Beyaz İnşaat ruhumu karartacak mı ?
Zeytinburnu ilçesinin kitabını yazan bir kişi olarak Merkezefendi mahallesinin henüz betona teslim olmamış hali ruhumu dinlendiriyordu. Zeytinburnu Belediye başkanı Murat Aydın’ın yıllardır Marmara denizinden başlayıp Ayvansaray’a kadar uzanan sur bölgesinde kültür vadisi tarında ranttan arındırılmış bir çalışma yaparak bu bölgeyi Binzans ve Osmanlı ruhuna uygun bir şekilde dizayn edeceğini söylüyordu. Ben bu söylem de surların önünde su geçirilecek ve içinde kayıklar ile turistik gezi yapılacak ve etrafında de diğer sosyal donatılar olacak diye düşünmüştüm. Ama ne zamanki Beyaz İnşaat Merkezefendi hazretlerinin kabri yanı başına şantiye kurunca buranında rant’a kurban edildiğini görmek cidden ruhumu karartı. Üstüne üstlük “1453 Topkapı yaşam merkezi” içinde de 5 yıldızlı 300 yataklı bir otel de her türlü haram iş yapılacak. 5 Yıldızlı otel de alkolü yasaklayamazsın, Bunun dışında burada ebedi istirahatlerine çekilen yüz binlerce merhumun ruhu da yapılan haram işlerle sızlatılacaktır. İşte gönlüm bu ve benzeri olaylardan dolayı hoş değil. Sahiden Zeytinburnu’nda ayak basılacak toprak kalmayacak mı bu gidişle ?
Bağcılar’da engelleri kaldıran başkan Lokman Çağırıcı
Bağcılar belediye başkanı Lokman Çağırıcı kendisi ile barışık olduğu için halk ile de barışık. Başkan’ın mahallerde yaptığı toplantılarda o kadar şeffaf ki başka belediye başkanları gibi sorunuzu yazılı verin demiyor. Soru sormak isteyenlere mikrofon uzatıyor vatandaşta başkanın yüzüne karşı cap canlı bir şekilde sorusunu soruyor. Bu başkanın bir özelliği. Belediyeye ait güzel bir arsaya 16.500 m2 lik engelli sarayı yaparak bina ve arsadan daha önemli bedeller ödeyerek alet edavat ve personel bedeli ödüyor. Bu iş başkanın görevleri arasında değil.
Yapmazsa kimse neden engelli saray yapmadın demez. Kayısı,Kiraz,Kestane ve üzüm bağını yaptığı arsalara bina yapsaydı trilyonlarca liralık gelir elde ederdi. Lokman başkan ne yaptık her mahalle bir bahçe yaparak ilçesini yaşanılabilir bir yer haline getirmenin derdinde. İlçenin mülki idare amirleri ile o kadar güzel bir iletişim kurmuş ki ramazan öncesi yapılan kahvaltılı tanıtım toplantısında müftüme iki tane güllaç verin diyecek kadar nüktedan. Kısaca yıllardır medya sektöründeyim başka ile alakalı çok olumsuz bir şikayet ne duydum nede aldım. İyi ki varsın Lokman başkan.
Mevlüt başkan beni savcılığa şikayet etmiş…
Yazılarımı okuyan okurlarım bilirler.Başakşehir belediye başkanı Mevlüt Uysal sorduğum “belediye 4.etapta halk pazarını yaparken kime verdiği sözü yerine getirmedi ? diye soru sormuşum. Başkan hem zehir zemberek bir İHTARNAME gönderiyor.
Yayınlamazsanız hakkınızda suç duyurusunda bulunacağım diyor. Biz hiç mecbur olmadığımız halde gönderdikleri yazıyı aynen yayınladık.Ama yine de bizi Cumhuriyet savcılığına şikayet etti.Biz de devlete karşı boynumuz kıldan incedir diyerek anında gidip ifademizi verdik. Buradan sayın başkana sesleniyorum soru sordum diye bana ihtarname göndereceğinize ve Cumhuriyet savcılığında suç duyurusunda bulunacağınıza Killerin dere yatağına yapacağı plaza ile alakadar olun.
5.Etap Aşiyan,Salacak,Hisar ve Yeniköy sitelerinin fiyatını yarıya düşürecek ucube köprü için bir şeyler yapın.Sizin belediye olarak nasıl ki çöp toplamak ve yerleri süpürmek asli göreviz ise bir basın mensubunun da asli görevi soru sormaktır. Dünyanın hiçbir yerinde bir gazeteci soru sordu diye savcılığa şikayet edilmemiştir.
Ama burası başakşehir belediyesi ve başında da kendisi de bir avukat olan Mevlüt Uysal var ve olmaz dedirten olaylar burada oluyor.
Gelen şikayet dilekçesinin bir kopyasını İstanbul iletişim fakültesine teslim ederek soru sorduk diye hakkımızda şikayetçi olan belediye başkanını tanımalarını isteyeceğim.
Ramazan ayının tüm Müslümanlara hayırlı olmasını dilerim.
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner
