Barış süreci adı verilen dönemde asayiş ve sükunun iyi olması hepimizi memnun etmişti.

Burada belli başlı iki büyük hata yapıldı ve süreç istenmeyen bir hal aldı ve 6.000 den fazla bu ülkenin insanı toprağa gitti.

Neydi bu hatalar:

1.si, hükümet nasılsa barış ve kardeşliği tesis ediyoruz.Muhatabımızdan şüphe duymaya gerek yok dedi ve PKK’ nın bir çok yerde silah ve mühimmat yığınağı yapmasını engelleyecek önlemler alınması için dikkatli olamadı.
PKK,KCK ve Kandil YPG’nin Suriye’de elde ettiği bazı kazanımlarını düşünerek biz de Doğu vilayetlerinde bir silahlı mücadele başlatsak aynı başarıyı yakalarız düşüncesinde olduğu için barış sürecinin kıymetini bilemedi.

Oysa bu süreç çok kıymetliydi ve değeri bilinmeliydi. Barış görüşmeleri yapılırken silah ve mühimmat yığınağı yapılması bile samimi olunmadığının en belirgin göstergesidir.

PKK HDP’nin 7 Haziran seçimleri öncesi verdiği özgürlükçü mücadeleden rahatsız olmuş olabilir. Çünkü HDP aynı durumunu  devam ettirebilseydi belki de 1 Kasım 2015 seçiminde vekil sayısını 80 den 90 veya 100 e çıkarabilirdi. Sanki PKK ,HDP saflarında siyaset yapanların rahat yaşamlarını gören dağ kadrosunu tutamayacağını düşünmüş olduğu için süreç bozulursa bozulsun demiş olabilir mi ?

Bu konuda yazılacak çok ama çok şey var lakin bunlarla zaman harcamaya gerek yok.  PKK’nın 400’e yakın güvenlik güçlerimizi şehit etmesi veya güvenlik  güçlerimizin 6.000 PKK’lıyı etkisiz hale getirmesi kesinlikle bir çözüm değildir. Üstelik bu durum yeni düşmanlıkların ortaya çıkmasını da beraberinde getiriyor  ve getirecek. Öldülrmek için yaptığımız mücadeleyi yaşlatmak için yaparsak çok daha sağlıklı bir şey yapmış oluruz 

Tek çözüm PKK tek bir silahlı unsuru ülke topraklarında bırakmayacak. Ve ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı silahlı eylemlerin içinde olmayacak. Buna karşın da TSK ve devlet demokratik,hukuk devlet ilkelerinin bütün icaplarını hemen ve zaman kaybetmeden yerine getirmek için yasal düzenlemeleri yapması gerekir.

Bunun için yıllarca zaman kaybına mahal verilmeyecek. Müzakereler DOLMABAHÇE’de değil MİT tarafından PKK,KCK,Kandil,İmralı ve HDP bağlamında takip edilip herkesin üstünde anlaşacağı birlik ve beraberlik temalı barış ve kardeşlik projesi hemen hayata geçmelidir.

Aksi halde ölümler devam edecek ve ülke olarak biz enerjimizi başka yönlere aktarmak zorunda kalacağız.

Özetle,tarafların bir gözü KÖR,bir ayağı TOPAL ve bir kulakları SAĞIR olmuşçasına ülke yararı gözeterek basit hesaplardan kaçınarak işi kökünden çözmeye çalışmaları herkes için en iyi olan yöntemdir.

Ak Parti şu an yapılacak olan bir seçimde HDP nin parti olarak baraj altı kalmış olabileceğini düşünebilir ve ŞOK bir erken seçime giderek başkanlık ve yeni anayasa için yeterli olabilecek 367 vekil çıkarmayı aklında geçirebilir. Ve bu formül çok da uzak değil ama inanın bana bu da ÇÖZÜM olamayacak.

Bugün Türkiye’de yaşanan olay PKK nin isteği ile de değil. Dış güçler ülkemizin gelişip ilerlemesini istemedikleri için sürekli başımızda bir terör ve kaos olsun isterler.

Bunun için onları suçlamak yersiz kendimiz sağlıklı bir şekilde düşünerek onların ŞEYTANİ planlarını nasıl paramparça edebilirizin hesabını yapıp ve üstesinde gelmemiz gerekir.

PKK artık titreyip kendisine gelmelidir. HDP de sadece doğuda oy alıp 30/40 vekil  arasında gidip gelmek istemiyorsa bir an önce 7 Haziran 2015 öncesi ruhuna dönmesi gerekir ve kendi iktidarında halkın daha rahat edecek projeler üzerinde çalışması daha iyi değil mi ?

Tarafların hata yapması yeni canların toprağa gitmesi,ve düşmanlıkların daha da derinleşmesi demektir.

AB yine bize yanlış yapacak

Türkiye ve Avrupa Birliğinin yaptığı göçmen anlaşmasını anlamak mümkün değil. Avrupa kendisine sığınan göçmenleri Türkiye’ye gönderecek onun yerine Türkiye’den yeni göçmen alacak. 

Bunun Türkçe tercümesi Avrupa bir şekilde gelmiş eğitimsiz ve cahil göçmenleri Türkiye’ye göndereceğiz yerine AB kriterlerine uyan eğitimli göçmen alacağız demek olmuyor mu ? 

Türklere Haziran’dan sonra AB.ye vizesiz seyahat için de bunlar son anda bir şeyler uydurup Türkiye yükümlülüklerini yerine getirmedi diyecek. 

Kaldı ki zaten iş güç sahibi insanlar vize alabiliyor. İş için gidecekler de artık Avrupa’ya gitmiyor. Yani bu anlaşma bizim işimize gelmeyecek. Yıllardır Gümrük birliği Avrupa Birliği lehine Türkiye’nin aleyhine işliyor. Dikkat etmek gerek.

Recep Tayyip Erdoğan İyi lider ama…

Erdoğan’ı daha Refah partisinde il başkanı olduğu 1990 lı yıllardan beri takip ve takdir eden bir kişiyim.

Bazı konularda hatalar yaptığını söylemezsem ona da ülkeme de kötülük yapmış olurum.

Can Dündar ve Erdem Gül kendilerine gelen bilgileri yayınlayarak nasıl CASUS olduklarını bir türlü anlayabilmiş değilim.  Devlet sırrını saklamak bir gazetecinin görevi değildir.

MİT veya devlet büyüklerinin muhafaza etmesi gereken belge ve bilgileri saklayamamış ise ve gazeteciye geldiyse o da yayınlamışsa sen CASUSLUK yaptın senden davacıyım demek bir REİS-i Cumhurun işi olmamalı.

Anayasa mahkemesi tutuksuz yargılansın dediği için uğramadığı haksızlık kalmadı. TUTUKLULUK kaçmaya ve delilleri kararmaya karşı verilen bir istisnadır.

Adamlar zaten 3 ay tutuklu kaldılar ve şu an yargılanıyorlar. Suçları var ise yargı gerekeni yapacak deyip ortaya çıkan duruma saygı duymak var iken her fırsatta ben bunu kabul etmiyorum TUTUKLU kalmaları gerekir demek bence doğru değil ve Cumhurbaşkanının bunu sık sık söylemsi beni rahatsız ediyor.

Ez cümle Recep Tayyip Erdoğan her işi kendisi yapmak istiyor. Bunun kendisi için bir çok yararı var ancak tek kişi yönetimi izlenimi vermek kendisi için hapis CEZASI ALAN BİR GAZETECİ OLARAK BENİ RAHATSIZ EDİYOR.Yazacak çok şey var ama yerim müsait değil…

Alman Televizyonu Klip Yaptı Büyük eçeyi çağırıp uyarmak da neyin nesi oluyor ?

Siyaset yapıyorsanız eleştiriye de açık olacaksınız demektir.Erdoğan  bu eleştiri sınırlarını aştı diyor. Bu da doğru olmuş olabilir ancak bunun için büyük elçiyi dış işleri bakanlığımıza çağırıp nota vermeyi gerektirmez.

Siz de uygun bir zaman ve zemin kullanır onların Devlet başkanı için TRT den benzer bir çalışma yaptırırsınız. Her şeyin bir yolu ve yordamı var. Sakın kimse bana sen Erdoğan kadar mı bileceksin demezsin. Evet Avrupa ve ABD de gazeteciler kendi liderleri için daha sert çalışmalar yapıyorlar. 

Ben Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkenin büyük sorunları altında zorlandığını düşünüyorum. 

Erdoğan artık yeni oyuncuların çıkması için imkan vermelidir. Örnek vermek gerekirse Ak Parti Grup başkanvekili Bülent Turan Can Dündar ve Erdem Gül’ün Anayasa mahkemesi tarafından tahliye edilmesini olumlu karşıladığını söyledi ikinci Gün Erdoğan bu karara saygı duymadığını ilan etti. Yeni insanlar bu iklimde nasıl çıkacak çok merak ediyorum. 

Makam mevki sahipleri bu durumlarını kaybetmemek pahasına yanlışlar karşısında susarlarsa hem kendilerine,hem ülkelerine karşı sorumluluklarını yapmamış olurlar.

Erdoğan’da bir beşerdir ve oda hata yapar.Nasıl ki Can Dündar ve Erdem Gül konusunda hata yapıyorsa.

Erdoğan kendisi davanın peşine düşüp çıkan kararları kabul etmemesi uzun sürede Türkiye’nin işini çok zora sokuyor.

İşte CNN ınternational da Christian Amanpour’un sorularını hep beraber izledik. Belki ülkemizde  cesur sorular sormaya gazetecilerin mecali olmayabilir ama elin gazetecileri her şeyi soruyor.

Bu iki haklı eleştirimi yaptım diye Erdoğan’ın bütün eylem ve söylemlerine karşı olduğum da düşünülmesin .

Beğendiğim çok icraatleri de var.(Her toprak parçasına bina izni verilmesi hariç)

Allah ülkemizi korusun…

İstanbul Times / Hüseyin Çetiner