Merhaba ,Bundan sonra yazılarım www.istanbultimes.com.tr  ile zilere ulaşacak. Bana bu imkanı sunan İstanbul Times Yayın Grubu yöneticilerine teşekkür ederim.

İlk yazım Kıbrıs Barış suyu ile alakalı olacak ...

Merhum Cumhurbaşkanı Denktaş önümüze emperyalist Batı’nın hazırlayacağı bir “yok oluş” planının konulacağının farkındaydı ve bu nedenle tek dayanağımız olan Anadolu’daki kardeşlerimizin buna hazırlıklı olmalarının sağlanmasını istiyordu. Bu bağlamda her fırsatın değerlendirilmesini, Anavatan Türkiye’deki medya ile iyi ilişkiler kurulmasını, köşe yazıları ve kitaplar yazarak ve bunları yayarak milli davamızın anlatılmasını istiyordu. Aynı şekilde KKTC’deki halkımızın da bu konuda uyanık olması için gereken ne varsa yapılmasını emretti. Türkiye’siz Kıbrıs davamızın kazanılması mümkün değildir.

Duyarlı milyonlar sayesinde Rum-Yunan ikilisine karşı 1974 yılında “KIBRIS BARIŞ HAREKETİ” direnilmiş ve neticesinde Kıbrıs’ın kuzeyinde egemen KKTC kurulabilmiştir. Dünyanın gözü üzerimizdedir ve yeni şer planlarıyla KKTC’nin ortadan kaldırılmasının hesapları yapılmaktadır. Kıbrıs’ta var oluş mücadelemiz devam etmektedir. Uyanık olmak ve halkımızı tehlikelere karşı uyandırmak zorundayız.

2002 – 2015 yılları arasında yani AKP iktidarı ile KKTC ve Rauf Denktaş yalnızlaştırma, sindirilme ve sistem dışına çıkarılan emperyalizme hizmet eden bir AKP HÜKÜMETİ, bir Ahmet Davutoğlu DIŞ İŞLERİ çizgisi karşımıza çıkıyor.

Elde edilmiş bütün değerler gibi KKTC`de mirasyedi yönetimlerle, ufkun ötesini bırakın önünü görmeyen bir kendini beğenmişlik hali ile karşı karşıyayız. Bugün ise kendi yaptıklarını görmeden KKTC`nin yeni Cumhurbaşkanı`nın karşısına geçmişler sanki geçmişte yapılan yanlışları kendileri yapmamış gibi ULUSAL BİR KİMLİK ile hareket eden konuşmalar yaparak kopuşun noktasını koymaya çalışan, emperyalizmin eline yağ sürerek son görevini yapmanın hazzı ile halkın gözünün içine bakarak yalan söyleyerek devlet yönetmeye çalışıyorlar. Yalan söyleyerek devlet yönetilmez. Yalan söyleyerek hiçbir şey yapılamaz ve eğer yapılırsa sonu hüsran olur.

“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”

Sizler sadece kendi aklınızı ve yandaşlarınızı kandırabilirsiniz. Bizlerin aklı ile oynayamazsınız. Bugün bu yaşananlar alın size bir örnek daha;

KKTC YAVRU VATANA CAN SUYU MU, YOKSA İSRAİL`E CAN SUYU MU?

Bunu niye mi söylüyorum? Çünkü Türkiye Cumhuriyetini yönetenler bu suyun özel sektör eliyle satılmasını istiyorlar. Buna karşı KKTC`yi yönetimi ise bu suyu Türkiye devleti üzerinden yani devletlerarası ticareti şeklinde olmasını istiyorlar. Çünkü özel sektör aracılığı ile olursa bu suyu istediği ülkeye satma hakkı adı altında İSRAİL`e satabileceklerdir. Bunun önünü açmak için şimdiden bizimkiler ortam hazırlıyorlar.

Oldu – bitti yapılarak zaten başından beri özel sektörün elinde su satışı ve buna istinaden devletin ve anayasanın mevzuatın sorun olmadığını hatta serbest piyasa ekonomisi diyerek biz bu satışı engelleyemeyiz diyebilirler. Fakat devletlerarası ticaret olduğunda bu durum değişecektir.

Bu konuda YCHP pardon CHP`si gündeme taşıyacak mı?  Ya YMHP pardon MHP`nin bir tutumu bir dik duruş sergileyecekler mi? 

“İÇ SİYASET DIŞ SİYASET BİRBİRİNİ TAMAMLAR” Yani ayrı düşünemeyiz. Muhalefetteki partiler iç işleri ve birbirlerini yerken; hükümet ve emperyal güçler “ATI ALAN ÜSKÜDAR`I GEÇTİ” sözünü çok güzel uyguluyorlar. Yahu bu hükümet siz hakikatten kime hizmet ediyorsunuz? Ya da kimsiniz mi demeliydim? 
Bugün bu yaşananlar; 

“NE ANADOLU TÜRK`ÜNÜ, NE BALKAN TÜRKLERİNİ, NE DİĞER KARDEŞ ÜLKELER TOPLULUKLARININ NE DE KKTC`NİN MESELESİ DEĞİLDİR. HEPSİNİ KAPSAYAN “TÜRK MİLLETİ”`NİN ÜZERİNE OYNANAN BİR OYUNDUR.

EY TÜRK SEN BU OYUNU BOZAN BİR MİLLETSİN… KENDİNE GEL, BİRLİK VE BERABERLİKLE BU EMPERYALİST OYUNU VE İÇİMİZDEKİ YABAN OTLARINI TEMİZLEYEREK GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER ŞİARI İLE GELECEK ÇOCUKLARIMIZA, BİZE BIRAKILAN EMAMETE SAHİP ÇIKARAK, KİMLİĞİMİZİ KAYBETMEDEN TARİHE DAMGA VURMAYA DEVAM EDECEĞİZ. BU AMACIMIZA DİL UZATANIN DİLİNİ KESMEK, EL UZATANIN ELİNİ KIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR.”…

İstanbul Times /Murat  Akbaş