Bugün görevinden alınanlar yaptıkları yanına kar kalıyorsa, görevde kalanlar birbirleri ile didişiyor ve konuşmuyorsa bu devlet ve hükümet nasıl başarılı yönetilir?  Hiç düşündünüz mü? Bugün kanunları koyanlar kendileri yok sayarsa, gücü olan ne yapmaz da halk ne yapar hiç düşündünüz mü?

“İsme aldanan ekmeksiz kalır, ekmeğe ihanet eden elbisesiz kalır.” EY HALKIM ANLADINIZ MI?

“İSİM ADAMI DEĞİL, ADAM OLAN İSMİNİ YÜCELTİR…” gözler umutsuz, gençler işsiz, anaların gözleri yaşlı, elleri boş, çocuklarına sahip çıkamıyor, tacizler almış başını yürüyor. Çocuk gelinler kanun önünde hak olmuşsa; Hak güçlünün elinde oyuncak olmuş zalimliğin hükümdarlığını ilan ediyor. Din adına konuşan şarlatanlar ortalıkta dolaşıyorsa, Aydınlar susuyor, basın çanak tutuyorsa ve en sonunda orduda da peygamber ocağı olmaktan çıkarsa “YEZİDİN HÜKÜMDARLIĞINA” dönüşmez mi?

Bilgeler demiş ki: “AYMAZLIK DEVLETİ PERİŞAN EDER.”

“Hükümdarın aymazlığı, vezirin hıyaneti saltanatı sarstı.”

Hükümdar hiçbir zaman görevlilerinin durumlarından habersiz olmamalıdır. Onların hareket tarzlarından ve tutumlarından daima haber almalıdır. Memurlarında hıyanet ve yoldan çıkma görülürse, onları yerinde tutmamalıdır. Onu azletmeli ve suçuna göre ceza vermelidir. Ta ki ötekiler ibret ve siyaset korkusuyla hükümdara muhalefet cüretinde bulunmasın. Bugün görevinden alınanlar yaptıkları yanına kar kalıyorsa, görevde kalanlar birbirleri ile didişiyor ve konuşmuyorsa bu devlete hükümet nasıl başarılı olur? Hiç düşündünüz mü? Bugün kanunları koyanlar kendileri yok sayarsa gücü olan ne yapmaz da halk ne yapar hiç düşündünüz mü?

O zaman devlet lideri altındaki yardımcısına şöyle dedi;

Dört türlü suç vardır.

1 – Devlet lideri altındaki adamlarının suçlarını görmezlikten gelemez. Bunu yapan memlekete kasteden adamdır. Eğer devlet liderinin açığı varsa ve göz yumarsa neler olur neler değil mi?

2 – Devlet liderine kasteden adamlar.

3 – Devlet liderini yanındaki dilini tutamayan adamlardır. SIRLAR ETRAFA SAÇILIOYRSA..!

4 – Devlet adamıyla birlikte görünüp, kalben muhaliflerle beraber hareket edenler varsa vay bu halkın hali nece olur?

Bir devlet ve hükümet adamı bu gibi adamların gidiş ve tavrı onun sırrından haber verir. Devlet lideri devlet işleri hususunda uyanık olur ise ve Allah`ın yardımı ile hiçbir şey kendisinden gizli kalmaz.

Allah katında devlet liderlerinin günahından büyük günah yoktur. Onlar halkı korumak ve haklarını almak, zalimlerin ellerini onların üzerinden çekmek için çalışırlar.

Devlet lideri zalim olursa, askeri de zalim olur. Allah`ın unutur, nankörlük eder. Şüphesiz zillet ve ilahı gazap onlara erişir, çok geçmeden cihan viran olur. Bunlar günahların uğursuzluğu yüzünden maktul olur, saltanat da onların hanedanından gider. Ey Allah`ı bilen HÂKİMLER! Kendi zararına olarak bana göz yumma. Zira ALLAH benden her ne sual buyurursa, ben senden sorar ve senin boynuna havale erdim.

Bakın hikâye de bize ne anlatır;

Ey emir, dedi, sana bir mesele danışacağım. Bana zarardan uzak bir öğüt ver diye sorduğunda;

Doğru söyle, ey emir, altını mı çok seversin, yoksa hasmını mı?

