Ülkemizde son 2/3 yıldır akıl almaz işler oluyor. Bir bakıyorsunuz hayatı sol örgütlerle mücadele ile geçmiş bir emniyet mensubu olan Hanefi Avcı devrimci karargah örgütü üyesi olmaktan yargılanıyor ve hapis cezası alıyor.

Genel Kurmay başkanı İlker Başbuğ Paşa terör örgütü mensubu olarak yargılanıp hapse atılıyor.  Bu tuhaf süreci detaylı anlatıp vaktinizi almak istemem gazete okuyan ve haber izleyen herkes son 3 yılda .yaşadıklarımızı kendi gözleri ile görüyor.
Diğer yandan 160 ülkede okulu olan Fetullah Gülen’için kırmızı bülten ile arandığı  söyleniyor.  Cemaat hükümet kavgasında Cemaat Ak Parti üst düzeyi rüşvet ve yolsuzluk’ta çok ileri gitti. Emniyet operasyon yaptı  ama hükümet suçluları yargıya teslim edeceğine suçlulara için aysa çıkarıyor iddiasını savunuyor.

Hükümet kanadı ise Biz alınları secde görüyor diye Hizmet hareketine güvendik ama onlar arkamızda bize darbe yapmakla meşguller diyerek bir çok ağır sıfat ile hizmet hareketini yerden yere vuruyor. Tabi bu kavgada elimizde belge ve sağlıklı bilgi olmadığından net bir şey söylemek mümkün değil.  

Ancak kırıntı bilgilerle şunu söylemek mümkün, Cemaatin rüşvet ve yolsuzluk had safhaya ulaştı polis operasyon yaptı hükümet de kendi adamlarını korumak için yasal değişikliğe gitti diyor. İnsanın olduğu yerde istenmeyen bir çok şey olur. Rüşvet ve yolsuzluk işine karışan kim ise hesaplarını vereleri mutlaka gerekir. 

Ancak işleri hizmet ve eğitim olduğunu ifade eden bir cemaatin siyasetin içine bu kadar girmesi hatta ve hatta hükümete karşı bazı atraksiyonlara girişmesi kabul edilebilir değil. Cemaat siyasete merak sarmış olabilir. Bunun yolları  polis ve yargıyı kullanması değil.Bir siyasi   parti kurarak çalışmaya başlasaydı herkes buna saygı ile bakardı. 

Doğrusu bu olayda her iki tarafından hatası var. Ama Hükümetin  bazı tensilcileri rüşvet ve yolsuzluk yapmışlar. Onların bunun hesabını hem Allah’a hem de yargıya vereceler. Ama eğer hükümetin cemaat bize karşı İsrail ve ABD ile işbirliği yaparak kumpasa kurdu Mit müsteşarı Hakan Fidan’ı 7 Şubat 2012 de savcılık ifadesini alabilseydi. Belki de bugün yapacakları darbe başarıya bile ulaşmış olabilirdi diyerek hizmet hareketini en sert şekilde eleştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın % 100 haklı olduğuna bu toplum inandırılmalı.

Türkiye 7 Haziran 2015 seçiminden önce çok şeye gece 

Kulislerde o kadar ilginç bilgiler dolaşıyor ki hangisine itibar edeceğinize şaşıyorsunuz.Bir görüş Yüce divan konusunda Erdoğan ve Davutoğlu arasında ihtilaf var diyenlerin sayısı artıyor. Davutoğlu’nun bakanların yüce divan’a sevk edilmesinden yana olduğu ,ancak Erdoğan’ın Haşim Kılıç’ın başında olduğu Anayasa’ya güvenmediğini ileri sürerek özellikle Erdoğan Bayraktar’ın yüce divan’a gitmemesi adına çaba sarf ettiği iddia ediliyor.

Abdullah Gül’ün durumu ne olacak ?

Diğer bir iddia da Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün hükümet cemaat kavgasında hükümet lehine cemaat ile alakalı sert ,ifadeler  kullanmadığı için  Erdoğan ile arasında ihtilaf olduğunu iddia edenlerin sayısı az değil.
Diğer bir iddia ise Abdullah Gül Gibi Ak Partinin 4 beyin kurucusundan birisi olduğu için büyük kongrede Ak Parti genel başkanlığına seçileceği  iddiaları kulislerde konuşulur oldu. Bu kulislerin sonucu nasıl olursa olsun önümüzdeki 6 ayda ülkede bir çok hareketin olacağı  kesin gibi bir şey.

Siyasiler bilgi güçtür diyor ama hepsi de bilgiden korkuyor 

İşimiz gereği bir çok siyasiyi takip ediyor ve konuşmalarında bulunuyoruz. Hemen hemen hepsi de bilginin,araştırma ve geliştirmenin öneminden bahsederek güzel nutuklar irad ediyorlar. İş icraata geldiği zaman ne bilgili insanların bilgisinden yararlanırlar nede araştırma ve geliştirmeye kaynak ayırırılar. İstinasız hepsi de konuştuklarının tersini yaparlar. Özellikle akıllı ve proje geliştiren beyinlerin yanlarında olmasından rahatsız olurlar. Yani özleri ve sözleri bir değil. Akıllı adamlara inisiyatif vermeleri belki zaman zaman başlarını ağrıtacak çıkış ve itirazlar ile karşılaşsalar da uzun sürede bu durum kendileri ve yönettikleri yere fayda sağlayacaktır. Başkanlar ve siyasiler hay hay diyen kişilerden uzaklaşsınlar. Hayır da diyebilen danışmanlar ve yardımcılar edinmelidir ki orada gelişme olabilsin.

Zeytinburnu – Üsküdar sadece 16 dakika
 

Birkaç gün önce Başkan yardımcısı olduğum İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği (İYGAD) heyeti olarak Üsküdar Belediye başkanı Sayın Av.Hilmi Türkmen’i ziyarete edecektik. Bize verilen saat 18.30 idi.  Kazlıçeşme Marnaray durağında saat 17.55 de bindim. Tam 16 dakika sonra Üsküdar durağında indim. Biz burada yaşıyoruz ulaşım alanında yapılan çalışmaları belki çok farkında değiliz ama 1990 lı yıllarda ABD ye yerleşen ağabeyim bir kaç gün önce İstanbul’a geldi. Beykoz’da arkadaşı vardı onu ziyaret’e gidecekti. Bana beni bırakır mısın  dedi.Ben de araba ile en az 4 saatimiz gider ama Marmaray ile Üküdar’a oradan da Beykoz’a sen toplu taşıma ile çok daha erken gidersin  dedim. Sağ olsun o da beni dinledi ve öyle yaptık. Baktım 20 dakika sonra bana telefon etti. Türkiye özellikle İstanbul ulaşımda çok gelişmiş dedi. Bir gün sonrada Zeytinburnu –Başakşehir metrosunu kullandı bu hattı da çok beğenmiş. İşte milletimiz seçimlerde ben lafa değil icraata bakarım derken demek ki haklı imiş. Ak Parti ulaşım,bilişim sağlık,anlarında güzel işler yaptı. Ama eğitim ve 3 Y konusunda (Yolsuzluk,Yokluk ve yasaklar) tam anlamı ile istediği çalışmaları yaptığını sanmıyorum.

Ak Parti ilçe kongreleri bitti sıra il kongresine geldi

Ak Parti  En son kongresini Penidk ilçe kongresi ile yaparak 39 ilçede yenilendi. 30 Mart 2014 seçimlerinde meclis üyesi olan bir çok ilçe yöneticisinin yerine bu kongreler ile 2015 seçimlerine gidecek kadrolarını oluşturdu. Ak Parti İstanbul il başkanı Aziz Babuşçu 2007 de bu yana başarılı bir şekilde sevgi ve saygı içinde 39 ilçeyi çok güzel çekip çevirdi. Muhtemelen başkan Babuşçu 7 Haziran 2015 de TBMM.nin yolunu tutacak. İstanbul’un patronunu Davutoğlu ve Erdoğan istişare ederek belirleyecek. Ak Parti  kadro hareketi olduğu için 2007 den bu yana CHP,de bir çok il başkanı değiştiği halde Ak Parti istikrarlı bir şekilde Babuşçu ile yola devam etti. Bakalım il yöneticileri bu dönem nasıl olacak merakla bekleyeceğiz.

2015’te kan ve göz yaşının en aza inmesi dileği ile tüm okurlarıma saygılar sunarım. 


İstanbul Times/  Hüseyin Çetiner