Kanuni devri hareminde Muhteşem Yüzyıl dizisine göre her rezalet var.... 
 
İlk öğretim hayatımdan yüksek lisans’a kadar en çok sevdiğim ve tam not aldığım derslerin başında tarih gelirdi. Yani iyi kötü tarihi bilgimiz var.
 
Osmanlı tarihinde isminden da anlaşılacağı üzere bir çok konuda yeni düzenleme ve kanunların yapıldığı Kanuni Sultan Süleyman ‘ın devri Muhteşem yüzyıl isimli dizide o kadar yalan yanlış anlatılıyor ki şaşmamak mümkün değil.

Padişah düzenli bir işlyeyişin olması adına yaptığı düzenleme ve kanunlardan dolayı isminin başına "KANUNİ" ibaresi alıyorken bahse konu filimde harem de sanki nizam ahenk yokmuş gibi bir senorya ile karşı karşıyayız.  

Bir bakmışsınız Pargalı İbrahim paşa Nigar kalfayı hamile bırakmış. Şehzade Mustafa Efsun isimli cariye ile yemediği haltı bırakmıyor. Daha sonra ise Fatma isimli bir başka cariye hamamda yıkanan Şehzade Mustafa’ya sarkıntılık yaparak akla ziyan işler yapıyor.
 
Gülşah ise nerden çıktığı belli olmayan bir saray çalışanının tecavüzüne uğruyor. Yüzlerce bölüm yapılan köle İzavra tarzı filimler de bile bu kadar aşk meşk ve iftira sahnesi yoktur.
Tamam dikkat çekmek için filimler de az bir şey gerçek dışına çıkılabilir ama bu kadar da abartma olmaz.
Bu yalan yanlış sahneler genç dimağların zihninde demek ki dedelerimiz böyleymiş imajını
yaygınlaştırmak için olumsuz yönde önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
 
Hele dizin 08.05.2012 tarihinde yayınlanan bölümü tam bir rezaleti…
 
Bu bölümde kimin elinin kimin cebinde olduğu belli değildi. Aslında bu konuda daha fazla yazı yazmak mümkün ama kötülükleri setretmek(gizlemek gerektiği ilkesinden hareketle) gerektiği için burada kesiyorum.
 
Ülkenin şaha kalktığı bir dönemde ve bir çok dizinin körfez ülkelerinde izlenip Osmanlı veya Türklerde hayat böyleymiş tarzı yalan yanlış bir imajın oluşmasına ön ayak olmayı sakıncalı görmeyen senaristleri daha dikkatli olmaya davet ediyorum.
 
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner