Sessiz kalan Osmanlı’nın torunu bizler

Sessiz kalan Osmanlı’nın torunu bizler, Noam Chomsky kadar adaletli olamadık. Chomsky’nin sözlerine okuyunca gözyaşlarımı tutamadım ve kendime kızdım.
Sessiz kalan Osmanlı’nın torunu bizler, Noam Chomsky kadar adaletli olamadık. Chomsky’nin sözlerine okuyunca gözyaşlarımı tutamadım ve kendime kızdım.
 
Başbakan'ı övenlere “yardakçı, yalaka vs” diyorlar ama şu gerçek ki; Başbakan ve Noam’dan başka, İsrail’i en yüksek perdeden eleştiren olmadı. 
Obama sus pus, Putin sus pus, Ahmedi Nejad sus pus...  Adeta dünya liderleri; “Sessiz olun, Filistin ölsün” diyorlar. 
 
Dünya halkları kendi inisiyatifleri ile sokağa dökülseler de bir etkiler olmuyor. Öte yandan Obama, Asya ülkeleri gezisinde, “İsrail savuma hakkını kullanıyor.” dedi. 
 
Ey Orhan Pamuk, biz kardeşler el sıkışmak üzereyken çıkıp; “Türkler bir milyon Ermeni’yi ve beş yüz bin kürdü katletti.” dedin. 
 
Evet, rakam doğru olmasa bile, geçmişte karşılıklı ölümler olmuştur. Ama adı üstünde geçmiş... 
 
Ey Pamuk; Gözlerinin önünde yapılan katliama neden körsün? Neden sağırsın? Senin derdin sadece Nobel almak olmasaydı konuşur muydun? 
 
Konuşurdum diyorsan, şimdi yapılan Filistin katliamına neden susuyorsun? Kürtler ve Türkler el sıkışmak üzereyken, sen barışımıza kurşun sıktın ve bunu da “insani bir tuttum” olarak bize yutturdun. 
 
Madem o kadar insansın, o zaman “Filistin Ölüyor” neredesin? 
 
İnsanlar bu ülke de “Ölüm orucuna” yattı neredeydin? 
 
Ülke’yi karıştırıp gemiye su aldırıp, gemiyi ilk terk edenlere ne denir bilirsin... 
 
Bu millete yapmış olduğun iftiranın ve ihanetin ödülünü sana verdiler. 
Kaçıp gittin. 
Ama unutma gün gelecek ABD seni kovacak!... 
 
HAKKI SÖYLEMEK İÇİN MÜSLÜMAN OLMAYA GEREK YOK
 
ABD’li filozof Naom Chomsky, Gazze'nin istila edilmesi ve bombalanması, Hamas'ı yok etmekle ilgili değil.  
 
İsrail'e roket saldırısını durdurmakla alakalı değil, barışı sağlamakla ilgili değil. 
İsrail'in Gazze'ye ölüm ve yıkım yağdırma, modern muharebenin ölümcül silahlarını savunmasız bir halka karşı kullanma kararı, onlarca yıldır Filistinlilere yönelik yapılmakta olan etnik temizliğin son aşaması.
 
İsrail kalabalık mülteci kamplarını, okulları, apartmanları, camileri ve yoksul semtleri bombalamak için gelişmiş hücum jetleri ve savaş gemileri kullanıyor. Hava kuvvetleri, hava savunması, donanması, ağır silahları, topçu birliği, zırhlı silahları, komuta mekanizması, ordusu olmayan bir halka saldırıyor ve buna savaş diyor. Bu savaş değil, cinayettir.
 
"İşgal edilmiş topraklardaki İsrailliler şimdi kendilerini korumak zorunda olduklarını iddia ediyor, kendilerini herhangi bir işgalci ordunun kendini koruması gerektiği şekilde, yok ettikleri bir halka karşı koruyorlar. Başka birinin toprağını askerlerinle işgal ederken kendini savunamazsın. 
Bu savunma değildir. İstediğiniz gibi isimlendirin, bu savunma değildir." diyor. 
 
Ey Pamuk, Noam’un ağzından dökülen cümleleri oku ve utan kendinden, utan insanlığından, utan şanından. 
 
Sen Osmanlı torunu olamazsın, sen Türk olamazsın, sen Kürt olamazsın, sen Anadolu insanı olmazsın, sen olsan olsan, dünya malına, şan ve şöhrette sevdalanan biri olabilirsin!
 