Altını çok severim.

Bunun üzerine öğüt veren;

Öyleyse neden daha çok sevdiğini kendinle beraber öbür dünyaya götürüyorsun?

Bu sözler üzerine emir gözlerinden yaşlar boşanmaya başladı; sesli sesli ağladı. Bir süre sonra konuştu:

Bana öyle güzel bir öğüt verdin ki, dalmış bulunduğum gaflet uykusundan uyandırdın. Darısı bizim liderlerin başına!

“Altını düşmanın sayarsan cümle âlem seni sever.” Zaten devlet liderisin halk senden adalet bekler. Devlet liderinin en büyük altını “ADALETLİ” olmasıdır. Altını adalette ara toprakta arama, o zaman senin altının halkın gönüllerinde taht kurmandır. Bilesin; lider olmuşsun da altını yanlış yerde arıyorsun…

“Adaletli devlet liderlerinin saltanat zamanları güzel zamanlarıdır.” Adaletin hüküm sürdüğü yerde huzur olur, güven olur, iyilik de olur, cömertlik de; insanlar her şeylerinden emin olarak yaşarlar…

Son Resulümüz Hz. Muhammed ( Allah`ın sevgili kulu ve son elçisi) ne güzel buyurmuş:

“ADALET DÜNYANIN İZZETİ, SULTANIN GÜCÜDÜR. Halkın ve seçkinlerin kurtuluşu ondadır. Halkın ve askerin selameti, iyiliğin mihenk taşıdır. Devlet liderliğine en layık kişi gönlünde adaleti barındırandır. Evinde dindarlar ve bilginlerin huzur içinde kaldıkları, adamları Allah korkusu nedir bilen Müslüman ve vicdanlı olan kişidir.”

“Dünyanın kurtuluşunun yolu adaletten geçer.”

Her şeyi yaratan Allah şöyle buyuruyor; “Önce en yakın akrabanı uyar.” (Şuara 214) Ömer b. Hattab (r.a) şöyle söyler:

“Memleketi yıkıma uğratan, halkı perişan eden en büyük şey, hükümdara ulaşmaktaki güçlüktür. Buna karşılık erişmek kolaylığı halk için en büyük mutluluktur. Halkın hükümdara kolayca ulaştığını gören memurlar ve yöneticiler ayaklarını denk atıp halka güçlük çıkarmazlar. Halktan belirli vergiden başka bir şey alamazlar.” Dünya lideri nasıl olunur almıyor musunuz?

“Doğru ve ahlaklı bilgi harekete geçerse anlam kazanır, yoksa toprağın altındaki ALTIN gibi çamurun içinde bulunmayı bekler.”

Lokman Hekim ne güzel demiş;

“Şu dünyada bana bilimden daha büyük dost yoktur. Bilim hazinelerden daha iyidir. Çünkü hazineyi sen korursun, oysa bilim seni korur.”

Hükümdar bilimsiz adım atmazsa, cahilce işlere engel olursa, iki cihanı da kazanır. Bilgin olan liderler adları dünya durdukça yaşayacaktır.

Her şeyi yaratan Allah O`na: “Ey Muhammed! Bir iş yapacağın zaman onlara danış.” (AL-İ İMRAN 159) buyurdu. Hâlbuki Hz. Muhammed (Allah`ın sevgili kulu ve son elçisi) danışıp görüşmekten kaçınmıyordu. Hiçbir kimse de benim danışmaya ihtiyacım yok, diyemez.

O zaman bir lider bir mesele karşısında aksakallar, bilginler ve dostlarıyla görüş alışverişinde bulunması gerekir. Herkesin, özellikle uzmanların o konuda bildiklerini söylemeleri, görüşlerini açıklamaları, her bilginin zıt da olsa fikrini ortaya koyması, doğrunun bilinebilmesi için şarttır. Görüş alışverişinde bulunmadan eyleme geçen önderler bencil kişiler oldukları gibi, ayrıca zayıf görüşlüdürler de. Şükürler olsun bizim liderlerimiz görüşü kuvvetli, işini bilir, ufuk sahibi değil mi?

Ey okuyucularım bir düşünsenize; “Sen yaşlı, bilgin ve hâkim olasında, mezarının kenarına geldiğin halde emanete hıyanet edesin! Sen haksızlık yaparsan, haram yersen ötekilerden ne beklenir..!” Değil mi?

