ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI İLE YÜZ YÜZE SOHBET

 

İlk olarak on yıldır ilçeyi yöneten Mevcut belediye başkanı ve Ak Parti adayı Murat Aydın

İle geçen hafta yaptığımız sohbet hakkında kısaca siz okurlarımı da bilgilendirmek istiyorum.

Aydın geçen seçimde aldığı % 53 lük oy oranının üzerine 6 puan daha ilave ederek bu seçimde % 60 oy almayı hedefliyor.

 

Tabi bunun nihai kararını Zeytinburnulu seçmen verecek.Gerçekten istenilen altı puanlık artışı verecek mi ? veya on sene yeter diyerek 2004 seçiminde verdiği % 53 lük oyu aşağımı çekecek orasını da ancak Allah ve seçmen bilir demek en doğrusu.Ancak başkan seçmenin oy vereceği güne kadar taktik ve stratejik çözümlemesini yapmak üzere sık sık anket yaptırıyor.

Bana geçen hafta sonu yaptığı yeni anket sonuçlarını açıkladı bu ankette kendisine çıkan oy oranının % 59.5 olduğunu söyledi.Tabi bu anketin analizini yapabilmem için elimde bazı donelerin olması gerekir.Mesela anket kaç kişi ile yapılmış ? hangi mahallede yapılmış,ne zaman yapılmış ? Sorulan sorular hangisi ? vb.bilgiler elimde olmadığı için bu konuda yorum yapma şansım yok.(Basit bir şey söyleyeyim Davos’un ertesi günü yapılmışsa farklı,dün yapılmışsa farklı sonuç ortaya çıkar.)

 

Zeytinburnu İlçesinde bizden öncesine kadar düzenli ve ciddi yayıncılık yapan gazete olmadığı için Murat Başkan pek tabi olarak basın mensupları ile bir araya gelemiyordu.Ancak ne zaman ki “ÇETİNER Şirketler Grubu”bünyesinde Faaliyet gösteren “ÇETİNER Radyo

Televizyon Gazetecilik Yayıncık A.Ş”. nin yayınladığı İstanbul Times,Zeytinburnu,

Başakşehir ve Bağcılar gazeteleri ile yerel anlamda tabirimi caiz görün CAHARTER gazeteciliğine son verip düzenli gazeteciliğe geçince Basın Danışmanı İsmail Uluhan ve Murat Başkan’da artık merkezi kendi ilçesinde olan ve ilkeli yayıncılığa iyi bir ivme kazandıran gazetelerimizin çalışanları ve benimde içinde yer aldığım dar çerçeveli güzel ve verimli bir toplantı yaparak basın mensupları ile bir çok konuyu enine boyuna konuşma imkanı sağladılar her ikisine de kucak dolusu teşekkürler.

                      * * *                              * * *                      * * *

Şunu da belirtmek isterim ki zaman zaman gazetelerimizde Murat Aydın’ın kişilik haklarına saldırmadan eleştirdiğimiz oldu.Yinede aksaklık ve eksiklik gördüğümüz zaman da eleştireceğiz.Aydın hiçbir zaman neden böyle yazıyorsunuz diyerek tepki göstermek yerine eğer yazdığımız veya haber yaptığımız şey de yanlışlık veya fazlalık var ise hemen basın danışmanı İsmail Uluhan kısa sürede haber veya köşe yazımıza konu olan olay hakkında belgeleri ile bizi aydınlatmıştır.Bu konuda şükürler olsun bir Seneden fazla süre geçti ciddi bir problem ve sıkıntı yaşamamamız güzel bir gelişmeydi diye düşünüyorum.

 

Şunu da belirtmekte fayda var,başka belediyeler Basın Danışmanlığı bürosunda on veya on beş kişi çalıştırırken İsmail Uluhan’ın bu işi bir Fotoğrafçı ve bir Kameraman ile yapması da dikkatlerde kaçırılmaması gereken bir konu olduğunu da düşünüyorum.

Yanlış yapıldığı zaman nasıl eleştiriyorsak doğru ve iyi yapıldığı zamanda takdir ederek sorumlu yayıncılık ilkesi gereği yapılan güzel şeyleri de yazarak şevklerini artırmak

gerektiğine de ciddi ve samimi olarak inanıyorum.

Yani peşin hükümle bu yapmışsa eleştirilmeyecek öteki yapmışsa eleştirilecek mantığı benden uzak olmuştur ve yinede olacaktır.YANLIŞA YANLIŞ DOĞRUYA DOĞRU demekten kimse beni alıkoyamayacaktır.

 

Takip ettiğim ve tanıdığım kadarıyla Murat Aydın’ın hiçbir zaman hırçın ve kırıcı bir siyaset takip etmediğini düşünüyorum.Ancak hedeflerine ulaşmak için de siyasi olarak yapması gereken atraksiyonları da çok iyi yaptığını biliyorum.Kaba kuvvet,kırmak dökmek küfür etmek Aydın’ın hayatında nerdeyse yok gibidir.Düzgün bir aile yaşantısı olduğu kanısındayım.Eşi Bedriye hanım’da da zere kadar enaniyet yok.

Başka birileri olsaydı başkanın eşi diye dünyanın CAKASINI hal ve hareketleri ile satabilecekken yıllardır tanıdığım Bedriye hanım’ın yaşantısında ben hiçbir değişiklik görmedim.Kısaca Aydın ailesi yaşantıları ile halktan uzaklaşmış bir aile değiller.

 

On yıl gibi uzun bir süre önemli bir makamda durmak hele bu makam siyasi ise elbette değişik eleştiri ve seven sevmeyen de çıkacak.Değil on yıl seçildiği ilk dönemde bile önce kendi teşkilat mensupları,daha sonrada halk ile tabirimi mazur görün PAPAZ olan başkanların

Sayısı hiç de az değil.Örnek mi istersiniz zamanında kendisi ile birlikte çalıştığım Beylikdüzü belediye başkanı Vehbi Orakçı bunlardan birisiydi.Ak Parti makamın ağırlığını çekemeyen bu aday ile bu dönem yolları ayırdı.Yani beş sene sonunda bir çok kırık kalp bırakarak gitmek de var,10.yıldan sonra tekrar görev vermek de var.Partisi Murat Aydın’ı tekrar aday göstererek sırtına aslında ateşten gömlek giydirdi.

 

Yeni duydum kim demişse çok ayıp etmiştir.Halkı ilçede bulunan kiliseye gezdirmeye götürdü diye bazı kişilerin Murat Aydın Başkanlığı kaybedecek ve gidip Kilisede papaz olacak söylemleri bana göre eleştiri değil bir müslüman’a yapılacak en büyük hakarettir.

İnancımıza göre Kelime-i Şehadet getiren herkes müslümandır.Bende Murat Aydın’ın Şehadet getirdiğine şehadet ediyorum.

Murat başkan ile alakalı bugün bunları yazdım diye yarın eleştirel bir yazı kaleme aldığım zaman bazı okurlarım hemen daha kaç gün önce böyle yazmıştın diyorlar.Bu çok yanlış bir mantıktır.Bu konu ile alakalı Murat Aydın’ın olumlu yanlarını yazdım diye yarın “yamuğu” 

Ve eksiğini, gördüğüm zaman ben geçen gün olumlu yazı yazdığım için bunu görmemezlikten mi geleceğim yani, böyle bir mantık olur mu hiç.Bir yazar ya sürekli eleştirecek veya sürekli övecek diye bir kaide yoktur.Anlaşıldı mı sevgili okur.Gazetecilikte destek de,eleştirmek de baki değil.Bugün destek verdiğin birisinin yarın hatasını gördüğün an yazarsın bu sefer onlara göre kendilerine köstek olmuş olursun olay budur.

Ak Parti Zeytinburnu ilçe başkanı Bahattin Ünver'in en az kırgının olabileceği bir liste yapmak üzere çok çalıştığını biliyorum.Üç veya dört isim dışında da  çok fazla bir sıkıntının olduğu da görülmüyor. İlçe halkından edindğim ,izlenimlere göre Zeytinburnu ilçesidne yıllardır OMURGALI siyaset yapmaya çalışan Abdurrhamn Damaoğlu'nun 20.Sıraya yazılması,Elazıglılar başta olmak,üzere birçok kimse tarafından sevilip sayılan Elazığlı İşadamları dernek başkanı Fevzi  Altuğ'un 25.Sıraya  yazılması,Daha önce Belediye başkan yardımcılıpı da yapan İlyaz Saka'nın hiç listeye girmemiş olması ve bir öncekli ilçe yönetiminde ilçe teşkilat başkanı olan Mürsel Çırak'ın listede yer bulmaması Ak Parti camiasında yüksek  sesle de olmazsa sıkıntılı bir durum olduğu konuşuluyor.En çok da Damaoğlu ve Altuğ konusunda teşkilat üzgün.

Bakalım haksızlığa uğradığını söyleyen kişiler nasıl bir tutum sergileyecekler hep beraber göreceğiz..

Dr.Emecan ile de bugüne kadar daha çok telefon görüşmesi yapardık.Başkan iki hafta önce arayarak olayları ve konuları enine boyuna konuşmak için baş başa önü açık kahvaltılı bir toplantı yapalım dedi.Çocukluğumun geçtiği ve kitabını yazdığım ilçem için elimden gelen ne var ise yapabileceğimi söyleyerek istediğiniz zaman görüşebiliriz diyerek teklifi memnuniyetle kabul ettim. 

Derken geçen Cumartesi günü bahsettiğimiz gün gelip çattı.Sabahın erken saatinde ikimizin de mesaisi kahvaltı ile başladı.Dr.Emecan,sağ olsun 15 ay önceden başlayan süreci çok güzel ve net bir şekilde anlattı.Tabi Emecan cephesinde bilmediğim birçok konuda bilgi sahibi

oldum ve bilgi dağarcığımı biraz daha genişlettim.Bu kahvaltı esnasında seçimde uygulayacağı stratejiyi kısa başlıklar halinde anlattı.

Emecan basının gücünü ve kuvvetini çok iyi bilen bir siyaset adamıdır.Gazetelerimizi ve

Haber portalımızı kendisi anında takip eder.Kendi açısında gördüğü eksik ve yanlış için hemen telefon ederek o Karadeniz insanının sıcaklığı ile gürler ancak İçindeki İnsan sevgisi galip gelerek daha sonra yumuşar.

 

Bizde Adil başkan gürlediği dönemlerde ona aynen şunu söylüyoruz yayın politikası olarak hiçbir parti ve kuruma karşı sistematik bir yıpratma politikamız yoktur ve olmasını da istemiyoruz.Siyasi görüş olarak her bireyin düşüncesi ve tercihi farklı olabilir. 

Ancak görüşünüz A partisinden yana diye siz B partisine karşı yanlış yaparsanız o vakit GÜRLEME hakkı doğar.Fakat sistematik bir yıpratma politikası güdülmüyorsa basın mensuplarının yaptığı haber ve yazdığı köşe yazısından dolayı sert ve kaba şekilde muamele

yapılırsa aynen şuna benzer : Dr’un yazdığı ilaçları beğenmeyen hasta ve yakını telefon açarak sen nasıl bu ilaçları yazarsın derse orada çözüm olmaz.Ama Dr.un yazıhanense gidip hocam siz bu ilaçları yazdınız ama bu veya şu sebeplerden dolayı fayda sağlamıyor bir daha gözden geçirin derse çözüm daha kolay olur.Aynı şey gazetecilikte de geçerli.

 

Emecan etkin ve düzenli yayınlanan bir gazetenin seçmen üzerinde bıraktığı etkiyi çok iyi biliyor.Konuşmamızda da bana aynen şunları hissettirdi.Hüseyin ÇETİNER olarak gerek yazdığınız ilçe kitabı ile gerekse ikinci yılınıza hiç sekmeden girdiğiniz Gazetecilik tecrübeniz ile sizi önemsiyorum mesajını güçlü olarak vermiştir.

Konuşmasının devamında Dr.Emecan aynen şunları söylemiştir;sizden tek istediğim şey bugüne kadar olan yayın çizginizi koruyun(Gerçi laf arasında bazı haberlerimizle kendisini çok üzdüğünüzü de söyledi)adaylar olarak hepimizin sesine eşit derecede kulak verin sizden başka bir talebim olmaz demiştir..

Kahvaltılı sohbetimiz tam iki saat sürdü güzel konulara temas ettik Emecan’ın bilmediğim birçok yönünü de burada öğrenme fırsatım oldu.Emecan da beni Karslı biliyormuş.Oysaki ben hayatımda Kars’ı görmüş bir insan değilim.Malatya’lı olduğumu öğrenince ben de bir nevi Malatyalı sayılırım diyerek Malatyalı sevilip sayılan onlarca isim sayarak burası ile ilgili bilgi sahibi olduğunu vurguladı.

 

Saadet Partisinin teşkilatçılık ruhu ile sabah namazından başlayarak gece yarılarına kadar gayet Proaktif bir seçim kampanyası yürüten Emanet SP.nin bayrağını ilçe surlarına dikmeye hazır olduğunu her platforma açık seçik olarak şahsıma deklare ediyor.Sağ olsun adaylar içinde ofisimizde bizi en çok ziyarete den kişi SP.adayı Kadem Emanet olduğunu da belirtmekte fayda var.Bazı kişiler SP.ancak Zeytinburnu ilçesinde % 3 ile 4 arasında oy alır tezine ben katılmıyorum.Çünkü 2004 seçimlerinde şartlar SP den yana değildi aday’ın kampanyası iyi organize edilmemişti.Ak Parti Belediye seçimlerine yeni giriyordu.Kısaca konjoktör SP den yana olmadığı halde kullanılan 108 bin oyun yaklaşık olarak % 5’ini daha o

zaman almış ve o günden bu yana bir çok yenilik yapan SP nin alacağı oy % 4 tür demek

bence çok bilimsel bir çalışmaya dayanmıyor.

Sokakların sesini dinleyen bir yurttaş olarak şartların 2004’den çok farklı olduğunu,sokaklar bana söylüyor.Şahsen bana göre SP adayı Kadem Emanet’in en az 15.000 oy alması gerekir.

 

Ancak sonuç olarak kalp kırmadan düzeyli bir adaylık süreci geçirilmesini temenni ediyorum.Başkanlığı alsanız bile kalp kırmışsanız veya kul hakkına tecavüz etmişseniz alacağınız belediye başkanlı bana göre beş para etmez.İnsanlık ve dostluk kazansın gerisi ebedi hayat için çok önemli değil bence.