesi dünyaya Filistin meselesi olarak anlatıldı ama artık meselenin tek taraflı olmadığı anlaşıldı. Kudüs'ün statüsünün tesbiti gerekir. Kudüs bugünkü eziyetten kurtulmadığı sürece ne bölgede ne de dünyada huzur tesis edilemez. Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim faaliyetlerinin devam etmesi gibi uygulamalar asla kabul edilemez. İsrail'in Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu kabul etmesi gerekir. İki taraf da birbirinin haklarına saygı göstermelidir. Türkiye, Filistin davasını her zaman kendi davası olarak görmüştür. İsrail-Filistin meselesinin iki devletli, başkenti Doğu Kudüs olan egemen bir Filistin devletinin kurulmasıyla çözüleceğine inanıyor. Filistinli kardeşlerimiz özleminin çektikleri evletlerine artık kavuşmalıdır.

Gazze insanlığın yürek yarası olmuştur. Gazze'nin maruz kaldığı zulmün boyutlarını artık tüm dünya görüyor. İnsanlıkdışı ablukanın bir an önce kaldırılması gerekiyor. bu trajedi er geç son bulacaktır. Gazze'deki trajedi karşısında sızlamayan vicdan artık vicdan değildir. Ortada her akıl sahibinin kabul etmesi gereken bir gerçek vardır. Hergün bu insanlık dramıyla karşı karşıya kalan Gazze halkının sorunları giderilmelidir. Yunanistan bile böyle yola çıkan gemilere engel oluyor. Yeri gelince de bizi arayıp Filistin için ne yapabiliriz diyor. Başta BM olmak üzere İsrail'in şımarık davranışına gözlerinin kapamaya devam ederse bu suçun ortağı olurlar.

Uluslararası camiaya büyük sorumluluk düşüyor ama evvela Filistinlilerin kendi içlerinde birlik olmaları gerekiyor. Mutlaka birlik olmaktan geçiyor tarihin bu çözüm noktası. Filistinliler kendi aralarında barışı sağlayamadıkça ne Filistin'in ne de Filistin davasına destek veren Türkiye gibi ülkelerin çağrıları etkili olmayacaktır. Kardeşler arasında hesaplaşma olmaz kardeşler arasında helalleşme olur. Filsitinliler arasında bölünmüşlüğün olması bizi memnun etmiştir. Filistinliler'in barış görüşmelerindeki konumu güçlendi. Siz biraraya geldiniz ya, birileri çılgına döndü. Sizin birleşmeniz asıl onları ürküten nokta. Öncelikle teknokratlardan kurulacak uzlaşı hükümetinin kurulmasıdır. Hala kimin başbakan olacağına karar verilmemesi endişe vericidir. Türkiye geçmişte olduğu gibi uzlaşı hükümetinin biran önce kurulması için elinden gelen katkıyı vermeye devam edecek.

Kardeşler arasında yaşanan ayrılığın yaşanmamalıdır. Türkiye, Filistin'in BM'ye olma talebini destekliyoruz. Sağlanan uzlaşı ve birliğin sürdürülmesi partiler ve şahıslar üzerinde bir meseledir. Filistinli kardeşlerimize uluslararası alanda verdiğimiz desteğin yanında iki ilişkileri geliştirmeyi de sürdürüyoruz. Filistin güvenlik güçlerinin reformu konusunun yanısıra El Halil'deki geçici güvenlik güçlerine katkımızın sürecektir. (Sabah)

Editör: TE Bilisim