Dr. Ayşe Bombacı, bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Akbatı Aile Festivali kapsamında misafirlerle bir araya geldi. Klinik Psikolog, Birey, Çift & Aile Terapisti Dr. Ayşe Bombacı, ‘Uyumun Dansı’ başlıklı söyleşisinde misafirlere ebeveyn ve çocuk arasındaki uyumu yakalamanın inceliklerinden bahsetti.
Akbatı Aile Festivali’nin konuğu olan Dr. Ayşe Bombacı, misafirlerle içten bir sohbet gerçekleştirdi. Rol, ilişki denince akla gelen ilk şeylerden birinin çocuklarımızla olan ilişkimiz olduğuna dikkat çeken Bombacı, “Çocuklarımıza duyduğumuz yoğun ve derin duygular, aslında aşkın başka bir hali. Anne ile çocuk arasındaki uyumun ilk başladığı yer anne karnı. Belki de anne ile çocuğun en uyumlu oldukları dönem, doğumdan önceki dönem. Yaşam, doğumdan önce başlıyor. Anne karnı, az bilinen bir dünya. Belli oranda strese anne karnındaki bebeğin de ihtiyacı var. Hedefimiz kesinlikle sıfır stres değil. Çünkü stresin teşvik edici yönleri de var, belli bir seviyede stres performansı arttırabiliyor. Onların da strese girmeye, zorlanmaya ihtiyacı var. O anlar çözüm üretme kapasitelerini geliştirmeleri için bir fırsat. Doğuştan getirdiğimiz ana duygu sadece neşe ve mutluluk değil. Öfke, üzüntü ve korku gibi duygular da kıymetli. Hepsine alan açabilmek, çocukla kurduğumuz ilişkide bunların adını koyabilmek çok önemli” ifadelerini kullandı. Bu sayede çocuğun bir özne, bir birey olduğunu fark ettiğini belirten Bombacı, “Bekleyebilen çocuklar hayatta daha başarılı oluyor” dedi.
Evdeki üçüncü ebeveyn anne baba ilişkisi
“Anne-baba arasındaki iletişim, sevgi dolu paylaşım, esprili konuşmalar, gülen bir anne baba görmek çocukta çok önemli bir şeyi içselleştiriyor. Hem kadın-erkek ilişkisine dair fikri oluyor, hem de odak noktası sadece kendisi olmadığı için anne ve babasının da birer birey olduğunu anlamlandırıyor. Aynı masada otururken sadece çocukla ilgili konuşmamak, birey olarak anne ve babanın da var olduğunu ona göstermek ve buna zaman ayırmak çok önemli” diyen Bombacı, evdeki üçüncü ebeveynin anne baba ilişkisi olduğunun altını çizdi.
