Türkiye’de ne kadar darbe olmuş ise Milli istihbarat teşkilatı başkanlarının güç odaklarına teslim olması ile olmuştur.

2010 yılında 42 yaşında genç bir vatan sevdalısı iken Milli İstihbarat Teşkilatının başına getirilen Hakan Fidan üç yıllık MİT müsteşarlığı süresince sayısız başarılara imza atması dahili ve harici düşmanlarımızı kin beslemeye yöneneltti. 

Başbakan ve MİT Müsteşarı  30 yıldır çözülemeyen sorunları cesur yaklaşımları ile çözüm noktasına yakın bir yere getirdiler

Hakan Fidan Klasik MİT müsteşarlarının aksine iç ve dış güçlerin bitmesini istemediği PKK sorunu için ciddi riskler alarak OSLO ve değişik ülkedeki PKK elebaşları ile görüşerek son otuz yıldır ülkemize maddi ve manevi kayıplar yaşatan terör sorunun bitmesi için Hükümetinde desteği ile Fidan ve ekibi ciddi işlere imza attı. 

İsrail başta olmak üzere  Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen şer odaklar Hakan Fidan’ın aracını bomba, ile uçurmak dahil alenen tehdit etmeye kadar işi  vardırdılar. Terör devleti İsrail ve onun yandaşları kim oluyor’ da başarılı bir bürokratımızı tehdit edebiliyor ?

İsrail kendisi 1948 den beri savaş halinde olduğu Filistinliler ile menfaatleri için görüşme yaparken Türkiye’nin kandırılmış kendi vatandaşları olan PKK ile görüşmesini engellemek adına neler yapıyor neler …  

Amerika ,İsrail ve diğer devletler kendilerine problem çıkaran herkes ile sorunun çözümü için rahat bir şekilde görüşüp sorunlarını hal etme yoluna giderken Türkiye 30 yıldır başına bela edilen PKK ile görüşmeye ne zaman teşebbüs etmişse rantlarının devamı için iç ve dış güçler hemen kurşunlanmış bebek fotoğrafları servis ederek TÜRKİYE terör örgütü ile görüşemez denilerek barış sürecini yıllar yılıdır gereksiz bir şekilde engelliyorlar.
Bu ülkenin başbakanı kendisine bağlı olarak çalışan MİT müsteşarı Hakan Fidan’a yetki vererek her gün yeni ocaklara ateş düşüren bu terör olayını bitirmek için sana tam yetki işi çöz dedi. Fidan’da samimi bir şekilde bu işe eğildi ve şükürler olsun ki belli bir yere getirerek 8 aydır akan kanın durmasını sağladı.

Artık 30 yıldır kan ve göz yaşına doyan bölge halkı “Edi Bese” YETER ARTIK diyerek barış sürecine tüm kalbi ile sahip çıktı. Bunu gören ülkenin iç ve dış düşmanları sorun tamamen çözülmeden aynı anda bir çok koldan Hakan Fidan’a saldırdılar. İç düşmanlar başarılı olamayınca son günlerde Yahudi Gazeteciler bile Hakan Fidan sabah kalkınca aracına konulmuş ve güçlü bir patlama oluşturacak bir bombayı hak ediyor diyerek ülkemizin iç işlerine karışmaya başladılar.

Hakan Fidan Başbakan’ın izni olmadan yargılanamaz

Ehli şer vel Fitneciler bir ara Hakan Fidan’ı yargılamak için düğmeye bastılar.  Başbakan Erdoğan bu oyunlara gelmeyerek doğru bir karar ile MİT müsteşarımız Hakan Fidan’ı kanunen güvence altına alarak başbakan’ın izni olmadan hiç bir yargının Fidan’ı yargılamasına izin vermeyerek Hakan Fidan’dan önce beni yargılayın diyerek dim dik Müsteşarının arkasında durarak “Ehli şer ve Fitnecilere” muhteşem bir tokat vurdu.
Sağcı Ayrımcı Siyonistler Fidan'dan da, Erdoğan'dan da, Obama'dan da, Putin'den de nefret ediyorlar
Bu üç domino taşını devirmek için ellerinden geleni yapmaktalar. Biri giderse diğerinin işini daha kolay halledecekler. Lakin gitmeyi bırakın, hepside yerini korumaya devam ediyor. Putin'e gösterilerle ve MC Cain'in makaleleriyle saldıran Siyonistler ve onların iş birlikçisi ABD Lİ Cumhuriyetçiler, Putin'e laf geçiremeyince el altında gizli toplantılarla sermaye ve din eksenli Gezi planlaması yaptılar.

Sıra Obama ve Fidan'da mı ?

Obama'yı ekonomiyle köşeye sıkıştırmaya çalışmakta Cumhuriyetçiler ve Siyonistler, ABD li Cumhuriyetçilerle bizdeki CHP'nin kendilerini değiştirmeden iktidara gelebilmesi için kesinlikle Dış desteğe ihitiyaçları var. FED bile Cumhuriyetçilerin tarafını tutuyor. 

