İYİ Parti’ye “iyi günler” desek de partinin geleceği öyle görünmüyor…

Yeni kurulduğunda yüzde 20’lerde oy alacağı iddia edilen İYİ Parti için bugün tahmin edilen oran barajın, hem de çok altında; yüzde 5,5’lerde olduğu öne sürülüyor…

Tamam, seçim dönemi olsa “İYİ Parti’yi sevmeyen araştırma şirketi manipülasyon yapıp birkaç puan kıstı” diyeceğiz ama ortada daha öyle bir durum yok... ORC Şirketi’nden bahsediyoruz, geçen ay gerçekleştirdiği araştırmaya göre HDP ile birlikte İYİ Parti de baraj altında kalıyor. Meraklandırmadan söyleyelim; ORC Şirketi’ne göre MHP’nin oyu ise 10,8…

Doğru mu, yanlış mı?

Elbette bilemeyiz ama biraz da “görünen köye kılavuz istemez” penceresinden baktığımızda İYİ Parti’de işlerin baştaki gibi “iyi” gitmediğini söyleyebiliriz…

İTİCİ GÜÇ OLABİLİRDİ

Açıkça ifade etmek gerekirse, İYİ Parti’nin kuruluşuna, “iktidara ciddi muhalefet” yapabileceğine inandığımız için sevinmiştik. Meral Akşener’in gerek İçişleri Bakanlığı gerekse Meclis Başkanlığı görevinde sergilediği özgüven nedeniyle iktidara “iyi” bir alternatif, bunun da her alanda ülkemizin lehine olacağını düşünmüştük. İYİ Parti iktidara gelemezse bile “itici bir güç” olarak hükümete dolayısıyla “ülkemize katkı sağlayabilir” diye sevinmiştik…

İşte bu beklentiler nedeniyle İYİ Parti’nin oy oranı başlarda belki de yüzde 20’lerde olabilirdi. Ama şimdi sanmıyoruz, olması da uzak ihtimal…

Çünkü; Genel Başkan Meral Akşener, bildiğimiz mevcut klasik siyasetçiler gibi davranıyor. Esip gürlüyor ama gündem belirleyemiyor, yanlış bulduğu icraatlar için doğru yolu gösteremiyor. “TEOG’u kaldırıyorsunuz şu seçenek daha iyi, işsizlik hala yüzde 10’ların üzerinde seyrediyor şöyle yaparsanız tek rakamlara çekebilirsiniz, ithal etmekle et fiyatını bir yere kadar düşürebilirsiniz ancak pansuman tedavi yerine şunu şunu uygulayın ki hayvancılık tekrar eskisi gibi canlansın” diyemiyor… Yani; tribünlere oynamak da lazım ama tezahüratlar ne kadar yoğun olursa olsun gol atılmayınca maç kazanılmıyor… Rakip kaleye gol atmaktan vaz geçtik, Meral Akşener, “Anıtkabir’de günah çıkarttık” diyerek kendi kalesine gol attığı pozisyonlara bile düştü…

İDDİALAR UÇUK

Meral Hanım’ın ortaya attığı iddialar da biraz uçuk kaçıyor. AK Parti’nin HDP ile ittifak edeceği şeklindeki söyleminin gerçekleşmesi mümkün mü? AK Parti, intiharı sayılacak böyle bir girişimde bulunacak kadar acemi mi? Hele hele Afrin’den sonra Menbiç ve arkasından devam edecek Fırat’ın doğusundaki operasyonun gölgesinde yapılması muhtemel bir seçim arifesinde AK Parti’nin HDP ile birlikte hareket edeceğini öne sürmek Meral Hanım’ın CV’si için ciddi bir risk… 15 Temmuz 2018’deki erken seçim iddiasının doğru ya da yanlış çıkmasına ise 5 aylık bir süre kaldı…

ZEMİN NET DEĞİL

Bir de İYİ Parti’nin durduğu zemin net değil. Sözcülüğünü CHP’den istifa eden İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın yaptığı İYİ Parti’nin, MHP, CHP ve AK Parti tabanından oy alacağı savunuluyor…

Olabilir ancak kitleler halinde transferi beklemek çok zor bir ihtimal. Ülkücü söylemlerde bulunsa CHP’deki, sosyal demokrat takılsa MHP ve AK Parti’den gelecek oyların önü kesilecek…

İttifak konusunda da İYİ Parti’yi yine çok zor günler bekliyor. Meral Hanım, AK Parti ve MHP’nin “Milli İttifak” dediği oluşuma en başta kapıları kapadı. Küçük partilerle birlikte hareket etmesi işe yaramayacağına göre tek seçenek CHP’nin safında yer almak olacak. Ancak orada da CHP’nin kendi adayını çıkarma sorunu var. İş o aşamaya geldiğinde bir formül devreye sokulabilir fakat bugün itibariyle görünen manzara böyle… (İstiklal)