İşte Erhan Özgün'ün kaleminde kendisi ...

Hayatımdaki dönüm noktası kızımın vefatı oldu. Tefekküre daldım, seyreyledim alemi ve gördüm ki; herkesin bir dostu var, ailesi, sevdikleri… Fakat bütün bunlar, kendilerini en çok kabire kadar takip etmekte ve orada bırakarak geri dönmektedir. Bu görünce kendime, sevapları, ilmi dost edindim ki mezarda da benden ayrılmasın ve beni takip etsinler.

Allah Teala’nın (C.C) “Fakat her kim de Rabbinin makamından korkmuş ve nefsini kötülükten alıkoymuşsa, onun varacağı yer muhakkak cennettir.” (Naziat Suresi, Ayet 40) ayetine baktım ve anladım ki Hak, ancak Allah’ın sözündedir. Onun için var kuvvetimle nefsimi şehvetlerden uzaklaştırmaya çalıştım ve Allah’ın ibadetlerinde istikrara kavuşturdum.

Gördüm ki; herkesin yanında bir eşyası var ve onu yükseltmekte ve kıymet vermekte. Allah Teala’nın (C.C) “Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, fakat Allah katındaki rahmet hazineleri ise bakidir.” (Nahl Suresi, Ayet 96) Ayetini düşündüm. Nefsime kıymetli gelen ne varsa onu Allah rızası için terk ettim.

Gördüm ki, insanlar mala, ticarete, şana ve şöhrete meylediyor. Bütün bunların manasını düşündüm ve hepsinin geçici olduğunu anladım. Allah Teala’nın (C.C) “Sizin en şerefliniz takvaca en ileri olanınızdır.” (Hucurat Suresi, Ayet 13) ayetine sarılarak Allah nezdinde şerefli olmayı istedim.

Gördüm ki, herkes birbirine saldırıyor, kötülüyor ve haset ediyor birbirine. Allah Teala’nın (C.C) “Rabbinin rahmetini onlar mı bölüyorlar? Onların dünya hayatındaki rızıklarını aralarında biz böldük.” (Zuhruf Suresi, Ayet 32) ayetinin ifade ettiği manaya sarılarak hasetten kaçtım.

“Hakikaten şeytan öteden beri size düşmandır, siz de onu düşman edinin.” (Fatır Suresi, Ayet 6) ayetini düşündüm ve şeytana düşman kesildim. Çünkü Allah şahitlik yapmaktaydı buna.

Gördüm ki, herkes bir parça ekmek için olmadık işlerin peşine düşüyor. Allah Teala’nın (C.C) “Yerde yürüyen ne kadar canlı varsa hepsinin rızkı Allah’a aittir.” (Hud Suresi, Ayet 6) ayeti ile bildim ki, rızkı Allah’a ait olan canlılardan biri de benim. Bundan dolay Allah için gereken vazifeye daldım. Rızkımı Allah’ın merhametine bıraktım .

Allah Teala’nın (C.C) “ Kim Allah’a tevekkül ederse O ona yeter, muhakkak ki Allah emrini yerine getirendir.” (Talak Suresi, Ayet 3) ayetine sarıldım ve sadece Allah’a tevekkül ettim ve yalnız O bana kafidir dedim.

Nefsim, konuşmamı istediği zamanlarda sükut ettim ve kaleme aldım içimdekileri. Konuşmamı istemediği dönemlerde ise konuşmaya gayret ettim…

Kalbimi kötü huylardan (riya, haset, kibir) temizlemeye gayret ettim ve iyi huylarla (ilim, iman, Allah aşkı) doldurdum.

Çünkü kalpte başlamaktaydı her şey… Anladım ki, kalp temiz olunca asli görevi olan Allah Teala’yı (C.C) zikretmeye başlayacaktır.

Bu dönemde kaleme aldığım yazılar çok beğenildi ve kitap halini aldı.

Elhamdülillah ilk kitabım olan Aşkın Sırrı Fatihanın Serinliği kitabım çıktı.

Kitabım da; bunları ele almakla beraber, Allah Teala’ya (C.C) olan aşkımı sade ve anlaşılır bir dille anlatmaya gayret ettim. Ahiret hayatının önemine vurgu yaptım. Bu dünyanın geçiciliğini anlattım.

Allah Teala’nın (C.C) ismi ile başlayıp, 99 ismini (sadece 10 tanesi görülebilir şekilde) işledim.

Fatiha Suresi ile başlayıp, Nas Suresi ile ile bitirdim. Kur’an’ı Kerim’den ayetlerle destekledim. Hadis-i Şeriflerden faydalandım.

Abdulkadir Geylani Hz, Bediüzzaman Hz, Mevlana Celalleddin Rumi Hz, Şems Tebrizi Hz, Somuncu Baba Hz, İmam Gazali Hz, İmam Rabbani Hz. Vb. üstatların sözlerine yer verdim.

Aşkın Sırrını’mı ararsın? Unutma! Bulanlar ancak arayanlardır. Bu ise bir mercimek tanesi kadar da olsa dünyevi arzulardan sıyrılmakla mümkündür. Halk arasında Hakk ile birlikte olmaktır. Ruhu İlahi aşkla yananlara…

Kaynak:İstanbul Times Haber Ajansı (İTHA)

Editör: TE Bilisim