Türkiye'nin Federal Anayasa ve Başkanlık sistemiyle güçlü olarak kalabilmesi adil etik sorumlu ve vicdanlı devletin gelmesiyle sağlanacak elbette fakat en az onun kadar önemli bişey daha var. İstihbaratın sağlam ellerde olması. Tek çatıda olması hayatidir. 

Federal Büro FBI yapılanmasıyla Merkezi Haber Alma CIA Yapılanması Türkiye'de ki dört tane İstihbarat dairesinin yerini alması fikri bazılarının tüylerini diken diken ediyor.

Bu yüzden Fidan'a, Obama'ya, Putin'e, Erdoğan'a saldırılar devam edecektir. Bu yapılanmanın aradığı ise kesinlikle Gerhard Scröder gibi bir vizyonun eksikliğidir. Siyonistlerin bir numaralı adamı Merkel'dir.
Onun AB içinde Almanya gibi bir devletin başında olması çok ama çok büyük bir talihsizliktir Dünya siyaseti adına. Merkel, kimse onun kadar siyonizme hizmet edemez, 

Varlığı Almanya'nın ve AB'nin de uzun vadede çıkarını tehlikeye düşürdüğü gibi Dünya Barışı da onun sebep olduğu etki sebebiyle tehlike altındadır. Almanya'nın onunla hiç bir geleceği yoktur. Gelişmiş Alman dili, Sermayesi, mühendisliği BMW, Volkswagen Mercedes'te Almanya yı kurtaramayacaktır.

Yerli Otomobilimizin yapılmasını İsteyen Başbakan'a en büyük diş bileyenler Montajcı Al Satçı adamların olması tesadüf değildir. 

Almanya nın Gezi saflarında yer almasının nedenlerinin başında Hava alanı değil YERLİ OTOMOBİLDİR. Türkiye'nin Passat, Turan, Tuaregi yapması ihtimalidir.

Bunlar gezinin arkasına saklanan yerli otomotiv montajcısı bazı sermayeydiler. Siyonizmin dediğini yapmak zorunda kalan artık üretemeyen Ergnekoncu Din'e sahip olanlarda onları kurtaramaz artık.
Bu kesimin tekrar iktidara gelmesi demek şimdiye kadar yapılanın yıkılması demektir. 

Hakan Fidan geleceğin BAŞBAKAN'ı olması ise onlar için en büyük ve en korkunç kabustur tamamiyle. Türkiye Fidan'a sahip çıkmakla riskler almaktadır ama uzun vadede kurtuluşu barış ve çözüm sürecinin Siyonizmin istediği gibi gitmemesi, Federal Anayasa Demokratik örnek güçlü devlet projesi onunla var olmaya devam edecektir.(Bu yazının minik bir kısmı Milliyet Bloğdan alıntılandı) 

Hakan Fidan Kimdir ?

Hakan Fidan, (d. 1968, Ankara) Türk asker, bürokrat ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı.
1986'dan 2001'e kadar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde astsubay olarak görev aldı. Askerliği kendi isteğiyle bırakan Fidan, University of Maryland University College'den Yönetim ve Siyaset Bilimi alanından lisans dereceleri aldı. Bilkent Üniversitesi'nde "Dış Politikada İstihbaratın Yeri" isimli teziyle master yaptı. Aynı üniversitede 2006'da da "Doğrulama" başlıklı tez ile doktora yaptı.
Viyana'da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda, Cenevre'de Birleşmiş MilletlerSilahsızlanma Enstitüsü'nde ve Londra'da Verification Technologies Research Center'da akademik çalışmalarını sürdürdü. Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde akademisyenlik yaptı.

Almanya'daki NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargahı'nda da çalışan Fidan, 2001'den itibaren iki yıl Avustralya Büyükelçiliği'nde Kıdemli Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak görevi yaptı. 2003'te Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Başkanlığına atandı.

14 Kasım 2007'de Başbakanlık müsteşar yardımcılığı görevine gelen Fidan, 2008 Kasım ayında Uluslararası Atom Enerjisi KurumuYönetim Kurulu üyeliğine atandı. 8 Mart 2008'de de Uluslararası Ahmet Yesevi Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi oldu.Bu görevinden Şubat 2011'de istifa etti.

17 Nisan 2009'da Millî İstihbarat Teşkilatı müsteşar yardımcılığına getirildi. Emre Taner'in görev süresinin dolmasının ardından, 25 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı görevine atandı.
7 Şubat 2012 tarihinde Başsavcı Sadrettin Sarıkaya tarafından, KCK operasyonu kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı.

Ülkesinin menfaatini düşünen MİT Müsteşarımız hakan Fidan’a sahip çıkmak  tüm milletimizin onuru olmalıdır. İsrail terör devleti kim oluyor da MİT müsteşarımızın aracına bomba koyma tehdidinde bulunuyor ?
İstanbul Times / Hüseyin Çetiner