Dünyanın her yerinde terör örgütleri yandaşlarını  yanlarında tutabilmek için savaştıkları kişilerin veya devletlerin kendilerine zulmetmesini ister ki varlığını sürdürebilsin.

Düşünün savaştığınız bir devlet yandaşlarınıza karşı şefkatli olursa ve kanatlarını onların üstüne gererse hangi törör örgütü bu güzelliin karşısında durabiir ? 

İç işleri Bakanlığının 18 Mart 2012 Pazar günü Nevruz kutlamaları için izin vermemesini cidden anlayamıyorum. Ha 3 gün önce ha 3 gün sonra ne fark eder ? 

Kanımca içişleri bakanlığı burada ciddi ve büyük bir taktiksel hata yapmıştır. Şimdi terör örgütünün bir elemanı bir köye gitse ve yağız Anadolu delikanlısına dese ki MEMO biz İstanbul Kazlıçeşme de Nevruz bayramını kutlayacaktık. Hiç kimseye zararımız olmayacaktı. Ama T.C. bu hakkı bile biz kürtlere çok gördü dese o delikanlı ne diyebilir ? 

Bir de tersini düşünün güvenlikte bekleyen polislere ek olarak bir başka polis grubu da gelenlere gül verse ve öyle miting alanına uğurlasa bunların içinde % 10'u bile polis ve devlet ile barışsa kötü mü olur ? 

Velhasılı kelam içişleri bakanlığının bu kararı yarardan çok zarar getirmiştir. Bu zararı kırılan bir milyon liralık durak ve diğer maddi malzemelerden çok tekstil artölyesinde çalışan garip kürt Mehmet ve Ahmetleri ne kadar etkildeğini sormak isterim.

TERÖR ÖRGÜTLERİNİN EN SEVDİĞİ OLAY DEVLETİN HALKA ZULMETMESİDİR Kİ RAHAT TARAFTAR BULSUNLAR. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın nasıl başka güçlerin ekmeklerine yağ sürecek olan bu provakasyonlara izin verdiğini anlayamıyorum.

18 Mart Pazar günü BDP.önclüğündeki güçlerin yapacağı Nevruz kutlamalarına keşke izin verilseydi de toplum içinde bu infiale yol açılmasaydı.

Zeytinburnu'nda kan akıtacaklar bunu görüyorum demedi demeyin bugün 21 Mart 2012

Daha 21 Mart Çarşamba günü saat 21.05 de Veliefendi Mahallesinde yaşları 13 ile 18 arasında değişen 50-60 tane gencin gömlek yakalarını sonuna kadar açıp Bozkurtlar burada Apo'nun P....leri nerede diye bağırmaları pimi çekilmiş el bombasından hiç mi hiç farkı yok. Düşündüm provakatörün birisi bunların karşısına 40/50 tan temiz saf Kürt gencini çıkarsa ve oracıkta üçbeş tane evladımız canını kaybetse  bunun vebalini kim ödeyecek ?

İlçe kaymakamımız Sayın Mustafa Dündar'a Belediye reisimiz Murat Aydın'a,emniyet amirimiz Sezgin Öndem'e  Müftümüz Yusuf İzettin Konuk'a ,Milli eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu başta olmak üzere diğer yetkililer birlik beraberlik ve kardeşlik vurgusnu ön plana çıkaracakları çalışmalar yapmak zorundalar.
 
Bu ilçenin kitabını yazan bu ilçenin gazetesini neşreden ve bu ilçeyi adım adım bilen bir gazeteci yazar olarak mülki idare amirlerimizin bize ilçemizde kan dökülmemesi adına verecekleri bilgi belge ve yayınları seve seve yayınlayabileceğimizi belirtmek isteriz.
 
Bu konuda neşrolunacak gazeteleri Cami derneklerine,kahvehanelere, pastahanelere,berberlere, dershanelere velhasılı kelam bir gazeteyi en az 10 kişinin okuyacağı yelere bırakmak kaydı ile halkı provakasyonlara karşı net bir şekilde uyarmak gerekir. Doğrusunu söylemek gerekirse ileride yaşanacak talihsiz olaylar için neden bir şey yapmadım dememek için bu satırları devlet büyüklerimize ulaştırmak için yazdım.

Bu kadar önemli bir olay karşısında amacım hiç bir zaman 3/5 bin gazete satmak olmaz. Birlik bütünlük ve kardeşlik adına yayın yapacak her hangi bir gazete aracılığı ile toplum bilgilendirilirse çok yararlı bir hizmet yapılmış olur diye düşünüyorum. 

