Dr. Cengiz Alp, Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP’nin daha da güçleneceğini söyledi

“İktidar yolu açılıyor”

CHP Genel Başkanlığı’na seçilen Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen Dr. Cengiz Alp, Kılıçdaroğlu’nun ülke genelinde estireceği rüzgar ile CHP’nin tek başına iktidar olabileceğini ileri sürdü.

Kılıdaroğlu’nun doğru, dürüst ve toplumun genelini kucaklayıcı bir lider olduğunu söyleyen Dr. Alp,   AKP’nin kaosa sürüklediği Türkiye’nin ancak Kılıçdaroğlu ile normale dönebileceğini söyledi.

Dr. Alp, “Ülkemiz kadar CHP de tarihi bir dönemeçten geçiyor. AKP, Türkiye’nin tüm sosyal dengelerini alt üst etti. Ülkeyi toplumsal ve ekonomik olarak iflasa sürükledi. Bu ortamda Deniz Baykal’dan boşalan CHP Genel Başkanlığı’na Kılıçdaroğlu’nun aday gelmesi çok isabetli oldu. Kılıçdaroğlu tüm sosyal demokratların ve merkez sağın oylarını alarak CHP’ye iktidar yolunu açacak bir liderdir. Kendisinin genel merkezden ilçelere kadar her yerde parti içi demokrasiyi çalıştırıp, icazetsiz yönetimlerle hak edenin hak ettiği yere gelmesini sağlayacağından eminim” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun tüm Türkiye’de sevilen ve destek gören bir sosyal demokrat olduğunu ifade eden Dr. Cengiz Alp şunları söyledi.

“Kendisini can-ı gönülden destekliyorum. Her anlamda arkasında olduğumu ifade etmek isterim. CHP ülkenin temel taşlarından biridir. Kimse onu yerinden sökemez. Kılıçdaroğlu gibi saygın bir kişilik, bilgi birikimi, tecrübe ve siyasi anlayış olarak halktan büyük destek gören bir lider, bu partiyi daha ileri safhalara taşıyacaktır. Cesur adımlar atarak, hiç kimseden, kimse için icazet almadan kendi bildiği yolda yürüyecek ve ülkeyi aydınlığa kavuşturacaktır. Kılıçdaroğlu’na güveniyorum, halkın ve partililerin desteğinin de her zaman için arkasında olacağından eminim.”

29 Mart yerel seçimi öncesi CHP’den istifa eden Dr. Cengiz Alp, Baykal’ın gitmesinin kendisine de dönüş yolunu açtığını belirtti.

Dr. Alp, Kılıçdaroğlu ile başlayan yeni dönemi şu şekilde yorumladı:

-Kılıçdaroğlu ile CHP’de nasıl bir değişim yaşanabilir?

Son yollarda lider olarak ortaya çıkan kişilerin, egoları çok yüksek, alımlı, çalımlı kişiler olduğu görülüyor. Oysa ki bizim halkımız daha barışçıl ve bütünleştirici liderlere özlem duyuyor. Kılıçdaroğlu da böyle biri. CHP’nin genel yapısını değiştireceğine inanıyorum. Bundan sonra parti içi demokrasi mutlaka yerleşecek. Parti il ve ilçe başkanları, belediye başkanları liderin iki dudağı arasından çıkacak sözlerle belirlenmeyecek, şaibesiz kişilerin ön seçimlerle seçileceği bir zemin yaratılacağı düşüncesindeyim. Liderin duruşu, ilkeleri, siyaseti neden yaptığının toplumdaki algılanması çok önemlidir. Geldiği ile gittiği andaki anlayış aynı olmalı. Gecekondudan çıkıp, çamurlu sokaklardan çıkıp, villalara geçmeleri tepki çekiyor. Şuanki iktidarın Orman Bakanı ormanı talan ediyor, Enerji Bakanı ülkeyi enerji santrallerine peşkeş çekiyor, bakan çocukları bir yolla zenginleşmeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu böyle değil. AKP’lilerin her yolsuzluğunu ortaya çıkardı. Yolsuzluklara, haksızlılarla karşı çıkıp, kimseye kamu malını peşkeş çekmeyeceğini biliyorum. Bunu çok önceden bildiğim için de Kılıçdaroğlu’na her zaman destek verdim vermeye de devam ediyorum.

-Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme nedeniniz nedir?

-Benim, Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemem sadece bugüne mahsus bir durum değil.  Geçtiğimiz yerel seçimde de kendilerine açık destek vermiş ve bunu açıklamıştım. Ben, siyasette doğru, düzgün, dürüst, toplum çıkarını ilk planda tutan adayların görev yapmasını sağlayıcı bir anlayıştan yanayım. Kılıçdaroğlu’nu SSK Genel Müdürlüğü yaptığı yıllardan tanıyor ve parasal işlerden uzak olduğunu biliyorum. Çok iyi bir genel müdürlük yaptı. Görevini parti çıkarları için kullanmadı. Doğrudan yana ne varsa tavır aldı. Belediye başkanlığı adaylığı döneminde de bugünkü iktidar partisinin, onu her şeyiyle araştırıp, elden geçirdiğine ve hakkında hiçbir olumsuz şeye rastlayamadığına inanıyorum. Toplumun da benimle aynı paralelde olduğunu düşünüyorum. 

-CHP, Kemal Kılıçdaroğlu ile iktidar olur mu?

- Kılıçdaroğlu gücünü koltuğundan değil, kendinden alan bir kişiliktir. Bu yüzden Gandi’ye benziyor. CHP de, Kılıçdaroğlu ile kesinlikle iktidar olur. Yüzde 20’lere hapsolmuş CHP’nin kapasitesinin tümünü transfer edeceğine inanıyorum. CHP’nin oy oranının Kılıçdaroğlu ile yüzde 40’ları bulacağından ve tek başına iktidarı zorlayacağından kuşkum yok .

-CHP’de nasıl bir değişiklik bekliyorsunuz?

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. CHP içinde de, dışarıda da geçmişteki gibi olmayacak. Türkiye’de çok şey değişecek. Ama olumlu yönde değişecektir. Çok ümitliyim. 70’lerdeki Ecevit’in gelişi de böyle olmuştu. Aynı değişimin başlangıcı olarak görüyorum. Karaoğlan’ın o dönem estirdiği rüzgarı yeniden estirecek. İkinci Ecevit dönemi olacaktır. Hatta daha iyisinin olacağını düşünüyorum. Kılıçdaroğlu, Ecevit dönemi ve sonrasında yapılan hatalardan da ders çıkaracaktır. Rahşan hanımın katılması da bunu gösteriyor. Kılıçdaroğlu’nun da Ecevit gibi halkla gönül bağı kuracağına kesinlikle inanıyorum.

Ayrıca geçmişte yaşanan hatalardan ders alınarak bunların tekrarlanmayacağına inanıyorum. Daha çağdaş, modern, toplumun tamamını kucaklayan, çok sesliliğe, çok yönlülüğe, insan halklarına, paylaşmaya saygı duyan bir yapılaşmanın başlangıcı olarak görüyorum. Bu durumu CHP içinde ve ülkede kansız bir devrim olarak algılıyorum. Bir volkan patlamasına benzetiyorum. AKP’nin gerçekleştirmek istediği kansız devrimin geri dönüşümü olarak görüyorum. Çünkü ülkede halen bir korku hakim, yazarlar istediklerini yazamıyor, insanlar korkudan içindekileri dökemiyor. Bir kutuplaşma, bir ayrışma var. Ama bundan sonra daha özgür bir Türkiye olacak. Yine AKP gelir diye korkup konuşmayan, bir kenarda sinen kesimler bundan sonra konuşacak, sivil toplum kuruluşlarının sesi daha gür çıkacak. İnsanlar içine kapandıkları kabuklarını kıracaklar. Güçler ayrılığı ilkesi daha belirgin olacak, kurumlar cumhuriyetin ilkelerine sahip çıkacak. CHP’li belediyelerde de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Nasıl ki AKP’nin kendi içindeki ekibi partili belediyelerinde mücadele ediyor, yanlışlıkları ortaya çıkarmaya çalışıyorsa, CHP örgütü de böyle yapacak. Bizim de bu yolsuzlukları önleme konusunda gönüllü bir müfettiş gibi görev yapmamız gerekiyor. Ve çok çalışmamız gerekiyor. Siyasette makam ve kariyer için birilerinin omzuna basarak değil, hak ederek bir yerlere geleceğini düşünüyorum.

