Ak Parti Daha önce Taşeron işçileri,cemevleri ve emekliler için vaad vermezken  bu seçimde bu konulara önemli yer veriyor

AK Parti, 7 Haziran seçim bildirgesinde yer alan ve Türkiye'de büyük tartışma yaratan "Anayasa'dan Türk ibaresinin çıkarılmasına" olanak tanıyan vaadini, 1 Kasım seçimleri için hazırladığı beyannamesinde de korudu.

7 Haziran beyannamesinde yer alan, "Yeni anayasa, milletimizin kültürel ve toplumsal çeşitliliğini tanıyan, herhangi bir etnik veya dini kimliğe referans yapmayan bir vatandaşlık tanımını esas alacaktır" ifadesi, 1 Kasım beyannamesinde de, hiçbir değişiklik yapılmadan, aynen korundu.

CEMEVLERİNE HUKUKİ STATÜ VAADİ

AK Parti'nin 1 Kasım beyannamesinde öne çıkan vaatlerinden biri ise, Cemevlerine "hukuki statü verilmesine" ilişkin oldu. Beyannamede, "Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Aynı şekilde, geleneksel irfan merkezlerinin ve cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanması için 5393 sayılı Belediye kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda gerekli değişiklikleri yapacağız" denildi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU AK PARTİ’NİN SEÇİM VAATLERİNİ AÇIKLADI

"BAŞKANLIK SİSTEMİ, KİŞİLER ÜZERİNDEN TARTIŞILMAMALI"

Ak Parti'nin 1 Kasım beyannamesinde, başkanlık sistemi konusunda 7 Haziran'dakine benzer ifadeler yer aldı. Başkanlık sisteminin "kişiler üzerinden tartışılmaması gerektiği" mesajının verildiği bildiride, "Yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla, başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz" denildi. Bildirgede, Cumhurbaşkanı'nın halkın seçmesi nedeniyle, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın siyasal sistem içindeki yetki ve görev paylaşımının "yeni bir düzenlemeyi zorunlu kıldığı" da ifade edilerek, şöyle denildi;

"Son 8 yıl boyunca, AK Parti siyasi vizyonunun öngördüğü birlikte çalışma ahlakı ve millete hizmet şuuru sayesinde, Cumhurbaşkanları ile Başbakanlar arasında uyumlu bir çalışma sağlanarak, mevcut sistemin kriz üretme potansiyeli kontrol altında tutulmuş ve eski dönemlerde rastlanan siyasete veya ekonomik krizlerin yaşanmasına izin verilmemiştir. Ancak mevcut sistem, cumhurbaşkanı ve başbakanının farklı siyasi geleneklerden gelmeleri durumunda, kriz üretme potansiyelini taşımaya devam etmektedir.

Ak Parti olarak, mevcut sistemin siyasi tarihimizdeki vesayetçi kurgusunu da göz önünde bulundurarak, Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin oluşturduğu bu yeni durumun yol açabileceği muhtemel yönetim sorunlarının başkanlık sistemiyle aşılacağına inanıyor.

Devlet işletmelerin sırtında vergi yükünü atırmasın

Asgari ücret 949 TL iken bir kişinin işverene SGK maliyeti 450 TL iken devlet yeni vaad ettiği 1.300 TL asgari ücret uygulamaya geçtiği zaman aldığı vergide indirim yapmaması halinde bir çok işletmenin ayakta durma imkanı zorlaşacak veya kayıt dışı çalışan çok kişi olacak gibi görünüyor.

Devletin kendi alacağı vergiden indirim yapmaması başkasının kesesinde asgari ücret 1.300 oldu demesi tek başına yeterli değil.  İşverenin cebinde çıkacak vergi asgari ücret 949 TL iken ödenen meblağı aşmayacak şekilde bir dünzelemeye gitmesi gerekir.

Kaynak : İstanbul  Times Haber Ajansı (İTHA) 



 

Editör: TE Bilisim