İstanbul Times Yayın Grubu olarak Avrasya Hospital’in sağlık sohbetlerine her hafta misafir oluyoruz.Bu sohbetlerde her hafta önemli bir konu hakkında halk bilinçlendiriliyor ve konular ayrıntılı olarak inceleniyor.Ayrıca seminer sonrasında doktorlara soru sorabilme imkanına sahip olan halk bu etkinliklere ücretsiz katılabiliyor.

İstanbul  Times Haber Merkezi

Bu haftaki sağlık sohbetinin konusu;Oruç

Avrasya Hospital hekimlerinden Uzman Diyetisyen Seda Dursun ’un anlatımıyla renkli geçen seminerden derlediklerimiz..

1-)RAMAZAN AYINDA RİSK GRUPLARI KİMLERDİR? KİMLER ORUÇ TUTABİLİR/TUTAMAZ?

Herkesin sevdikleri ile birlikte geçirmeği planladığı unutulmaz kalabalık iftar sofralarının hazırlanmasına sayılı günler kaldı.
Bu yılki ramazan ayının Haziran ayına gelmesiyle birlikte yaklaşık 17 saat yemekten ve içmekten uzak kalacağız Burada en çok vurugulamak istediğimiz şey 17 saatlik açlık vucudumuzda çeşitli semptomlar oluşturabilir. Lütfen gerçekten sağlığınız yerindeyse oruç tutalım. 
Oruç tutmak sağlıklı Müslümanlara farzdır; bu nedenle riskli grupta bulunanların mutlaka hekimlerinden izin alarak bu ibadeti yerine getirmeleri önemlidir. Kalp-damar ve yüksek tansiyon hastalığı olup ilaç kullananlar, diyabet hastaları, hamileler, böbrek yetmezliği ve diyaliz hastaları, kanser tedavisi görenler, çocuk ve yaşlılar riskli gruptadır .

2)RAMAZANDA ÖĞÜNLER 2 YE DÜŞÜYOR ÖĞÜN PLANLAMASI NASIL OLMALI

Normal beslenme programımızda 3 ana öğün ve ara öğünlerimizi belirli saat aralıklarına bölerek ihtiyacımız olan enerjiyi karşılıyoruz Fakat ramazan ayında 17 saatlik bir aç kalma durumu gerçekleşiyor. Öğün sayısı azalıyor, yemek çeşidi artıyor , az ve sık yeme prensibininde ortadan kalmasıyla kilo alımı gerçekleşebiliyor. 
Bu durum özellikle sahur yapmayanların ve sahurda dengeli beslenmeyenlerin karşısına çıkıyor. Ramazanda kilo almadan, mide-bağırsak şikayetleri yaşamadan geçirmemiz için sahur yapmamız şart. Ve öğün düzenlememizde Sahur,iftar ve arasında ara öğünlerle desteklediğimizde keyifli bir ramazan süreci geçireceğiz.

3-)DENGELİ BİR SAHUR NASIL OLMALIDIR? NELERİ TERCİH ETMELİYİZ? 


Çoğu zaman yapılan Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip yatmanın son derece zararlı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Gece yenilen ağır yemekler metabolizma hızı düştüğü için yağa dönüşme ve karın-kalça bölgenizin yağlanmasına sebep olacaktır. Bu yüzden mutlaka ve mutlaka sahuru atlamıyoruz.

Sahurda yaptığımız seçimler gün boy bizi enerjik ve tok tutacak yiyecek, içecekler olmalıdır aynı zamanda kan şekerini hızlı yükseltmemeli ve susuzluğunuzu dengeleyebilmelidir . 


Sahurda yapılacak en güzel,dengeli tercih kahvaltdır,
. İftarda olduğu gibi sahurda da ağır ve yağlı yiyeceklerden kaçınmalıyız. Peynir, yumurta, süt, lifli gıdalar, ideal bir sahur sofrası için yeterlidir. Susuzluğu arttıracağı için sahurda zeytin yerine 4-5 ceviz veya 10-15 badem fındık gibi seçimler tercih edelim . 
Sıvı desteği için; , ayran, bitki çayları, az şekerli ev yapımı limonata ve bol su seçilebilir. 


4-) İFTAR MENÜSÜ NASIL OLMALIDIR? 17 SAATLİK AÇLIK SONRASINDA DENGEYİ NASIL SAĞLAMALIYIZ?

Ağır iftar yemekleri sonrasında kalp kirizleri bile görülebilir. Çünkü uzun süre açlık sonrasında aniden ağır yemekleri aşırı tüketmekle birlikte kalbin yükü artar . biranda fazla miktarda yemek yemek kalbin yükünü arttıracağından iftar öğününü 2 ye bölüyoruz. Uzun süreli açlık sonrası midemiz doysa dahi gözümüz doymayacağından tüketeceğimiz yemeği bir tabağa koyup ne kadar aldığımıza yanında başka hangi yemekleri tercih ettiğimize bir bakalım ne kadar yiyeceğimiz görüp iftara öyle devam edelim

İftarda dikkat etmemiz gereken noktalar;
• Yemek çeşitlerinde : aşırı yağlı, salçalı, kızartmalar,sakatatlar, hamur işleri tüketmekten kaçınmalıyız
• Porsiyon miktarlarını fazla arttırmadan pişirme yöntemlerine dikkat ederek ramazan ayını daha sağlıklı ve dinç geçirebiliriz.