-Kılıçdaroğlu, Türkiye genelini kucaklayan bir lider olur mu?

- Kesinlikle olur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimlikler üzerinden politika yapacağına inanmıyorum. Doğru bir siyaset yapacaktır. Ne Alevili ön plana çıkaran, ne hemşericiliği savunan, ne de başka bir şekilde belli grupların çıkarını gözeten bir siyaset yapmayacaktır. Onun yolu yolsuzluk, yoksulluk mücadelesidir. Halkın içinde olacak, halk için çalışacaktır, tabana dayanarak siyaset yapacaktır. Kılıçdaroğlu, parti liderine körü körüne inanıp, desteleyen kişiler yaratan biat kültürüne son verecektir. Onun yaratacağı dönem toplum çıkarının ön planda olacağı bir dönem olacaktır. Artık halkın karamsarlık dönemi bitiyor, Türkiye’de iyi şeyler olacağına dair bir umut doğdu. Ben de aynı umudu taşıyorum. Bu dönem AKP’den kurtulma yollarının ortaya çıktığı bir dönemi oluşturuyor. Ve bu dönemde CHP kurultayı için çalışan milletvekillerin aslında ne kadar güzel düşünüp, konuşan siyasetçiler olduğunu gördük. Baskı unsuru ortadan kalkınca kendilerini daha iyi ifade etmeye başladılar. Tek adamlığın baskısı bitti. Tabi ki AKP dönemi de bitti, artık geriye dönüş yok. Korku dönemi sona eriyor. CHP’den kopanların tamamı geri dönecek. Çok seslilik olacak. Kindarlık yok olacak. Hem parti içinde, hem de parti dışında azınlık haklarını koruyan bir iktidar modeli olacak. Azınlığı oluşturan düşünceler de konuşma ortamı bulacak.

-Sizin bundan sonraki tavrınız ne olacak?

-Ben de Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı ile CHP’ye döneceğim. Çünkü CHP’den istifa ederken verdiğim dilekçemde Baykal ve ekibini neden göstererek ayrıldığımı belirtmiştim. Tek adam döneminin, baskıcı  dönemin bittiği anda da döneceğimi söylemiştim. Artık Baykal yok, Kılıçdaroğlu var. Yani dönebilirim.  Ayrıca benim, CHP tabanı ile aram çok iyi. Ama partiye sadece üye olarak katılacağım. Şu an için hiçbir beklentim yok. Önümüzdeki dönemde partimin iktidar olması için çalışacağım. Baykal’la parti içi demokrasi çalıştırılmamış bu nedenle birçok irili, ufaklı siyasi parti kurulmuştu. CHP de dar bir grubun elinde kalmıştı. Ben bu duruma isyan etmiştim. Bunun bittiğini gördüğüm için benim gibi düşünen arkadaşlarım da dönecektir. Çok iyi kadroların, iyi yetişmiş arkadaşlarımın CHP’ye dönüp, Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğine inanıyorum. Hak edenin, hak ettiği yerde olacağına inanıyorum. Bu açılımın diğer partilere de örnek olacağını düşünüyorum.

-Bundan sonra CHP, Sarıyer’de nasıl olacak ya da olmalı?

- Burada parti daha güçlü olacaktır. Dışarıdan katılımlar olacaktır. CHP ilçe yönetiminin belediye ile olan ilişkisini yumuşatması sağlanacaktır, daha uygun süreçlerle daha uygun politikalar yaratılacaktır. Yerel yönetimlerdeki kişisel beklenti ve çıkar hesaplarının biteceğini düşünüyorum. Yanlış olanlara prim verilmez. Bunların parti ile ilişkisinin kesileceğini düşünüyorum. Herkes daha sağ duyulu ve temkinli olacak.  
 
 

Editör: TE Bilisim