Şana ve şöhrette kavuştun, ama şunu da unutma eninde sonun da “ölüm de” sana kavuşacak ve yaptıklarından hesaba çekileceksin!...
 
Ey Türkiye’de Allah tarafından kendilerine şan ve şöhret verilmişler insanlar, unutmayın aynı şekil de bizlere de “Ölüm” kavuşacak, bizler de hesap vereceğiz. 
Bunun bilince de olup sessiz kalmayalım. 
 
Filistin’e sessiz kalmadığımız gibi; her gün toprağa düşen gençlere de sessiz kalamayalım. 
Ne dağda, ne asker de artık gençlerimiz ölmesin, barış sağlansın diye üzerimize düşeni yapalım. 
Dünya malı ve bulunduğumuz makam elimizden gidecek korkusu ile sessiz kalmayalım ve şu kısacık ömürde dünya ve ülke barışına bir nebze katkı yapalım. Başbakan Erdoğan kadar cesur olalım, Naom Chomsky kadar cesur olalım. 
 
 BAŞBAKANIN YANINDA OLALIM
 
Gazze’ye füzeler atan İsrail, Gazze’den atılan roketleri bahane etmeye devam ediyor. Üç tane ölüsünü üç yüz gösteriyor. Ama öbür tarafta 50 Filistinliyi beş gösteriyor. 
 
Bu İsrail’in maalesef karakteristik yapısıdır, cibilliyetinde vardır. Her zaman bunu böyle yapmıştır. Aynısını bize yapmadı mı? Uluslararası sularda, Gazze’ye insani yardım taşıyan altı yüz otuzu aşkın insanın bulunduğu o gemiyi vurmadılar mı ? 
 
9 tane şehidimiz olmadı mı? sadece Furkan yavrumuzun vücudundan beş tane mermi çıktı. Ve bir tanesi iki kaşının arasına sıkılmış mermiydi. 
 
Bunu yapan kim? 
 
İsrail. 
 
İsrail budur!
 
İsrail çocuklara acımaz. 
Onlar dokuz aylık yavruları vuracak kadar acımasızdır. Cumhurbaşkanlarına malum Davos’ta da söylemiştim, ‘Siz çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz, orantısız güç kullanmayı iyi bilirsiniz. Çünkü sizde adalet, insaf diye bir şey yoktur. Siz zulmederek ezerek yükselmeyi hep kendinize ideal edinmişsinizdir’
 
Bakın 2008 seçimi öncesinde yaptılar. 
 
Başbakan Erdoğan, 'Gazze’de 1500 şehit var. Şimdi yine seçim yaklaştı, yine aynı provayı yapıyorlar'  diyerek en ağır eleştirisini en yüksek perdeden duyuruyor. 
 
Özal’a yapılanlar ortadayken, Menderes'e yapılanlar ortayken ve bu yapılanlarda Siyonistlerin parmak izi olduğu biliniyorken, Başbakan'ın bu yüksek perdeden eleştirisi, ancak “civanmertliğin, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmamanın” eseri değil de nedir? 
Başbakan'a yürekli denilmez de, ne denilir? 
Başbakan'a duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum. 
Ayrıca Kürt meselesinin çözümün de aynı hassasiyeti görüyorum. 
Yeter ki; Kürtler ve Türkler başbakanın yanında olduklarını iyice hissettirsin ve emin olun ki; “Kürt meselesi” bir yılı bulmaz çözüme kavuşur. 
Emin olun ki, devlet ve PKK el sıkışır. 
Emin olun ki,  bir şehit dahi olmaz. 
Emin olun ki, dağda bir genç daha ölmez. 
İşte bu yüzden sesi gür çıkanlar; “Ya hakkı konuşun, ya da sussun.”  
 
Ey evlerinde sıradan bir yaşam süren ve asıl kahramanlar sizlerin de duasını İslam barışı ve kardeşler arasında ki husumettin son bulması için rica ediyorum. 
 
Bu konuda da dikkatlerinizi; "İnnemel mû’minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûn. Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin."
 
Hucurat Suresi 10. Ayet’e çekmek istiyorum. Bu ayet-i kerime ışığında hareket etmenizi diliyor, aramıza sokulan “Kürt, Türk” ayrımcılığına son vermenizi istirham ediyorum. 
Sevgilerimle... 
 
İstanbul Times / Hekimoğlu Süleyman Özcan