Avrasya Hospital hekimlerinden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay bizlere mevsimsel alerjiyi anlattı.

Baharın gelmesiyle birlikte doğa canlanmaya başlaR. Bu aylarda çimen, ot, çiçek ve ağaçların çiçek açmaları ile birlikte polenler atmosfere yayılırlar sonunda ağız, burun, göz ve ciğerlerimize kadar ulaşırlar. Özellikle rüzgârlı havalardan sonra polenler havaya daha çok dağıldığı için şikâyetler artar. Bazı insanlar mevsim değişikliğinin farkına varmazken, bazılarında baharla birlikte hapşırık, burun – göz akıntıları yani bahar alerjisi şikâyetleri başlıyor.

Alerjenler (polen, küf, toz, hayvan tüyü, akarlar vb) hedef organlarda (burun ve gözlerde) bir takım biyokimyasal reaksiyonlara, salgılara neden olurlar. Bu da vücutta genel kaşıntı, gözlerde yaşarma, kızarıklık, burunda tıkanıklık ve akıntı, akciğerde ise sekresyon artışı, öksürük, hırıltı vb. neden olur. Havadaki polenler soluma yoluyla vücuda yerleşir. Alerjik rinit ağır bir hastalık olmamasına rağmen kişiyi son derece rahatsız edebilir; uykuyu, yemek yeme ve yaşam şeklini olumsuz etkiler; okul ve işgücü kaybına yol açar.

İstanbul Times Haber Merkezi

Genellikle 2 yaşından sonra ortaya çıkmaktadır. Çünkü alerji gelişebilmesi için en az iki bahar mevsimi ile karşılaşılması gerekir. 2 yaş altında bahar alerjisi gelişme risk çok düşüktür.Bahar alerjisi gözde, burunda ve akciğerde ve ciltte hasarlar oluşturmaktadır. Bu nedenle burun, göz ve akciğerler aşırı hassastır.Bahar alerjisi olan çocuklar kokulara aşırı hassas oldukları için çamaşırların parfümsüz deterjanla yıkanması ve ev temizliğinde kokusun ürünlerin kullanılması önemlidir.Bahar alerjisi yorgunluk yapar ve okul başarısını etkiler. Bahar alerjisi olan çocukların genellikle burunları tıkalı olduğu için uyku kaliteleri de bozulur. İyi bir uyku alamayan çocuklar ise gün boyu kendilerini yorgun ve halsiz hisseder. Bu da okul başarısını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca başağrısı, burun kanaması, konsantrasyon bozuklukları,, yaşam kalitesinde bozulma,huysuzluk, ruhsal bozuklukların çıkmasına neden olacaktır.
Alerjik rinit (saman nezlesi); alerjenlerin hava yolu ile burnun iç kısmını döşeyen ve mukoza adı verilen dokuya yapışarak iltihapsız yangıya (inflamasyon) neden olur. Alerjik rinit çoğunlukla ömür boyu devam eden, fakat ileri yaşlarda şiddeti azalabilen bir hastalıktır. Burun akıntısı, hapşırma ve öksürük gibi bulgularla seyreden soğuk algınlığı ve alerji çok karıştırılır. Soğuk algınlığı genellikle kısa sürede geçer, alerjik bulgular ise aylarca devam eder.Viral enfeksiyonlar genellikle başlangıçta 2-3 gün hafif ateşle birlikte burun akıntısı, öksürük, halsizlik, boğaz ağrısı ve kas ağrıları şeklinde seyreder ve bir hafta-10 gün içinde düzelir. Alerjik hastalıkta genellikle ateş görülmez. Ama sık tekrarlar ve genellikle tüm bahar mevsim boyunca devam eder. Alerji ilaçlarına kısa sürede yanıt verir ama ilaçlar kesildiği anda tekrarlayabilir

Bahar aylarında sık nezle, burunda kaşınma, damakta kaşıntı, kulakta kaşıntı, sık burun kanaması, sık öksürük, nefes sıkışması, hapşırma nöbetleri,burun tıkanıklığı,burunda sürekli akıntı,gözlerde kaşıntı, sulanma (konjonktivit),burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı,Öksürük,baş ağrısı,göz altlarında morluk gibi belirtileri bahar alerjisinin en önemli belirtileridir.

Bahar Alerjisi Dört Şekilde Görülür: sıklıkla alerjik rinit, konjuktivit dediğimiz halk değimiyle saman nezlesi ve göz nezlesi, alerjik astım ve egzema şeklinde görülür. Alerjik astımda aralıklı, nöbetler halinde göğüste sıkışma hissi, öksürük, nefes darlığı, hırıltı ( nefes alıp verirken ıslık sesi duyulması) olabileceği gibi sadece öksürük ile de seyredebilir. Ayrıca deride kaşıntı, kızarıklık kabarıklık şeklinde bulgularda görülebilir.

TANI:Alerji düşünülen durumlarda yukarıda saymış olduğumuz oldukça tipik bulguların yanında tanıyı kesinleştirmek için bazı testlerin yapılması gerekmektedir.

1. Serolojik (kan) tetkik
2. Deri testleri
3. Burun sekresyonunun kimyasal analizi
4. Burun içine allerjen maddelerle yapılan uyarı testi

TEDAVİ:Alerjik hastalığın tedavisinde ilk yapılması gereken hastanın duyarlı
olduğu alerjenlerle temasını önlemektir. Alerjenden kaçınma tedavinin
temelidir. Çünkü Ancak polenler dış ortamda soluduğumuz havada var olan
alerjenler olup bunlardan tümüyle uzaklaşmak olası değildir. Bu yöntemlerle
maruz kalınan alerjen seviyesini biraz azaltabiliriz. Rüzgarla etrafa yayılan polenler
de, alerjiye neden oluyor. Hatta rüzgarın etkisiyle kilometrelerce uzağa gidip
alerjik tepkilere yol açıyor. Üstelik sadece rüzgar değil, böcek ve sineklerle de
polenler yayılabiliyor.

ALERJİK HASTALARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Tozlu ve polenli ortamlarda bulunmayın, eğer bulunmak zorundaysanız mutlaka maske kullanın. Polen
yoğunluğu en çok sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde olmaktadır. Bu saatlerde dışarı
çıkmamaya çalışın. Yeşil alanlardan uzakta durun.

Polenlerin uçuştuğu mevsimlerde kapı ve pencerelerinizi kapalı tutun. Rüzgârlı havalarda evde
kalmaya çalışın.
Burnun dış kısmına ve göz çevresine çok ince bir tabaka şeklinde vazelin sürün, polenler vazeline
yapışmakta ve böylece girişleri engellenmektedir.

Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik rinitin kötüleşmesine neden olabileceğinden, evde
hava nemlendiricisi kullanın. Klimalarda kullanılan filtreleri her ay değiştirin, alerjenleri tutan özel
filtreler alın. Hava değişimini içeride bulunan havayı kullanarak temizleyen, dışarıdaki havayı
kullanmayan özel klimaları tercih edin.

Evinizde tüylü hayvan ve bitki beslemekten kaçının. Sigara içmeyin ve yanınızda içirmeyin.
Beden temizliğinize dikkat edin, düzenli olarak el ve yüzünüzü yıkarsanız vücudunuza girmek üzere
olan polenleri engellersiniz. Dışarı çıkmak zorunda kalındığında eve girer girmez duşa
girmek ve kıyafetleri değiştirmek. Saçlar tozu tutar,yatmadan önce duş almak, saçları yıkamak
yararlı olur.Polen mevsiminde giysilerinizi açık havada kurutmayın. Şapka ve ceketlerinizi daha sık
yıkayın. Çocuklar sokaktan geldiği zaman üstlerini hemen değiştirmelerini sağlayın.
Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanları tercih edin. Toz barındırabilecek tarzda
kilim, halı gibi ev eşyalarını kullanmamaya özen gösterin.

Polen zamanı açık havada spor yapmayın .Tatil için deniz kenarını tercih edin.
Polen zamanı evde kapı ve pencerelerinizi sıkı sıkı kapatın, araba ile giderken camları
açmamak.

Allerjenlerden koruma:Polen alerjisi olanların alerji yapan maddelerden uzak durarak korunma
yollarına harfiyen uymaları gerekiyor.

İlaç tedavisi :Doktora danışıp alerjiye yol açan polenin etkisini en aza indirgeyecek ilaçlar alınmalı.Örneğin burun nezlesinde anti-alerjik ilaçlar ve burun spreyleri, astımda havayollarını genişletici ve tedavi edici ağızdan spreyler ve tabletler, deridekilezyonlarda antialerjik ilaçlara ilaveten kremler etkili olmaktadır.

Aşı tedavisi;

Son yıllarda özellikle polen alerjili hastalarda aşı tedavisinin,etkinliğinin
başarısı daha iyi. Eğer alerjik şikâyetler ilaçlarla geçmiyorsa ve giderek artıyorsa aşı tedavisi
(immunoterapi) uygulanır.Bu aşıların içinde alerjiye neden olan alerjenler vardır. Çok az miktarlardan
başlanarak giderek artırılan miktarlar aşı ile vücuda verilir. Bu alerjenlere karşı vücudun bağışık hale
gelmesi sağlanır. Bu enjeksiyonlarla vücutta antikorlar oluşur, bunlar alerjenleri engeller.

Ancak bu önlemler tam uygulansa, tedaviye yardımcı olur. Çevresel allerjenlerden korunma önlemleri tek başına yeterli değildir. Bu nedenle ilaç tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay

Kaynak;İstanbul Times Haber Ajansı(İTHA)
Editör: TE Bilisim