Bugün Türkiye Cumhuriyeti`nin yaşadıkları geçmişin bir hesaplaşması olarak devam ediyor. SEVR ANTLAŞMASI tarihin sayfalarına gömen Mustafa Kamal Atatürk ve ecdadımız LOZAN ANTLAŞMASINI bir mucize gibi Dünya tarihine ALTIN HARFLERLE yazdılar. Yayılmacı ve bütün dünya nimetlerini kendilerinde toplamayı hak gören EMPERYALİST DEVLETLERE öyle bir tokat vurdular ki bugün bile unutmuş değillerdir. Bu yüzden hala onun kini ve hesabını tersine çevirerek bizlere dayatmak için elinden geleni yapıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti 1923 -1938 yılları arasında çok güzel atılımlar yapsa da Sevr Antlaşmasını`nın uşakları içimizde 1938 – 2017 yılları arasında boş durmayarak LOZAN ANTLAŞMASINDA KAZANDIĞIMIZ BÜTÜN HAKLARIMIZI kendi elimizle birer birer vermeye başladık.

Ne hazindir ki bugün Türkiye Cumhuriyeti`nin başı LOZAN ANTLAŞMASI yoktur, bir kayıptır, kabul edilemez gibi söylemlerle LOZAN ANTLAŞMASINI ortadan kaldıran beyanatlarda bulunuyor. Bu söylemin anlamı “LOZAN GEÇERSİZ İSE ÖNCEKİ ANLAŞMA SEVR ANTLAŞMASI GEÇERLİDİR veya bugün SEVR ANTLAŞMASI UYGULUNIYOR DEMENİN” bir başka söylemi olmuyor mu?

Hakta “HEDEF 2023” derken aslında SEVR ANLAŞMASININ TAM ANLAMIYLA geçerli olacağını ilan eden bir açıklama olarak karşıma çıkıyor. Çünkü son 15 yıl içinde gemiyi öyle azığa aldılar ki SEVR DAYATMASI BUGÜN SEVR UYGULAMASINA dönüşmüştür. Bunu SEVR ANLAŞMASINININ İZMİR BÖLGESİ maddesine bakarsak görürüz.

Sevr taslağında bu bölgenin sınırları “KUŞADASI, ÖDEMİŞ, SALİHLİ, AKHİSAR ve KEMER İSKELESİNE AZ ÇOK YAKIN YERLERDEN GEÇMEKTEDİR.

 Bu bölge, Türk hâkimiyetinde kalacak, fakat TÜRKİYE, bu hâkimiyetini kullanma hakkını YUNANİSTAN`a devredecek. Türk hâkimiyetinin belirtisi olarak İZMİR şehrinin dış istihkâmlarından birinde TÜRK bayrağı bulunacak. Bir bölge meclisi toplanacak ve beş yıl sonra bu meclis, bu bölgenin sürekli olarak YUNANİSTAN`a katılmasına karar verilecekti.”

Bu yukarıdaki madde SEVR ANTLAŞMASI`DA GEÇERKEN LOZAN ANTLAŞMASI İLE ORTADAN KALKTIĞINI sanerken 2017 yılında 18 ada ve çevresinde bütün antlaşmalarda TÜRK GÖRÜREN SINIRLAR ne hikmetse sessiz ve derinden bir oldubitti ile YUNANİSTAN işgali ile sanki SEVR TEKRARDAN UYGULANIYOR. HÜKÜMET VE ORDUMUZDA HİÇ SES YOK…

Bugün KÜRDİSTAN`ı dayatanlar ve onun için mücadele verenler SEVR`deki;

“Fırat`ın doğusunda ve Ermenistan, Irak ve Suriye arasında KALAN BÖLGE için İTTİFAK DEVLETLERİ temsilcilerinden kurulacak bir komisyon özerk bir yönetim şekli hazırlayacaktır.

 Antlaşmanın imzalanmasından bir yıl sonra bu bölgenin KÜRT halkı MİLLETLER CEMİYETİ MECLİSİ`ne başvurarak KÜRTLERİN çoğunluğunun Türkiye`den ayrı bağımsız bir devlet kurmak istediklerini ispat ederse ve Meclis de bunu kabul ederse, TÜRKİYE bu bölgedeki her türlü haklarından vazgeçecektir.”

İşte bugün bu maddeyi uygulamak için herkes uğraşıyor. Yerel yönetimlerin özerkliği, bölgesel yönetimler, yerinde yönetim adı altında bütün alavere dalavere uygulanmaya konmuştur. Ne yazık ki ana muhalefette kendi tüzüğüne bu maddeleri işlemiştir.

Bugün BARZANİ boşuna KÜRDİSTAN`ı kurmak için referandum istemiyor. Kürdistan bayrağı TÜRKİYE`nin havaalanında boşuna dalgalanmadı. Buna hizmet edenler SEVR ANTLAŞMASINI onaylayanlardır.

