İBB’den adil bir seçim yaklaşımı bekliyoruz. Çeşitli ilçelerde İBB tarafından kurulan iftar sofralarında AKP ilçe başkanlarının söz alarak CHP’li belediyeleri eleştirmesi halk tarafından büyük tepki topluyor. Unutmayalım ki İBB’nin devasa bütçesi halkımızın siyası görüşleri baz alınmadan hazırlanıyor.
İkinci bir sorun İBB‘nin kamusal reklam ünitelerinin neredeyse tümüyle AKP’nin emrine verilmesi İBB bu konudaki bütün inisiyatifini AKP den yana kullanmakta. Diğer siyasi partilere ise yer vermemektedir.
AKP’nin kullandığı ses araçlarının bazılarında hala İBB’nin görev kartları bulunmaktadır. Her partiye oyu oranında eşit dağıtılması gereken reklam üniteleri AKP tarafından parsellenmiş durumda.
Demokrasilerde tek adamlığın belirtisi sadece kaba kuvvetle olmaz, seçim kaynaklarının tek bir partiye aktarılması da bir tek adam rejimi diktasıdır.
Yine otoyol kenarlarındaki yüksek yapıların cephelerinin büyük çoğunluğunda AKP’nin afişlerini görüyoruz. Bunun sebebi parti sevdası mı yoksa belediye korkusu mu merak ediyoruz.
Ayrıca İstanbul meydanlarında AKP ve MHP dışındaki partilerin bayraklarının sökülmesi de yine kafalarda ciddi soru işaretleri oluşturmaktadır. İstanbul’un birçok ilçesinden bayrakların sökülmesiyle ilgili şikâyet telefonları alıyoruz. Bu bayrakları söken kişilerinde genellikle İBB çalışanları olduğu birçok kişi tarafından görüntülenerek sosyal medyada paylaşılmaktadır.
Ayrıca birçok ilçede bütün siyasi partiler tarafından seçim güvenliği anlaşması imzalanmış bu anlaşma da siyasi partiler seçim ofisleri dışındaki alanlarda bayraklama yapamazlar maddesi varken ( madde 22) İstanbul’da birçok ana arterde AKP bayrakları bulunmakta ve kamu tarafından da korunmaktadır. İBB’nin bu taraflı tutumu da yine halkımızdan büyük tepki görmektedir.
Gelin seçime az bir süre kala İstanbul halkının vergileriyle oluşturulan İBB’nin kaynaklarını tüm partilere hak ettikleri oranda paylaştıralım. Gelin İBB olarak ADİL BİR SEÇİM KAMPANYASI yürütülmesine örnek olalım.
Unutmayalım ki seçim sonucu ne olursa olsun İBB’nin bu taraflı ve yanlış tutumu tarihteki yerini 2018 seçimleri üzerine düşen bir gölge olarak alacaktır.
