Hüseyin Aygün olayı danışıklı döğüş olabilir mi ?

Eskiden genç popçular  gündem de kalmak içinmagazin muhabirleri ile önceden anlaşıp,denizde saatlerce kaybolur,sonra her nedense hava kararmadan magazinciler kaybolan popçuyu  denizde bulurdu.Tabii her şey önceden ayarlanmış olduğu için TV de sürekli kaybolma haberi yayınlanırdı.Ardından popçunun medyada   haberleri çıkar ve albümünün reklamını yapardı.
Popçulardan ilham alındı mı ?

Popçuların bu numarası da bayatladığı için onlar yeni taktikler üretir oldular.

CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün ekibi ile birlikte geçen pazar günü seçim ziyaretleri sırasında    ovacıkta PKK militanları tarafından kaçırıldı.Hüseyin Aygün’ün basın açıklamasını PKK ya yakın çevrelerin beyanlarını okuyunca yukardaki haber aklıma geldi.

Kaçırılmada şüpheler çok fazla

Nitekim kaçırılma olayının kamuoyunda mizansen olabileceği şeklinde bir algı oluştu.Hüseyin Aygün’ün, Dersim isyanı ile ilgili devleti ve CHP’yi suçlayan . Atatürk’de yapılanlardan haberdardı açıklaması CHP içinde,   büyük tepki gördü.Ancak Aygün için gündemde kalmak daha önemliydi.Son kaçırılma olayında da gündemde kalmak için çaba gösterdiği apaçıktır.
Hüseyin Aygün’ün kaçırılma olayında bazı şüpheler yok diyemeyiz.Aygün'ün kaçırılma anında, yanında bulunan muhabir ve danışmanı tarafından militanların Aygün’e "kafana sıkarız, bizimle geleceksin"dediği şeklinde kamuoyuna aktarılmıştı. Ancak Aygün, "Yolumuzu kesen grup beni tanıyordu bana karşı herhangi bir zor kullanılmadı. Kendimi tanıtmam üzerine silah bile doğrultmayacaklarını, beni dost bir arkadaş olarak selamladıklarını söylediler"dedi.
PKK militanları halk savaşçısımı ?

Hüseyin Aygün basın açıklamasında PKK’lı militanlar için
“hak savaşçısı kardeşler” deyimini kullanması da anlaşlır değil.
“Aygün’ün arkadan başka araçlar çoğalınca herkesin canı tehlikeye girer ve gönüllü gitmeyi kabül ettim”beyanına göre de olayın başka görgü şahitleri var mı sorusunu gündeme getirdi...
Hüseyin Aygün’ün fikirleri, PKK çevrelerinden ne kadar uzak tartışılır ?
Hüseyin Aygün,gerçekten PKK dan çekinmiş olsaydı.Daha başta CHP den aday olmazdı.Üstelik baro başkanlığı yapmış ceza avukatı.Siyasi davalarda tecrübeli biri.
Gerçekten kaçırılma olayı olsa PKK militanlarının bu olayı kendi yöneticilerine aktarması ve yöneticilerinin de telsiz uydu konuşmalarının güvenlik birimlerince takip edildiği muhakkaktır.PKKlı yöneticilerin dahi olaydan bir haber açıklamaları şüpheleri iyice artırdı.

Olay mizansen olabilir ?
Tüm bilgileri bir araya getirdiğimizde Hüseyin AYGÜN’ün PKK milaitanlarınca kaçırılmasının siyasi mizansen olduğu yönünde ki şüpheleri artırıyor...
Nitekim bu olayın basında oldukça fazla yer alması, ordumuzun Şemdinli de PKK lı militanlara karşı askeri harekatı başarılı bir şekilde yaparken, PKK da taktik olarak bu olaydan yararlanmak istedi.       
İsteseler milletvekilini dahi kaçırabileceklerini hakimiyetin kendilerinde olduğuna dair ,bölgede devlete karşı psikolojik üstünlük sağlama çabası içine girmesini sağlamıştır.
Diğer kaçırılanlar ne olacak ?

Her fırsatta PKK ile tabanlarının aynı olduğunu söyleyen BDP lilerin, devletle dalga geçerek, PKK ‘nın milletvekilini serbest bırakmasını överken, BDPlilerin kaçırılan kaymakam adayı,polis ve asker için aynı çabayı göstermemesi dikkatlerden kaçmadı.

Hüseyin Aygün PKK.yı öve öve bitiremedi
Hüseyin Aygün’ün kaçırılma olayından PKK lı militanlarla ilgili özenle seçilmiş onları övücü konuşmalarına rağmen CHP  yönetimi Aygün’e çok da sert tepki de vermedi. CHP aksine olayın sorumluluğunu hükümete yıktı.Bakın hükümet aciz içinde.Milletvekilini bile koruyamıyor.”Ak partinin kürt politikası çöktü” algısı oluşturulmaya çalışıldı.
AK Parti idarecileri de kaçırılmaya baştan beri pek inanmadı

AK partilliler de boş durmadı.Kaçırılma olayının mizansen olduğu yönünde medyada çok sert açıklamalar yapıldı.
CHP yönetiminin bölgede bu tarz olaylar üzerinden   kürt ve alevi kökenli seçmene varlığını hissetirme mesajları da CHP için doğru bir politika mı ?Ayrı bir Bir başka tartışma konusu...
İstanbul Times / Av.Musa Baykal