5-)RAMAZANDA VAZGEÇİLMEZ PİDE VE HURMA YENİLMELİ MİDİR?

Ramazan sofralarının vazgeçilmezlerinden biri de hurmadır. Hurmanın 200 kadar çeşidi vardır. Hurma; yüksek lifle beraber fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, A vitamini, folik asit gibi vitamin ve mineralleri oldukça yüksek oranlarda içermektedir. Düzenli olarak tüketildiğinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır ve kabızlığı önler. Bütün bunlar göz önüne alındığında, ' ramazan sofralarında hurmaya yer açmanın sağlık açısından son derece faydalı olacağı söyleyebiliriz. Fakat hurmanın yüksek miktarda şeker içerdiği ve bu nedenle kan şekerini yükselttiği de unutulmamalıdır. Yani aşırıya kaçmadan, makul ölçülerde hurma tüketmeye özen göstermek sağlık açısından çok yararlı olacaktır.

Ramazanın gözdesi olmazsa olmazı pideye gelirsek avuç içi büyüklüğü 1 dilim ekmek yerine geçeceğinden bireyin ihtiyacına göre iftar ve sahurda 1-2 dilim pide tüketebiliriz.


6-) ORUÇ BİR ZAYIFLAMA YÖNTEMİ MİDİR?

Toplumda şöyle bir algı var aç kalmak zayıflatır. Ramazan ayıda uzun süre aç kalındığı için zayıflama ayı olarakta görülmektedir. Fakat bu oldukça yanlış bir düşüncedir. Hareket azlığı, metabolizma hızının yavaşlaması kilo vermeyi zorlaştırmaktadır. Şişmanlık sorunu olan kişilerin bu dönemi bir zayıflama fırsatı olarak görmesi yanlıştır. Oruç tutmak ile kilo verilmez. Gün boyu aç kalmak metabolizma hızını yavaşlatarak alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bu durum kilo artışına sebep olur.. Bu sebeple Ramazan ayında yeterli ve dengeli yemeye özen göstermeyenler, az ve sık beslenmeyenler bu ayı kilo alarak tamamlarlar.

7-)RAMAZANDA KİLO ALMAMAK İÇİN ALTIN KURALLAR VAR MIDIR?

• Sakın gece yatarken niyet edip uyumayın mutlaka sahura kalkın.
• İftarda midenizi çok doldurup tüm gün yemeniz gerekenleri tek bir öğüne sığdırmayın.
• Bol su içmeyi unutmayın.
• Tatlı tercihlerinizi sütlü tatlı olarak yapın.
• Meyve sebze tüketiminizi arttırın.
• Haftada 2 kez sütlü tatlı tüketip diğer günlerde meyve veya kuru meyveyi tatlı olarak kullanın.
• İftardan 1–2 saat sonra hafif yürüyüş yapmaya çalışın.
• İftariyelikler genelde yüksek yağ içerir bu sebeple her gün tek bir seçim yapın örneğin bir gün tereyağı- bal diğer gün 2 -3 dilim sucuk diğer gün peynir- zeytin gibi
• Yemeklerin suyunu tüketmemeye çalışın bu şekilde daha az yağ almış olursunuz.
• Yavaş yemeye çalışın ve mutlaka iyi çiğneyin.
Hayırlı Ramazanlar Dileriz.

8-)İFTARDAN SONRA GELEN TATLI KRİZLERİNİ NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?

Ramazan’da iftar sonrası tatlı tüketme isteğiniz artıyor olabilir , İftarda lezzetli tatlıları sofranızdan eksik etmek istemiyor olabilirsiniz, Bu konuda yalnız değilsiniz. Nedeni de çok basit: Bütün gün mideniz boş olduğu için kan şekeriniz düşüyor ve vücut hızlıca ağır ve şekerli yiyecekleri tüketme eğilimine giriyor. Bütün gün oruçlu olmanın verdiği iştah artışı da bu durumu körüklüyor. Ancak normal beslenme düzeninde bile dikkat etmemiz gereken şeker tüketimine, Ramazan’da daha da hassasiyet göstermemiz gerekiyor. Ağır şekerli tatlılar yerine daha hafif seçeneklere yönelmeyi deneyebilirsiniz. Bu durumunda sütlü tatlılar,ramazanın baş taçı güllaç, meyveler ve meyve tatlıları az şekerli ev yapımı kompostolar , limonatalar ve dondurmalar kurtarıcımız olacaktır. Tabi porsiyon kontrolü burada da çok önemli .

Kaynak;İstanbul Times Haber Ajansı(İTHA)
Editör: TE Bilisim