Sevr başka bir madde de ise “TÜRK –ERMENİ sınırının tayini AMERİKA CUMHURBAŞKANI WILSON`a bırakılmıştır. Wilson, sınır olarak KARADENİZ kıyısında Giresun`un doğusundan başlayan, Erzincan`ın batı ve güneyinden, Elmalı, Bitlis ve Van gölü`nün güneyinden geçen birçok noktada Birinci Dünya Savaşı`ndaki TÜRK – RUS Cephesini izleyen bir hattı göstermiştir. Bu daha sonra 21 Mart 1921 yılında Millet Cemiyeti bir Ermeni yurdu kurulması için doğu illerinden Ermenistan`a bırakılacak toprakların tespiti için bir komisyon kurulacak, Türkiye bu komisyonun kararını kabul edecekti.”

İŞTE LOZAN BÜTÜN bu oyunları bozmuştur. Fakat bugün HALA ERMEN SOYKIRIMI ÖNÜMÜZE KONUYORSA ve “GÜZEL ŞEYLER OLACAK” diye bizim liderlerimiz ortaya çıkıyorsa ve hatta Ermeni isim şehirleri geri verilmek isteniyor ve uygulanıyorsa bu SEVR ANTLAŞMASINDA verilen vaatlerin bugünde aynen geçerli olduğunu gösteriyor.  SEVR ANTLAŞMASI ile TÜRKİYE İç Anadolu bölgesine sıkıştırılan bir devlet konumuna getirilmek isteniyor.

SEVR`DE BİR BAŞKA MADDE:

 “KAPİTÜLASYONLARDAN yararlanma hakkı savaştan önce bunlardan yararlanan İTİLAF DEVLETLERİ uyruklarına geri verilerek; bu hak, bunlardan daha önce yararlanmamış İlan YUNANİSTAN, ERMENİSTAN V.B. devletler uyruklarına da tanınacaktır.

Gümrük tarifeleri için 1907 tarifesi % 8 yeniden yürürlüğe konulmaktadır. Türkiye, İtilaf devletleri gemilerine en azından TÜRK GEMİLERİNE verdiği hakkı tanıyacaktır.”

Bugün AVRUPA GÜMRÜK BİRLİĞİ ile Kapitülasyonlardan da daha vahim haklar verilerek TÜRK MİLLİ EKONOMİSİ VE TARIMI BİTİRİLİYOR. BİZİ YÖNETENLER SEVR ANTLAŞMASINA HARFİYEN UYUYORLAR.

Bugün ordunun küçültülmek için ERGENEKON VE BALYOZ KUMPASLARI VE FETÖ DARBESİ GİBİ LANSE EDİLENLER aslında SEVR ANTLAŞMASININ UYGULAMALARININ DOMİNO TAŞLARIDIR. ORDUNUN BÜTÜN ELİNDEKİ GÜÇ VE KAYNAKLARI, OKULU, SAĞLIK KURUMLARI TEK TEK ELİNDEN ALINARAK YOK OLUŞA GÖTÜRÜLEN BİR SEVR ANTLAŞMASININ MADDELERİ UYGULARCASINA YOLA DEVAM EDİYORLAR.

AZINLIK HAKLARI EŞİT HAKLAR ADI ALTINDA TÜRKİYE`ye dayatılan başka bir SEVR MADDESİDİR. MUHALEFET BİLE BUNA ÇANAK TUTUYOR.

VAKIFLAR YASASI KALDIRILARAK LOZAN ANTLAŞMASI YOK EDİLİYOR VE SEVR ANTLAŞMASI BİZİM HÜKÜMET VE YETKİLİLERİNCE HAYATA GEÇİRİLİYOR.

TÜRK KELİMESİ, ANDIMIZ, İSTİKLAL MARŞI, ATATÜRK`ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ, KURUTUŞ SAVAŞI ZATEN YAPILMAMIŞTI, TÜRK DİYE BİR MİLLET YOK…

MUSTAFA KAMAL ATATÜRK VE ANNESİNE OLMADIK İTAMLAR BOY GÖSTERİYORSA; BURADAN ÇIKARACAĞIMIZ SONUÇ;

ANKARA HÜKÜMETİ, SEVR ANLAŞMASINDAKİ İSTANBUL MEBUSAN MECLİSİ DURUMUNA DÜŞMÜŞTÜR. HATTA REFERANDUMLA BİRLİKTE HALKIN BÜTÜN EGEMENLİK HAKLARI BİR KİŞİYE DEVREDİLEREK

“HEDEF 2023” LOZAN VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ`nin ortadan kaldırılması için herkes elinden geleni yapıyor. Başta TÜRKİYE`NİN BAŞINDAKİ BÜTÜN ZATİ MUHTEREMLER OLMAK KAYDI İLE SEVR ANTLAŞMASI HAYATA GEÇİRİLİYOR… NOKTA…

Sevgi ve saygılarımla… LOZAN ANTLAŞMASINI TEKRARDAN HAYATA GEÇİRECEK DİLEĞİYLE…

ATA MİRASI ULUS… MURAT AKBAŞ

KAYNAKÇA: NUTUK – MUSTAFA KEMAL ATATÜRK – 1919-1927 – ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ – PROF. DR. ZEYNEP KORKMAZ