1980 yılından bu yana yapılan her seçimi net bir şekilde hatırlıyorum.

Genel başkanların ve parti yetkililerinin de her seçim öncesi “BU SEÇİM “çok önemli dedikleri de değişmeyen tek şey oldu hep.

Tabi ki her seçim siyasi partiler için mühim. Örnek vermek gerekirse Ak Parti 24 Haziran seçimlerinde istediği sonucu almasaydı bugün burada olmazdı.

Genel Başkanların ve parti sözcülerinin sanki bu seçimi kaybetmeleri halinde NUH tufanı gibi her şey karışacak izlenimi vermeleri de doğru değil.

ALLAH’ın dışında her şeyin bir alternatifi var. Merhum 8. Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL’ın hakkın rahmetine kavuştuğu 1993 yılında henüz 21 yaşında Cağaloğlu’nda yayıncılık yapan birisiyim.

Doğru söylemek gerekirse o gün çok üzülmüş ve ülkem adına ne olacak… Özel gibi birisi asla gelmez diye bir inanca kapılmıştım.

Yıllar sonra Recep Tayyip Erdoğan diye birisi çıktı hiç de Özal’ı aratmadığını gördükten sonra Ölüm hak miras helal tezinden yola çıkarak artık hiç kimsenin yeri dolmaz iddiasında olmayacağımı anladım…

Elbette Erdoğan çok şeyler yaptı ve önemli bir lider. Ama ölüm diye bir gerçekte var. Allah geçinden versin ama diyelim ki Erdoğan yarın öldü biz mahvolduk bittik diye ağlayacak mıyız ?

81 milyonluk ülkede işimiz hiçbir zaman bir kişinin, 10 kişinin elinde olmaz…

Bu seçim önemli ama her şeyin sonu değil

Ak Parti daha doğrusu cumhur ittifakı bu seçimde beklenmeyen bir sonuç alırsa elbette muhalefet erken seçim isteyecek. Elbette bazıları parlamenter sisteme geri dönelim diyecek.

Bu tür eylem ve söylemler ile hiçbir zaman Ülkenin BEKA sorunu olmaz. Ama Ak parti yerine gelecek olan parti ihanet ve delalet içinde ise bu halk yeni bir parti kürar ve onlara gereken dersi verir.

A Partisi seçimi kaybetti diye bir beka meselesi olacaksa vay halimize. Allah’ın izni ile bizlerin bir canı var ülkemizin bekası tehlikeye girdiğini görünce sağ sol alevi, sünni, Kürt, Türk fark etmez 15 Temmuz da olduğu gibi hep beraber BEKAmıza kastedenleri def etmesini biliriz.

Sonuç olarak kanaatim odur ki 31 Mart 2019 seçimleri sadece bir mahalli idareler seçimidir. Kimse seçmeni korkutarak gerçek düşüncesini sandığa yansıtmasını engellemeye çalışmasın derim.

Bunları yazarken de A veya B Partiye karşı olduğum veya yanında olduğum anlaşılmasın. Sadece inandığım ve doğru bildiklerimi yazmanın dışında bir gayem yok.

Hüseyin Çetiner