Seminerin ilk bölümünde konuşan Uzman Eczacı Belkıs Ünver, şiddet meydana geldikten sonra fiziksel yaraların iyileşebildiğini; ancak duygusal ve travmatik yaraların iyileşmesinin çok uzun sürdüğünü hatta çoğu zaman iyileşemediğini söyledi. Şiddetin babadan oğula; mağduriyetin de anneden kızına geçerek nesilden nesile taşındığını aktaran Ünver, böylece sağlıksız bir toplum modelinin ortaya çıktığını söyledi. Şiddet mağduru kadınların yüzde 33.7’sinin hayatlarına son vermeyi düşündüklerini açıklayan Ünver, Türkiye’de şiddet mağduru kadınların yüzde 90’ının aile bireylerinin kurbanı olduğunu söyledi. Şiddetin bilinçli bir tercih olduğunu, dışarıda benzer durumlarda şiddete başvurmayan bireylerin ailedeki kadınlara karşı şiddeti tercih edebildiğini vurgulayan Ünver, kırsal kesimdeki şiddeti aile içinde gizleme eğilimi ile kentsel kesimdeki şiddeti kişisel utanç-gurur kırıcı durum olarak görme anlayışının şiddete karşı suskunluğu beslediğini söyledi.

Seminerin ikinci bölümünde ise Avukat ve Arabulucu Handan İlağa, yasal mevzuat ve ara buluculuk kurumu ile ilgili bilgi verdi. İlağa, şiddete uğrayan kadının karakolda veya jandarmada sığınak talep edebileceğini, geçici koruma isteyebileceğini ve şiddet uygulayanın evden uzaklaştırılmasını isteyebileceğini belirtti. Sonraki aşamalarda şiddet uygulayanın ruhsatlı silahı olması durumunda kadının talebi ile silahın polise tesliminin sağlanabileceğini belirten İlağa, şiddet mağduru kadının uzaklaştırma, geçici velayet ve tedbir nafakası, geçici maddi yardım, adresinin gizlenmesini, oturduğu evin satılmaması için aile konutu şerhi konulmasını isteyebileceğini anlattı.

Seminerin bundan sonraki bölümünde ise soru cevap kısmına geçildi ve katılımcılar konuyla ilgili merak ettikleri konuları uzmanlara sorarak cevap aldı. Seminerin sonunda ise Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube Başkanı Kemal Aslan; katkılarından dolayı Belkıs Ünver ve Handan İlağa’ya çiçek takdim ederek teşekkür etti.

Editör: TE Bilisim