Bir gazeteci olarak üzerime düşeni yaptığımı düşünüyorum. Gerisi ilçe yöneticilerine kalmış...


Sen İstanbul Times'sın büyük düşün 


Bir düşünürün dediği gibi yerinde saymak küçülmek demektir. Biz de yerimizde saymamak ve bir günü diğerine eşit olan ziyandadır Hadi-i şerifi gereği her gün biraz daha gelişmek ve büyümek istiyoruz.
 
Bu stratejimiz doğrultusunda kısa bir süre önce tecrübeli gazeteci Reşat Kuşçuoğlu ve Neşe Özcan’ı Ankara temsilcisi olarak atamış idik.
 
Geçen hafta sonu çalışma arkadaşlarımızın yaptığı işleri yerinde görmek ve ileriye yönelik neler yapabiliriz ‘in alt yapı çalışmalarını yapmak adına iki günlük bir Ankara ziyareti yaptık.
Çok şükür verimli bir seyahat oldu. Reşat bey ve Neşe hanım kısa sürede gazetemizin Ankara da ki önemli yerlerde tanınır bilinir hale getirdiklerini görmek beni çok mutlu etti.
 
Nerelere gittik ?
 
Bu seyahat sırasında Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğündeki dostlarımızı ziyaret ettik. Özellikle bizleri yakından takip eden özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a, Nilgün Şensoy’a, Ahmet Demiralp başta olmak üzere birimde çalışan 120 civarındaki tüm özel kalem çalışanlarına kendim ve gazetem adına teşekkür ediyorum.
 
DP. Genel merkezine uğradı basın müşaviri Emin Varol ile hasbihal ettik. PTT.genel müdürlüğü basın yayın ve halkla ilişkiler müşaviri Mehmet Ümit Yeşildağ ile makamında samimi ve içten bir sohbet yaptık. TBMM.de Ak parti İstanbul Milletvekili Av.Bülent Turan bey’i makamında ziyaret ettik.Hamas Lideri Halid Meşal ile Ankara Swiss Otelde merhabalaştık. Siyasi partilerin genel merkezlerine uğradık,Bakanlıklara ziyaret yaptık,bir çok önemli kurum ve kuruluşun yetkileri ile hasbihal ederek ileriye yönelik ne tür çalışmalar yapacağımızı masaya yatırdık.
 
CHP’li Gürsel Tekin İBB Başkalığına göz mü kırpıyor ?
 
Akşam gazetesinde çıkan bir haberde Gürsel Tekin Koşullar olursa her yere adayım diyerek İstanbul’un iyi yönetilemediğini iddia ederek 2 sene sonra yapılacak olan yerel yönetim seçimlerinde İstanbul’a aday olabileceği imasını vererek genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na mesaj verir nitelikte beyanda bulunmuş olması bende Gürsel tekin 2014 de CHP adayı olmayı istiyor izlenimini kuvvetlendirdi. Düşünün CHP Gürsel Tekin’i yapılacak olan ilk yerel yönetim seçimlerinde İBB adayı yaparsa nasıl bir seçim çalışması olacağını tahayyül bile etmek istemiyorum. Çünkü Gürsel Tekin statükodan değil halktan yana tavırlar alacağı için ciddi oy alacağı izlenimi bende var.
Gürsel Tekin’in İBB.şansı ad yüksek görünüyor.Kılıçdaroğlu burada bir taş ile iki kuş birden vurmuş olacak. Tekin ile İstanbul’ kazanırsa İBB.yi Ak Parti’nin elinden aldım diyerek liderlik gücücünü pekiştirecek.Alamaz ise de Gürsel Tekin ‘in örgüt üstündeki etkis,ni azaltarak kendi gücünü biraz daha pekiştirecek. Seçime daha iki sene var o vakte kadar kim öle kim kala ama yarın seçim olsa CHP’de iki güçlü İBB.

adayı olacağı düşüncesi bende hakim. Birincisi Gürsel Tekin ,İkincisi partisi kurma aşamasında iken Kılıçdaroğlu lehine patiyi kurmaktan vazgeçtiğini söyleyen Şişli Belediye başkanı Mustafa Sarıgül’ ün CHP.de en  güçlü İBB.adayı olacakları fikri bende hakim.
 

İstanbul Time / Hüseyin Çetiner