Bir lider düşünün haftada iki gün mazlumları, adalet isteyenleri sarayında bizzat dinleyip dertlerine çare bulmaya, sıkıntılarını gidermeye başladığı memlekette duyulunca zorbalar, zalimler korkmaya, ellerini eziyet etmekten, haksızlık yapmaktan çekmeye başlarlar. ALLAH`A ŞÜKÜR BİZİM ÜLKEMİZ ÖYLE DEĞİL DEYİL Mİ?

HAKK`ın rızasını kazanması için halkıyla beraber olması, adaletinin yayılması şarttır. Bu konuda şöyle denilmiştir: “Memleket küfür ile ayakta kalır, amma zulüm ile kalıcı olmaz.” Bilesin ey kendinde hikmet var sananlar beyhude yaşamışsınız… “BEN GİDERSEM DEVLET YIKILIR” ne de büyük sözdür.  Büyük lokma ye amma büyük söz söyleme altında kalırsın… Cahilliğin ayan olur seni açıklarınla yakalar pinpon topuna çevirirler. Ölüm hak olmadan son çıkış “EMANETİ EHLİ VER YOKSA İKİ CİHANDA NARDAN ATEŞLERDESİN.” RABBİM HER KULUNU SEVGİSİYLE İLMİYLE KUCAKLAR SEN NİYE SENİ YARADANA UYMAZSIN… BE EY ÂDEM KİBRİNE YENİLİP ŞEYTANA UYMA…

Hz. SÜLEYMAN NE GÜZEL SÖYLEMİŞ;

“BİLGE GÜÇTEN ÜSTÜNDÜR, BİLGİ İSE KABA KUVVETTEN ÜSTÜNDÜR. SAVAŞMAK VE MÜCADELE ETMEK İÇİN BİR YÖNTEME VE MUZAFFER OLMAK İÇİN İSE DANIŞMANLARA İHTİYAÇ VARDIR.”

“NE KADAR BİLİRSEN BİL BİR BİLENE DANIŞ NİYAHETİNDE ALLAH BİLİR…”

“İnsan ancak çalıştığına kavuşur. Onun çalışması eksiksiz görülecektir. Sonra karşılığı eksizsiz verilecektir. Doğrusu son dönüş RABBİNEDİR.” (İSRA 36) NE YAPARSAN YAP DÖNÜŞ ALLAH`A DIR.

“Haberin olsun Allah`ın emri; EMANETİ EHLİNE VERİNİZ. İnsanlar arasında hüküm verirken adaletle hüküm veriniz. Allah kullarına ne güzel öğütler veriyor. Rabbim işitendir, her şeyi görendir. Kim bundan uzaklaşırsa ALLAH`I NGAZABINA UĞRAR NOKTA (NİSA 58)

Sevgi ve saygılarımla NİZAM`ÜL MÜLK – SİYASETNAME İLE TÜRK LİDERLERE NE GÜZEL BİR ESER BIRAKMIŞ.

KİM ONU OKUYACAK, KİM ARAŞTIRACAK, KİM ANLAYACAK VE KİM UYGULAYACAK DEĞİL Mİ? BİRİLERİ YA İLERİ GÖTÜRECEK YA DABİRİLERİ SEFASINI SÜRÜP MİRASYEDİ GİBİ YOK EDECEK DEĞİL Mİ?

BİR DE TÜRK KELİMESİNİ KALDIRMA SORUNU OLANLAR VAR. DÜŞMANLARI ANLARIMDA İÇİMİZDEKİLERİ ANLAMIYORUM… YA DA KONDURAMIYORUM… CAHİL Mİ DESEM HAİN Mİ DESEM TRUVA ATI MI DESEM BİR YERE KOYAMIYORUM.

AKLIM BUNA ERMEDİ EY AKSAKALLILAR YOKSA SİZ DE Mİ BU GİDİŞE DUR DEMİYORSANIZ SİZ DE Mİ ONLARA KARIŞTINIZ? Bu yazı bura bitmez…

Ata mirası ulus… murat akbaş…

Kaynakça: SİYASETNAME – NİZAM`ÜL – MÜLK – MİLENYUM YAYINLARI